T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 23 NİSAN 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

A. Halik ÇİMEN

İnanan kazandı

Dün İstanbul'da Türk futbolu adına son yıllarda gördüğüm en ihtişamlı maçlardan birisi oynandı. Bahar, mevsimsel olarak bu görüntüye ortak olurken, hafif esen rüzgar en büyük derbide futbol resitaline başka bir tat katıyordu.

Ezeli rakipler asırlık geçmişleriyle asil duruşlarını yeni bir asra taşımanın heyecanı içindeydi. İki takımın taraftarlarının futbolcularıyla kalbi paslaşmaları, ülkemizin en iyi stadında futbolumuzun gelecekteki vizyonuna ışık tutar gibiydi.

Maç içinde taraflar takımları için sezon başından bu yana kadar ki en iyi şarkılarını söylüyorlardı. 50 bin kişilik Fenerbahçe korusu, Nazım Hikmet'in 'İnanın Çocuklar' şiirini hep bir ağızdan maç boyunca şarkılaştırarak takımlarını ateşliyorlardı. Sarı lacivertli taraftarların futbolcularıyla dostlukları adeta matematikseldi. Sevinci çarpıyor, üzüntüyü bölüyor, geçmişi çıkarıp, yarını topluyorlardı. Bunların hepsi kanaryanın şampiyonluğa havlu atmadığının işaretiydi. Nitekim böyle de oldu.

Maçın ilk on dakikasına hızlı başlayan, Hakan Şükür ve Necati ile iki gol pozisyonunu harcayan Galatasaray'a karşı Apiah ve Lucia'nın erken gelen golleri sarı kırmızılıları daha maçın başında sarstı. Bu sarsıntıyı Eric Gerets 30.dakikada Uğur/İliç değişikliğiyle aşmaya çalıştıysa da golleri erken bulan Üsküdar'ı geçmişti.

Belçikalının Uğur, Ferhat sürprizine Daum Aneika ile başlamayıp Selçuk, Servet ve Deniz'e forma vererek ortak oluyordu. Maçın ikinci yarısına iki sıfırın dezavantajla başlayan GS'ın bütün planları, 46. dakikada Saido'nin kırmızı kartla oyun dışı kalmasıyla alt üst oluyordu. İlerleyen dakikalarda Daum'un hamle yaparak Aneika'yı oyuna almasıyla, Cimbom tarihinin en ağır mağlubiyetlerinin birini Fenerbahçe'den alıyordu. Direklerden dönen toplar eğer gol olsaydı, Kanarya maçı rekor bir skorla kapatabilirdi.

Maçın bitimiyle birlikte 50 bin FB'li taraftar, takımlarını 'şampiyon şampiyon' sloganları eşliğinde çılgınca alkışlayarak takımlarının 17. şampiyonluğunu erken ilan ediyorlardı. GS için de artık her şey önümüzdeki hafta Trabzonspor'un Fenerbahçe'den 1996'nın rövanşını almasına kaldı.

Bu durumda GS şampiyon olsa bile rakibine sezon içinde üç kez mağlup olup kupada da saf dışı kalması nedeniyle taraftarlarını hiçbir şekilde mutlu edemeyecektir. Bu acı manzaranın da sorumlusu en büyük rakibinin transferlerine karşılık veremeyen sarı kırmızı yönetimdedir. Derbi için belki de tek kötü görüntü, maç sonunda FB'li görevlilerin bir hindiyi saha ortasına getirip, 50 bin taraftar önünde Tuncay'a 'Bir Baba Hindi' şarkısını söyletmesiydi.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi