Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 86.yılında,"Egemenlik kimde?" sorusuna kimse net bir şekilde, "Millette" ya da "Milletin temsilcisi olan Meclis'te" cevabını veremedi

Meclis'in açılışının ve egemenliğin millete devredilmesinin 86.yıldönümünü kutlayan Türkiye, 23 Nisan 1920'den bu yana 'egemenlik milletin mi yoksa başka güçlerin mi' tartışmasını sonlandıramadı. Egemenlik milli iradenin tek temsilcisi olan TBMM'de olmasına karşın, 86 yıllık süreçte, 3 askeri müdahale ve 28 Şubat ile milli irade askıya alınırken, Türkiye'de seçilmiş ile atanmışlar arasındaki egemenlik savaşı 'yargı, bürokrasi ve medya' da da kendini hissettirdi. Hükümetlerin kurulması, yasaların uygulanması, cumhurbaşkanlığı seçimi, YAŞ kararları, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları, yüksek yargı mensuplarının atanması gibi konularda milli irade ile kurumlar arasında rejim gerilimlerine yol açabilecek çapta ya da daha alt düzeyde gerilimlerin yaşandı. AB'ye tam üyelik tarihinin alındığı günümüzde ise kimi zaman demokratik sürece balta vuran uygulamalar nedeniyle, millet egemenliğinin üzerinde gölge düşürülüyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 86.yılında, "Egemenlik kimde?" sorumuza kimse net bir bir şekilde, "Egemenlik millette" ya da "Milletin temsilcisi olan Meclis'te" cevabını veremedi. İşte görüşler: Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye Cumhuriyeti'ni "bürokratik cumhuriyet" e dönüştürme çabalarının olduğunu belirterek, "Milletimiz demokrasininin tadını almıştır"dedi. Çelik, "Bizim bu cumhuriyeti mutlak surette demokrasiyle taçlandırmak gibi bir zorunluluğumuz vardır. Cumhuriyet demokrasiyle taçlanırsa, işte milli egemenlik dediğimiz kavram o zaman yerli yerine oturur"şeklinde konuştu. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa'da yer aldığı gibi, millet iradesini dayandığını ve öyle olması gerektiğini söyledi. Millet iradesinin hakim olması kavgasının Magna Carta'dan bu yana sancılı bir süreç izlediğine dikkat çeken Şener, Türkiye'nin son dönemlerde bu sürecin içine girdiğini kaydetti. Şener, Türkiye'nin aldığı mesafenin önemsenmesini isteyerek, "Bardağın dolu tarafını görmek lazım" dedi. Devlet eski Bakanı Hasan Celal Güzel ise 1920 Meclisi ile 2006 Meclisi'nin kıyaslandığında egemenliğin aynı olmadığına dikkat çekerek, "Eğemenlik ne yazık ki milletin değildir"diye konuştu.

ADI VAR, KENDİ YOK

Adalet eski Bakanı Şevket Kazan da, egemenliğin millette olduğu iddiasının lafta kaldığını belirterek, "Bayramını yaptığımız şeyin kendisi yok" diye konuştu.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu bugünkü şartlarda yetkinin millette olduğunu söylemenin zor olduğunu belirtti. Türk Parlamenterler Birliği Başkanı Hasan Korkmazcan ise egemenliği kullanma oranının gelişme düzeyiyle orantılı olduğunu öne sürerek, "İyiye doğru gidiş olduğunu kabul etmeliyiz" şeklinde konuştu.

MİLLETİN ELİNDE DEĞİL

CHP Ankara Milletvekili Mehmet Tomanbay da egemenliğin millette olduğuna inanmadığını söyleyerek "Özellikle son yıllarda yaşananlar hukukun üstünlüğü konusunda, yargının siyasallaştığı konusunda önemli göstergeler sunuyor" dedi.

CHP eski Genel Sekreteri Ertuğrul Günay ise "Egemenlik Türkiye'de Anayasa maddesi olarak "kayıtsız şartsız milletin". Ancak, gerçeğin böyle olduğunu söylemek mümkün değil . TBMM'nin 86'ncı yılında hâlâ egemenliğin ulusa ait olmaması Türkiye demokrasisi açısından büyük eksikliktir" diye konuştu.

KAYITLI ŞARTLI MİLLETİN

"Türkiye'de egemenlik milletin ortak iradesi şeklinde tecelli etmemektedir" diyen Siyaset Bilimci Prof. Dr. Doğu Ergil şöyle konuştu: "Hâlâ özel grupların rejim içinde ağırlıkları vardır. Bu anlamda egemenlik kayıtlı şartlı milletindir." Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne egemenliğin millete ait olduğu sözünün çok iddialı olduğunu kaydederek "Bu sözü çok ciddiye almamak lazım. Egemenlik dediğimiz en üst iktidardır. En üstün iktidar icra, yasama ve yargı erkinin birarada oluşturduğu güçtür. Güçler arasındaki dengeye dayanıyor egemenliğin halka dayanması. Bizde böyle bir denge yok" dedi.

Kızı Elif ile ev sahipliği yaptı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener Milli Egemenlik ve Çocuk Haftası nedeniyle Sivas'tan gelen Sultan Murat İlköğretim Okulu öğrencilerini GAP İdaresi Başkanlığı'nda kızı Elif ile birlikte kabul etti. Çocuklara zaman zaman cevap vermekte zorlanan Şener, öğrencilerin "Cumhurbaşkanı olmak ister misiniz?'' sorusuna ''Benim Cumhurbaşkanı olmamı isteyenler el kaldırsın'' diye karşılık verince öğrencilerin tamamı Şener'in Cumhurbaşkanı olması için el kaldırdı.