T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 4 NİSAN 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mustafa KUTLU

Sezar'ın hakkı

Düşünün; Galatasaray şunca zamandan beri mali ve idari meseleler ile uğraşıyor. Riva projesi günlerce tartışılıyor, stad işi yürümüyor, ardından Canaydın, başkanlık, Seyrantepe, kongre falan derken "sportif başarı"nın yokluğundan sözediliyor.

Herkesin bildiği, ezberlediği işler yani, futbolcuların alacakları, protestoları, en son olarak Song krizi.

Kadro eksikleri var, bunlar gençlerle takviye edilmeye çalışılıyor, seyirci protestoları var, Hasan Şaş'ı küstürüyorlar, lakin Hasan umulmadık bir silkinişle eski formunu yakalıyor, hatta üzerine çıkıyor.

Açıkcası dertler bitmiyor.

Dertler bitmiyor ama gemi yürüyor.

Eric Gerets bu dalgalı denizde hiç istifini bozmadan, elindeki imkânları en akıllı biçimde kullanarak Fenerbahçe ile sürdürülen ve işte son hafta dahi averaja kalmış liderlik yarışını bırakmıyor.

Gerets'in bu taviz vermeyen dik duruşu Galatasaray'ı taşımaktadır. Sezar'ın hakkını Sezar'a verelim. Maçlardan sonra ve maç sırasındaki ciddi görünümünü çiğnediği sakız dahi zedelemiyor. Belki ondan yayılan bu özgüven futbolculara da yansımıştır. Belki değil, muhakkak.

Burada Mondragon başta olmak üzere futbolcuların sergilediği sadakat, feragat ve dayanışmayı da zikretmeliyiz.

Elbette Gerets'in bu kadroya kazandırdığı "takım ruhu"nu hesaba katmalıyız. Galatasaray şimdilerde pek sözü edilmeyen "renk aşkı"nı sergiliyor. Örnek alınmalıdır.

Gerçi şans faktörü hem Denizli maçında hem Gençlerbirliği maçında yanlarında idi. Gençlerbirliği karşısında kazandıkları iki penaltı bu galibiyeti piyangodan çıkardı. Çünkü mükemmel denilebilecek bir performansa kavuşan Gençlerbirliği bilhassa ikinci yarıda Galatasaray'ı zorladı. Çok zorladı. Düşünün maç boyunca Gençler 26, Galatasaray 7 şut atmış. Uğur Boral denilen arkadaş bencil davranarak dört beş pozisyonu harcamış. Dönen topların neredeyse hepsini Gençler almış. Öyle bir pres yapmışlar ki Galatasaray sahasından dışarı adım atamamış. Tabloya bakanlar Gençleri kaybederken alkışlanacak bir takım olarak görebilirler.

Ancak netice önemli.

Netice Gerets'in bir zorlu engeli dahi kolay olmasa da farklı skorla geçmiş olmasıdır. Nümayişe prim vermeyen bu hoca, bu sezon türlü problemler ile boğuşan Galatasaray'ın en önemli kazancıdır. Böyle biline.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi