T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 26 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

Şaşkınlıktan şaşkınlığa...

Hayatı şaşırarak geçmiş bir kuşağın mensubuyum ben; galiba hayata veda ederken de gözlerim faltaşı gibi açılmış olacak...

İlk büyük şaşkınlıklarımdan birini, çok uzun yıllar önce, CHP-MSP koalisyon hükümetinde bakanlık yapmış kıdemli bir politikacıdan dinlediklerimle yaşamıştım. Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) görüşülenlerin zaptı kurul üyelerine sonradan gösterilirmiş... O bakan, "Bir süre sonra bir şeyi fark ettim" demişti bana: "Zaptı onay almak için getirenler biz MSP'lilere tümünü göstermiyorlar..."

Haydi, buyrun buradan yakın bakalım...

Arada pek çok başka şaşkınlıklarım var da, konumuz açısından önemli bir şaşkınlığı Mesut Yılmaz sayesinde yaşadığımı iyi hatırlıyorum. Tansu Çiller'in başbakanlığı dönemi... Tansu Hanım Güneydoğu'dan büyük kentlere doğru yayılan teröre son vermeye kesin kararlı... Kendisine "İspanya'ya bak, orada çözüme çok yaklaşıldı" diye bir telkin olduğu anlaşılıyor... Madrit'e bir sefere çıkıyor... Dönüş yolunda, uçaktaki gazetecilerle sohbet ederken, "Bask modeli önemli" gibi bir şeyler söylüyor...

Şaşkınlığımı bu sözlerin gazete manşetlerine tırmanmasının ertesi günü yaşıyorum... ANAP lideri Mesut Yılmaz, "Devletin kırmızı çizgileri var; böyle açıklamalar yapmadan önce Tansu Çiller'e küçük kırmızı kitabı okumasını tavsiye ederim" deyiveriyor... Yıllardır işitip durduğum 'gizli anayasa'dan söz ediyor Mesut Bey...

Devlette önemli görevlerde bulunmuş bir dostum, "Evet o" diye fısıldıyor kulağıma... 'Kırmızı kitapçık' sıfatıyla o belgeden ilk sözeden yazar olduğumu sanıyorum; 1993'ten buyana kimbilir kaç kez hem de... İki türlü tepki alıyorum: Devlette hiç görev yapmamışlar benim gibi şaşkınlık içerisinde "Doğru mu?" diye soruyorlar; bakanlık yapmışlar ise tek başlarına kullandıkları sanılan yetkinin bir kitapçıkla sınırlı olduğunun fâş edilmesinden hiç mutlu görünmüyorlar...

Şaşkınlığımın bittiğini sanmayın... TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın 23 Nisan vesilesiyle ve Meclis'in başkanlık kürsüsünden yaptığı konuşmayı dinlerken yaşıyorum son şaşkınlıklarımdan birini. Bir gün, bir Meclis başkanının 'kırmızı kitapçığı' eleştirel ifadelerle gündeme taşıyacağını hiç düşünmemiş olmamdan kaynaklanıyor şaşkınlığım. Şu sözleri duyarım da nasıl şaşırmam: "Ülkenin iç ve dış siyasetine çok büyük etkisi olan ve 'gizli anayasa' diye kabul edilemez bir tanımlamayla anılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin hazırlanmasında, Meclisimiz ve ilgili komisyonlarımız tamamen devre dışıdır. Demokratik bir ülkede 'gizli anayasa, kırmızı kitap, derin anayasa' gibi tâbirler asla kabul edilemez kavramlardır. Bu kavramlar, gizli antidemokratik bir yönetimin iktidarda olduğunu ima eder."

Yakın zamana kadar siyasîlerin kendi aralarında bile konuşmaktan kaçındıkları bir hassasiyeti yansıtması bakımından önemli ve cesur sözler bunlar... Göğsümü kabartan bir şaşkınlık yaşatıyor Bülent Arınç'ın konuşması...

Esas şaşkınlık için biraz daha beklemem gerekiyormuş; Hürriyet'ten Mehmet Y. Yılmaz'ın yaşattığı bir şaşkınlık bu. Çıkışı yapan Bülent Arınç olduğu için cesur çıkışa alkış tutmasını beklemem; ancak yine de elinde kalem olan birinin çıkışın önemini kavramasını ve hiç değilse susmasını beklerim. Şaşırttı beni Mehmet Y. Yılmaz...

Arınç'ın "Hiçbir demokratik ülkede böyle bir belge yok" tezi için "Bence yanılıyor" diyor. Her ülkenin kendi güvenlik endişelerine cevap veren bir 'milli güvenlik stratejisi' varmış ve her ülke bunu anayasal süreçleri içerisinde hazırlarmış... Bizdekinin hazırlanmasında 'seçilmiş' kişiler de yer alıyormuş...

Herhalde şaka yapıyor Hürriyet yazarı... Elbette her ülkede benzer metinler, muhtemelen benzer bir süreç içerisinde hazırlanır. Bazısında hazırlayanlar 'seçilmiş' bile değildir; olmalarına gerek de yoktur. Başka demokratik ülkeler ile bizim farkımız, 'milli güvenlik strateji belgesi'nin sistem içerisindeki yeridir. Bülent Arınç'ın karşı çıktığı da o işte.

ABD'nin internetten kolaylıkla ulaşılabilen benzer bir belgesi var. Milli savunma stratejisi bile ABD'nin, herkesin okuyabileceği bir belgedir. Hükümet programları yerine iktidara gelen partilerin asla sınırları dışına çıkamayacağı bir belge geçerli olursa bir ülkede, Türkiye'de olduğu gibi, o ülkede insanlar şaşkınlıktan asla kurtulamazlar... Seçim beyannamesinde vaat ettiklerine bakarak oy verilen parti, iktidara geldiğinde, kendinden önceki iktidarların yaptıklarının bir milim dışına çıkamaz... Hükümetler değişir, politikalar değişmez... 'Kırmızı kitapçık' yüzünden...

Türkiye insanı şaşırtan bir ülke gerçekten...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi