Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Bekir HAZAR bhazar@yenisafak.com.tr

İnternet sitelerinde bir haber dolanıyor.. "Kanal D Ana Haber'i yeni dönemde kim sunacak" diye... Hatta isimler ortaya atılıyor "Can Dündar'ın ismi ön plana çıkıyor" şeklinde... Kanal D yönetimi güya yeni isim arayışına girmiş..

Şaşırdım.. Acaba Mehmet Ali Birand bırakıyor muydu?... Çünkü benim bildiğim böyle bir değişiklik Mehmet Ali Birand'ın haberi olmadan yapılamaz... Birand, "Sepete koyalım, işimize bakalım" cinsinde kolay ve basit bir adam değil... Ancak bırakırsa, yerine arayışlara girilir türünde güçlü bir isim...

Birand'la konuştum dün... "Bırakıyor musun" dedim... "Kesinlikle hayır " cevabını verdi... Ya dedikodulara ne diyecekti? "Gülüp geçiyorum, birileri speküle etmek istiyor, ben işime bakıyorum" karşılığını verdi...

Etrafa pompalanan haberde "Kanal D koridorlarında, Milliyet Gazetesi'nde yazan Can Dündar'ın ismine, yönetimin de sıcak baktığı konuşuluyor.

Yazılarıya geniş bir kitlenin beğenisini kazanan Can Dündar, Ana Haber konusunda da Kanal D için iyi bir seçim olabilir düşüncesi şu anda hakim." deniyor...

Halbuki bu ismi ortaya atanlar Can Dündar'ın geçmişte yaptığı açıklamaları unutmuş görünüyor.. Ne demişti Dündar?

"Show tv ana haberini sunmam istendi. Ancak çocuklarımın banyo yapışını izleyemeyecektim kabul etseydim. Reddetim.."

Ana haber sunuculuğunu hayattan kopmak olarak algılayan Can Dündar asla böyle bir işe girmeyeceğini çocuklarının banyosunu göstererek örneklemişti...

Buradan çıkan sonuç bana göre çok anlamlı... Birileri Kanal D koridorlarını kaynak göstererek, hiç düşünülmeyen bir operasyonu düşündürmeye zorluyor...

Yani olmayan bir operasyon öncesi, oldurmaya çalışılan bir operasyon...

Star'da muhabirlik yapan Ufo Süleyman anlattı. Geçenlerde Antalya'da bir otele gitmiş "Star buraya giremez" demişler. Bütün kanallar girebilirken Star'a ambargo.. Sen misin bunu yapan..? Bizim Süleyman "Hemen Cem Uzan'ı aradım, ne iş diye sordum" diyor...

Cem Uzan yemin billah etmiş "Ambargo yok, girebilirsin otele" diyerek yanlış anlaşılma nedeniyle özürler dilemiş...

Vaay be dedim... Bizim Süleyman büyük adam... Telefonu çeviriyor, Cem Uzan'ı karşısına alıp özürler diletiyor..

Benim anlayamadığım, Cem Uzan bu otele giriş çıkış işlerine niye bakıyordu? Otele girmek isteyen gazeteciler niye koskoca Cem Uzan'ı arıyordu?

Bunu sorduğumda Süleyman bön bön yüzüme baktı.

"Abi bu Cem Uzan başka Cem Uzan... İsim benzerliği... Otelin genel müdürü" dedi...

Geri dön

Yazdır

Yukarı