Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal, ölüm yıldönümünde anıldı. 1980 sonrası liberalleşme ve dünyaya açılma politikasıyla Türkiye'nin büyük bir çıkış yakalamasına sebep olan Özal'dan sonrası tam bir "fetret dönemi"ydi. Özal döneminde tartışılacak çok husus olabilir, ancak bu dönemde elde edilen siyasal ve ekonomik kazanımlar 1993-2003 arasında tek tek geri alınmış, Türkiye karanlık bir dönem yaşamıştır.

"Öldükten sonra beni İstanbul'a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed'in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum", "Benim iki gömleğim var; biri bayramlık, diğeri idamlık" gibi sözleri olan rahmetli Özal ile Başbakan Erdoğan'ın birbirine benzeyen ve benzemeyen çok yönleri var.

Her ikisi de halktan, sivil, dindar ve demokrat… Çocukların ve gençlerin "tonton amcası" Özal gibi, Erdoğan da "çocukların Başbakanı"…

İkisi de hem muhafazakar, hem reformcu… İkisi de gayesi, derdi, hedefleri olan insanlar…

Bu yüzden ikisinin de sevenleri ve sevmeyenleri benzer tipler…

Özal iyi yetişmiş bir bürokrattı, Erdoğan iyi yetişmiş bir siyasetçi. Özal bürokrasinin en altından en üstüne kadar her kademede görev yaptı, DPT ve Başbakanlık Müsteşarlıklarında bulundu. Erdoğan parti teşkilatlarının en altından en üstüne kadar her kademede görev yaptı, İstanbul gibi bir büyük şehri yönetti.

Özal'ın darbe sonrası yeniden başlattığı AB ile ilişkiler süreci, ancak Erdoğan'ın reform adımlarıyla müzakere sürecine ulaştı.

Özal köylerin elektrik ve telefon sorununu çözerken, Erdoğan 2007 sonu itibariyle köylerin yol ve su problemlerini kökünden çözecek KÖYDES projesini geliştirdi.

Özal'ın Türkiye'ye getirdiği bilgisayar ancak Erdoğan'ın çabaları sonucu tüm okulların bilgisayar sınıflarına yayıldı, tüm okullar internet bağlantısına kavuştu.

Özal'ın otoyol hamlesiyle başlayan yol seferberliği ancak Erdoğan'ın duble yol hamlesiyle 7 bin km'ye ulaşabildi.

Özal ekonomi ve teknolojiyi; Erdoğan, ticaret, ekonomi ve sosyal politikaları önemsedi.

Özal döneminde özel televizyon kanalları, Erdoğan döneminde farklı dil ve lehçelerde özel televizyon-radyo kanalları yayına başladı.

Özal dönemi ile birlikte elinde çanta, dünyayı gezen Türk işadamı olgusu, Erdoğan döneminde aynı kararlılıkla sürdü, hükümet ile reel sektör temsilcileri tarihlerinin en yakın ilişkisine kavuştu.

Özal'ın gündeme getirdiği özelleştirme kavramını, tarihi değerlerine Erdoğan ulaştırdı.

Özal dönemi döviz rezervi 10 milyar doları, Erdoğan döneminde 58 milyar doları geçti.

Özal döneminde tek haneli rakama indirilemeyen enflasyon, Erdoğan döneminde tek haneli rakama indirildi.

1954'ten 2003'e kadar 48 yılda toplam 5 bin 584 adet şirket kurulmuşken, 2003'ten bugüne 6 bin 038 yeni şirket kuruldu.

1985'te sadece 1.330 dolar olan kişi başı milli gelir, 2005 sonunda 5.008 dolara çıktı.

1984-87 döneminde ortalama büyüme hızı % 6.5 iken, 2003-2005 arası ortalama büyüme % 8 oldu.

Özal modernlik ve teknolojiyle muhafazakarlığın bir arada götürülebileceğini gösterdi, Erdoğan demokratlıkla muhafazakarlığın nasıl örtüşebileceğini…

Erdoğan, Özal'ın 1989'da Cumhurbaşkanı seçilince TBMM'ye hitaben söylediği şu sözleri gerçekleştiren siyasetçi oldu: "Türkiye, hiçbir kuşku yoktur ki, 2000'li yılların başlarında Avrupa'nın büyük ülkeleri arasında olacaktır. Türkiyemiz, artık nüfusu fazla, halkı yoksul, kalkınmamış ülkeler arasından çıkmıştır. Önümüzdeki yakın dönemde görmeyi arzu ettiğimiz Türkiye, Avrupa Topluluğu içinde mümtaz yerini almış bir Türkiye'dir. Bu uğurda, ülkemiz bugüne kadar epey mesafe kat etmiştir."

Özal vizyonu, millet sevgisi ve yaptıklarıyla halkın gönlünde müstesna ve rahmetle anılacak bir yer edinmiştir. Özal'ı sevgi ve rahmetle anıyoruz.

Geri dön

Mesaj gönder

Yazdır

Yukarı