Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Diyarbakır ve çevresini ziyaret ederek, hekimler, sağlık çalışanları ve yetkililerle görüşen Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi temsilcileri, ziyaretlerine ilişkin bir İlk Değerlendirme Raporu hazırladı.

Sağlık Bakanlığı'na ait ambulansların göstericiler, Büyükşehir Belediyesi'ne ait ambulanslarınsa güvenlik güçleri tarafından tahrip edildiği iddialarına da yer verilen raporda, yaşanan olayların yıllardır çözülemeyen sorunların da sonucu olduğuna işaret edildi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi temsilcileri, Diyarbakır'da yaşanan olaylar sırasında göstericiler tarafından tahrip edilen Sağlık Müdürlüğü ve Devlet Hastanesi’ne ait 4 ambulansın yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi’ne ait 2 ambulansın ise kimi güvenlik görevlilerince tahrip edildiğini öne sürdü. TTB, ambulans şoförlerinin fiziki saldırıya uğradığına ilişkin iddiaların ciddiye alınması gerektiğini söyledi.

TTB Merkez Konseyi temsilcileri, 5-6 Nisan'da Diyarbakır'ı ziyaret ederek, doktor ve sağlık çalışanları başta olmak üzere Sağlık Müdürü, Devlet Hastanesi Başhekimi, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi ile görüşmeler yaptı.

Son dönemde yaşanan şiddet ortamı karşısında üzüntü duyduklarını, gelecek için kaygılarının arttığını aktaran heyet, geç olmadan her türlü terör eylemi ve şiddete karşı çabanın "hemen, şimdi" ortaklaştırmanın önemine işaret etti. Heyet programın sonunda hazırladıkları bir İlk Değerlendirme Raporu'nu da basına açıkladı.

"ŞİDDET, İNSANİ DEĞERLERİ TEHDİT EDİYOR"

İlk Değerlendirme Raporu'nda, yıllardır çözülemeyen sorunların sonucu olarak gelişen olayların herkes tarafından nesnel değerlendirilmesini isteyen doktorlar, yaşanan acıların hissedilerek değerlendirilmesinin önemine dikkat çekti.

Heyet, çeşitli kamu ve özel işyerleri yanı sıra kimi sağlık ocaklarının ve yaralı taşımakta görevli ambulansların saldırıya uğramalarını ise şiddet ortamının insani değerlere ait tüm sınırları ne denli tehdit ettiğinin kaygı verici bir göstergesi olarak yorumladı.

AMBULANSLAR TAHRİP EDİLDİ İDDİASI

Her türlü ortamda mutlak dokunulmazlığı olması gereken sağlık kurum ve araçlarının saldırıya uğramasının kabul edilemez olduğunu aktaran Merkez Konsey Heyeti temsilcileri, göstericiler tarafından tahrip edilen Sağlık Müdürlüğü ve Devlet Hastanesi’ne ait 4 ambulansın yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi’ne ait 2 ambulansın ise kimi güvenlik görevlilerince tahrip edildiği, şoförlerinin fiziki saldırıya uğradığına ilişkin iddiaların ciddiye alınmasını istedi.

"ZORLA ADLİ TABİPLİK HİZMETİ YAPTIRDI"

Raporda, gözaltına alınan kişilere yönelik adli tabiplik hizmetleri için Diyarbakır'daki meslektaşlarının Sağlık Müdürlüğü'nün bilgisi dışında Cumhuriyet Savcısı'nın doğrudan Devlet Hastanesi Başhekimliği’ne yazdığı yazısıyla gözaltı yerlerine götürüldüğü ifade edildi.

"Dahası bu yazıdan önce de meslektaşlarımızın kurum dışına götürüldüğü bilgisi alınmıştır" diyen doktorlar, ilgili adli hizmetlerin sağlık kurumlarında gerçekleştirilmesi gerektiğini savundular.

Gösterilere katılan 3-11 yaşları arasındaki çocukların öldürülmelerinin ardından, demokrasiyle yönetildiği ve hukuka saygılı olduğu iddia eden bir ülkenin başbakanının, "Kadın da, çocuk da olsa güvenlik güçlerimiz terörün maşaları için gereken her türlü müdahaleyi yapacak" açıklamasının kaygı verici olduğunu ifade eden heyet, Başbakan Erdoğan'ı "çocukları ve ailelerini suçlama kolaycılığından" vazgeçmeye çağırdı.

"ACILARIN ÜSTÜNDEN POLİTİKA YAPILMASIN"

Raporda, varlık sebepleri "insanı" ortadan kaldırmak anlamına gelen ve gerekçesi ne olursa olsun her türlü şiddeti kategorik olarak reddettiklerini belirten doktorlar, şiddetin son bulması, insanların mutluluğu, toplumun gelişmesi, ülkenin bağımsızlığı için, acıların üstünden politika yapma gafletine düşülmemesini istedi.