Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

SHP Genel Sekreteri Ahmet Güryüz Ketenci, 1991 yılında Erdal İnönü'nün SHP Genel Başkanı, Hikmet Çetin'in ise Genel sekreter olduğunu dile getirirken, "1991 seçimlerine gidilirken de Sayın Baykal, Genel Başkan İnönü'yü HEP ile ittifak yapmaya zorluyordu" dedi.

SHP Genel Sekreteri Ahmet Güryüz Ketenci

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, hafta sonu CHP Lideri Deniz Baykal'a yönelik eleştirilerine SHP Genel Sekreteri Ahmet Güryüz Ketenci de katıldı.

O dönem Erdal İnönü'nün Genel Başkan, Hikmet Çetin'in ise Genel Sekreter olduğunu kaydeden Ketenci, "1991 seçimlerine gidilirken de Sayın Baykal, Genel Başkan İnönü'yü HEP ile ittifak yapmaya zorluyordu" dedi.

Ahmet Güryüz Ketenci, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Deniz Baykal'ı sert bir dille eleştirdi. Günlerdir halkın Kürt sorunu ve terör sorunu konusunda Baykal ve Başbakan Erdoğan arasında oynanan "laf yetiştirme" oyununu seyrettiğini, her ikisinin de "kayıkçı kavgası"nı sürdürmeye devam ettiğini öne süren Ketenci, inkarcılığın çözüm olmadığının görülmesi için herkesi tarihin derinliklerine götürmek istediğini ve CHP Lideri Baykal'ın HEP'lilerle ittifak yapılması için İnönü'yü zorladığını anlattı. Ketenci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Erdal İnönü Genel Başkan, Sayın Hikmet Çetin ise Genel Sekreterdi. 1991 seçimlerine gidilirken de Sayın Baykal, Genel Başkan İnönü'yü HEP ile ittifak yapmaya zorluyordu. O günlerde Sayın Baykal, Sayın İnönü'ye karşı genel başkanlık yarışını sürdürüyordu. İttifak başarılı olduğu takdirde Doğu ve Güneydoğulu Kürt kökenli delegelere 'Bakın bu ittifakı ben sağladım' diyerek puan almaya çalışacak, kurultayda bu delegelerin oylarını isteyecekti. İttifak başarısız olduğu takdirde ise bu başarısızlık nedeniyle Sayın İnönü'yü eleştirecek ve kurultayda prim yapmaya çalışacaktı. Kısaca bir taşla iki kuş vuracaktı."

Baykal'ın siyasette vefasız, güvenilmez bir çizgi izlemeyi sürdürdüğünü iddia eden Ketenci, "Tavır ve duruş sergilemeyi ilke, inkarcılığı ise siyaset yapmak sayan Baykal, bugün de 'dün dündür, bugün bugündür' tarzını sürdürmektedir. SHP'den 1987 ve 1991 de iki kez milletvekili seçilen, Grup Başkanvekilliği ve Genel Sekreterlik yapan Sayın Baykal SHP'yi nasıl inkar edebilir? O tarihte siyasi yasakların kalkması için çaba gösteren, siyasetin önünü açan, hatta CHP'nin yeniden hayata geçmesi için çaba gösteren SHP değil midir?" diye konuştu.

Ketenci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aklı, duygularının önüne geçemediği için üç kez Sayın İnönü karşısında Genel Başkan adayı olan ve yenilen Sayın Baykal değil midir? Bütün bu gerçekler tarih sayfalarında kayıtlı iken Sayın Baykal nasıl oluyor da 'SHP ile ilgim yok' diyebiliyor. 1994 yılında SHP ile CHP'nin birleşmesi çalışmaları sırasında Sayın Ertuğrul Günay, birleşmeyi çok istemeyen Sayın Baykal'ı ikna edemeyince CHP Genel Sekreterliğinden istifa etmedi mi? Şu anda CHP grubunda bulunan pek çok milletvekili, SHP'de milletvekili ya da parti yöneticis olarak sorumluluk almadı mı? Bugün çatısı altında olmaktan gurur duyduğumuz Sosyal Demokrat Halk Partisi ile Sosyal Demokrat Halkçı Parti iki ayrı tüzel kişiliktir. Ama gerek dünya görüşü gerekse ülke sorunlarına bakış açısı yönünden ikisinin de birbirinden bir farkı yoktur. Siyesette ilkeli olmak ve savunduğun ilkelerden vazgeçmemek önemlidir. Sözlerimi bir Çin Atasözü ile bitirmek istiyorum: 'Bir ülke ki, orada küçük adamların gölgesi uzar, o ülkede güneş batmak üzeredir'."