T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 23 NİSAN 2006 PAZAR | ||
|
İki devrede, iki farklı maç izledik. İlk devrenin ilk 10 dakikasında Galatasaray'ın müthiş baskısı vardı. Gerets orta sahayı kalabalık tuttuğu için, Fenerbahçe çıkmakta zorlandı ve kalesinde üç net gol pozisyonu gördü. Bu pozisyonlar gol olsaydı maç ilk dakikalarda kopabilirdi. Hakan Şükür, Ayhan ve Hasan Şaş'ın beceriksizliği, bir anlamda Daum'un şansıydı. Fakat Galatasaray'ın direncini kıran soldan Tuncay Şanlı'nın, ortadan da Appiah ve Alex'in getirdiği toplar oldu. İlk ciddi atağını 12. dakikada gerçekleştiren Fenerbahçe, ilk golünü bu dakikada buldu, Luciano'nun golünden sonra da oyuna ağırlığını koymaya başladı. Maçın yıldızları, hiç kuşkusuz Appiah, Tuncay, Nobre ve Alex'ti. Mükemmel bir Appiah izledik. Her tarafa koştu, Deniz'le Selçuk'un açıklarını kapattı, pres yaptı, top çaldı, bir de imkansız görünen pozisyonda gol attı. Tuncay'ın kontrolsüz, dengesiz, agresif ve rakibi bozan oyunu, Alex'in ısrarlı top takibi ve presi, Nobre'nin Galatasaray defansını bunaltan baskısı Fenerbahçe'nin artıları arasındaydı. İkinci yarıda oyunu rölantiye alan Fenerbahçe, belki de sezonun en rahat maçını oynadı. Direkten dönen toplar olmasaydı, skor daha farklı olabilirdi. Fakat asıl konuşulması gereken konu, Gerets'in oyuncu tercihleriydi. Büyük maçın ağırlığını taşıyamayacak iki genç oyuncuyu kanatlara sürmesi Galatasaray'ın sonunu hazırladı. Daum'un oyuna Anelka'sız başlaması ne kadar doğruysa, Gerets'in Uğur-Tuncay, Ferhat-Alex eşleştirmesi de o kadar yanlıştı.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |