T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 20 NİSAN 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mesut Yılmaz: Adalet istiyorum

Türkbank ihalesi sürecinde ihaleye fesat karıştırmak ve bu nedenle Kamuran Çörtük'e ihalede üstlendiği aracılık nedeniyle Genç TV'nin bedelsiz verilmesini sağladığı iddiasıyla Yüce Divan'da yargılanan eski Başbakan Mesut Yılmaz, Yüce Divan heyetine, "Adalet istiyorum" dedi.

Eski Başbakan Mesut Yılmaz, Yüce Divan'daki savunmasında, Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok'un esas hakkındaki mütalaasında dile getirdiği zamanaşımından yararlanmak istemediğini söyledi.

Yılmaz, "Ben, sizlerden suçluysam cezalandırılmamı, eğer suçsuzsam üzerimdeki bu sisli bulutun dağıtılmasını istiyorum. Ne zaman aşımından yararlanmak istiyorum, ne af yasasına tabi olmak istiyorum. Ben sadece adalet istiyorum" diye konuştu.

Türkbank ihalesi sürecinde ihaleye fesat karıştırmak ve bu nedenle ihalede aracılık yaptığı gerekçesiyle Kamuran Çörtük'e Genç TV'nin bedelsiz verilmesini sağladığı iddiasıyla Yüce Divan'da yargılanan eski Başbakan Mesut Yılmaz, esas hakkında savunmasını yaptı. Yılmaz, "Adalet istiyorum" dedi.

Yılmaz, Meclis'in daha önce eski TCK 240'ıncı madde uyarınca hakkında yargılamaya gerek olmadığına karar verdiğini anımsattı. Yılmaz, "Bu davayı buraya getirebilmek için 240'tan değil, 205'ten dava açtı. Yani ihaleye fesat karıştırmadan dava açtı. Yargılamadan bu yana 13 ay geçmesine rağmen, Sayın Başsavcı bana göre yetkisi olmadığı halde, yine 240'ıncı maddeye dönülmesini ve zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesini istemektedir" diye konuştu.

Yılmaz, "Ne ihaleye fesat karıştırdığımı ne de görevimi kötüye kullandığımı kabul etmiyorum. Ben aslında burada görevimi ciddiye almanını bedelini ödüyorum" dedi. Mesut Yılmaz, kendisine verilecek en ağır cezanın Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok'un istemi doğrultusunda zamanaşımından davanın düşmesi olacağını ifade etti. Mesut Yılmaz, "Ben sizlerden suçluysam cezalandırılmamı, eğer suçsuzsam üzerimdeki bu sisli bulutun dağıtılmasını istiyorum. Ne zaman aşımından yararlanmak istiyorum, ne af yasasına tabi olmak istiyorum. Ben sadece adalet istiyorum" diye konuştu.

"OLAY BAŞTAN SONA KOMPLO"

Mesut Yılmaz, bir süre önce görevinden alınan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un, Alaattin Çakıcı-Korkmaz Yiğit görüşmesiyle ilgili olarak kendisine bilgi notu verdiği yönündeki sözlerini hatırlattı. Yılmaz, Uzun'un Soruşturma Komisyonu'na "Gayet iyi hatırlıyorum. Ihaleden bir gün önce, bir pazar günüydü, tatil olmasına rağmen ben Daire'de çalışıyordum, bu bilgi notunu da bizzat ben yazdım" dediğini belirterek, "Günleri şaşırmış olması da bence basit bir yanılgı değildir" dedi. Yılmaz, Sabri Uzun'un Soruşturma Komisyonu'na verdiği bilgiler gibi, Yüce Divan'a gelen ve araştırması aylar süren ihbar mektuplarının "fos çıktığı"nı, bunun "tesadüf" olamayacağını söyledi.

Mesut Yılmaz, özellikle Korkmaz Yiğit'in bir Dubai bankası aracılığıyla kardeşine 14 milyon dolar ödeme yaptığına dair ihbar mektubunun "amatör bir muhbirin boyunu çok aştığını" dile getirdi. Yılmaz, "Onun için bu olayın baştan sona bir komplo olduğu kanaatimi bir defa daha tekrarlıyorum" dedi.

Yılmaz, Çakıcı-Yiğit konuşma kasetinin kendisinden gizlenmesine karşın, muhaletefe sızdırılmasını ve bunun ardından da hükümetinin düşmesinin, kendisinde komplo düşüncesini güçlendirdiğini söyledi.

"ÇAKICI'YI BEN GETİRTTİM"

Mesut Yılmaz, organize çete lideri olduğunu dile getirdiği Alaattin Çakıcı'yı yur tdışından kendisinin getirttiğini söyledi. Yılmaz, bunun için özel bir birim oluşturduğunu ifade ederek, "Bir tarafta çeteleri yakalatan bir Başbakan, öteki tarafta çetelerle işbirliği yapan bir Başbakan" dedi.

"MEDYA SAHİBİ OLAN SİYASETÇİ KUYUSUNU KAZAR"

Kendisiyle ilgili suçlamalardan bir tanesinin de güdümünde bir medya oluşturmak olduğunu dile getiren Yılmaz, bunun Ankara'daki gazetecilerin dedikodusu olduğunu savundu. Yılmaz, zaman zaman medyayla sorunlar yaşadığını, ancak bunun için yasal haklarını kullandığını söyledi. Yılmaz, "Hiçbir zaman kendi medyamı kurmak istemedim. Bana göre medya kuran siyasetçi kendi kuyusunu kazır" dedi.

Eski Başbakan Yılmaz, Türkbank ihalesini iptal etmediği için devleti zarara uğratmakla suçlandığını belirterek, "Benim ihaleyi ne iptal etme ne de sonuçları üzerinde düzeltme yapma yetkim yoktur" dedi. Yılmaz, Hazine'nin de bunu yapamayacağını çünkü, o dönemde Korkmaz Yiğit'in Bank Ekspres'in sahibi olduğuna işaret etti. Yılmaz, Hazine'nin Yiğit'in banka sahipliğini onaylamaması durumunda kriz çıkabileceğini söyledi.

Güneş Taner'in katılmadığı duruşmada, Mahkeme Taner'in esas hakkındaki savunmasını yapabilmesi için 2 Mayıs'a kadar süre tanıdı.

  • ANKARA (ANKA)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi