T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
P O L İ T İ K A 20 NİSAN 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

'Biz monşer değiliz'

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tan, halk arasında hariciyecilerin 'ellerinde içki bardağı olan monşerler' olarak bilindiği belirterek, "Biz monşer değiliz, ama bunu halka anlatmıyoruz" dedi

Türkiye'nin dünya ile 'ilişkilerini' yürüten Dışişleri Bakanlığı mensupları, Türk halkıyla ilişkilerinde sıkıntı yaşadıklarından yakınıyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Namık Tan, Boğaziçi Üniversitesi-TÜSİAD Dış Politika Forumu ile Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Araştırma ve Uygulama Merkezi'nce düzenlenen 'Medya ve Dış Politika İlişkisi' konulu konferansta 'ilginç' itiraflarda bulunarak hem günah çıkardı hem de sitemde bulundu.

DEĞİŞİMİ TARTIŞIYORUZ

Tan, Ceylan Intercontinental Otel'deki konferansta konuşan Tan, Dışişleri mensuplarının halk tarafından fazla tanınmadığını belirterek, şu sitemde bulundu: "Bizi çok büyük bir kitle, klasik tabirle, 'elinde içki bardağı olan monşerler' olarak biliyor. Bunda onları hemen suçlamayı tercih ediyoruz ve 'biz öyle değiliz' diyoruz. Ama niçin bu böyle? Biz anlatmıyoruz bunları kimseye. Biz hep kendi içerimizde konuşuyoruz'' dedi.

Tan, Türkiye'nin ciddi bir transformasyondan geçtiğini anlatarak, Dışişleri'nin de buna uyması gerektiğini söyledi. Dinamik ve proaktif diplomasiye geçilmesini gerektiğini altını çizen Tan, Dışişleri Bakanlığı'nın farkında olmadan uyguladığı 'kamu diplomasisi' ve AB çerçevesinde edinilen tecrübeleri birleştirerek, 'yapısal değişikliklere ihtiyacı' olup olmadığının belirlenmesi için çalıştıklarını söyledi. Tan, bunun için de bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç olduğunu kaydetti. Türk eğitim sisteminin eskiden 'düşünceyi özgürce söylemeyi kolay kılmadığını'' dile getirerek, "Bu, insanlarımızın zaman içerisinde kendilerini ifade etmeleri konusunda ürkek yapıya kavuşmalarına neden olunmuş" dedi. Bu nedenle sivil toplum örgütlerin halkın diplomasiye katılımının sağlanmasının kolay olmayacağını kaydeden Namık Tan, medyanın, dış politika konusunda olağanüstü bir rol oynadığını belirtti.

Annem bile bana inanmıyor

Dışişleri Sözcüsü Namık Tan, medyada yer alan haberlere 'kendi annesinin bile inandığını', hatta bazı konularda kendisinin de içinde olmasına rağmen medyaya inandığı için 'annesini ikna edemediğini' anlatarak, "Medya bu konuda çok ciddi sorumluluk altında'' diye konuştu. Dışişleri'nin, bu konuda medyaya zaman zaman yardımcı olmadığını ve bilgiyi kendine sakladığını da kaydeden Tan, "Biz de bugüne kadar devlet aktörleri olarak medyaya yardımcı olmadık. Çünkü biz kendi istediğimiz şeyi hep sakladık. Sürekli örtme, bilgiyi paylaşmama... Elbette ki bilginin paylaşılmayacak bölümü vardır. Bilgi 100 ise bunun belki 40'ı benim kurumumda paylaşılmaz'' dedi.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi