T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 1 OCAK 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fehmi KORU

Aşk imiş her ne var âlemde...

Aslına bakılırsa nitelik ve nicelik yönünden bugünün dünden bir farkı yok; buna rağmen dün geçen yılın son günüydü, bugün de yeni yılın ilk günü ve bu da dünya kadar büyük bir 'fark' oluşturuyor. Eskiyi hayırlısıyla uğurluyor ve hiç el değmemiş 365'lik yeni bir deste açıyoruz.

"Sufi olmak için, unut geçmişi sen: / Bir yepyeni sayfa aç da kurtul dünden. / Çağdaşlığa yavru ol ve gençlik ve akıl, / Hiç gitme bu gür ândan, sonsuz günden."

Bugün yalnız 2006 yılının ilk günü değil, hepimiz için bir başka anlamı daha var bugünün: Bundan sonraki hayatımızın da ilk günü. Yeni yıla dilek tutarak girme âdeti olan toplumlar var; o toplumların insanları, kendilerine bağışlanan -ama ne kadar süreyle olduğu kesinlikle bilinmeyen- hayat imtiyazını ne için kullanacakları hakkında kendi kendilerine söz verirler. Biz ne sözü veriyoruz kendimize önümüzdeki yıl için?

"Bizler, şarap içmeden, kadehsiz de hoşuz; / Gündüz de ışıldarız, güneşsiz de hoşuz. / Derler ki: 'Sizin hiç sonunuz yok!' Doğru: / Asla sonumuz yok, ama biz böyle hoşuz."

"Ömrümü boşa geçirdim." İnsanın yaşı ilerledikçe çevreden kulağına takılan en yaygın yakınma cümlesidir bu. Biteviye yaşanmış, hiç bir ânında geçmişe dönük muhasebesi yapılmamış, ileriye dönük büyük beklentilere kapalı hayatların pişmanlığı... Dostu-düşmanı iyi ayırt edemeyen, yaşanmaya değer hedefleri belirleyememiş ham ruhlar, bir noktaya gelir, içlerinden kopan ve dışarıdan duyulmasını istemedikleri "Ömrümü boşa geçirdim" çığlığını hapsedemez olurlar...

"Bak, hep oturur kalkar o düşmanlarla, / Artık yanlış benim oturmam yârla. / Bir gülle dikenler birlikteyse - sakın! / Kaç! Dostsa yılanlarla sinek - hiç durma!"

Hayata anlam kazandıran anlamlı geçirilmeye adanmış hayatlardır. Herkesin isterse elde edebileceği yakın-uzak emelleri vardır da, her emel ilk elde sanıldığı gibi 'anlamlı' olmayabilir. Mecnun için Leyla 'anlamlı' bir emeldi kuşkusuz; yıllar sonra elde ettiğinde anlamını bir türlü hatırlayamasa da... O'nun peşinde koşarak geçirilmiş ânların bileşkesi O'na kavuşunca elde edilen hazdan çok daha doyurucuysa bunda şaşacak ne var?

"Yazgım seni seçmektir - elden ne gelir? /Üzgün gönlüm mecalsiz - elden ne gelir? / Sordun: 'Feleğin çarkına bağlandık mı?' / Bir başka işim yok benim - elden ne gelir?"

İnsan çelişkilerle dolu bir yaratık. Elbette bizi oluşturan kimyasal terkipler var, fiziğimiz de önemli. Göze ilk ilişen özelliklerimiz ile hiç düşünmeden varlığını kabul ettiğimiz ortak unsurlarımız bizi insansoylu yapıyor. "Ne zaman insan oluyoruz?" sorusunun kendi açımdan cevabı şu: "Öteki canlılardan farklı olduğumuzu idrak etmeye başladığımızda..." Onu da sağlayan görünenden öte değerlerimiz...

"Gök, her gece bin çiçekli bir bahçe olur: / Evrende de, gönlümde de bir tatlı huzur... / Derken bin hıçkırık kopar kalbimden, / Zulmet tutuşur da gök alevlerle solur."

Ne dileyebiliriz yeni bir yıldan? En iyisi, bu yazıya zenginlik katan rubailerin sahibi Mevlânâ Celaleddin Rumi versin bu sorunun cevabını:

"Aşk var oldukça her günüm coşkuludur. / Ben avcı değilsem de avım işte budur. / Anım bu, çağım bu, varlığım sonsuza dek... / Ülküm, barışım, dostum gönlümde huzur."

2006 yılınız da aşk ve huzur dolu geçsin.

NOT: Yazıyı süsleyen Mevlânâ rubailerini, Türkiye İş Bankası tarafından yeni yayımlanan 'Candan Cana' adlı eserden aktardım. Erol Akyavaş'ın herbiri birbirinden güzel ve anlamlı resimleriyle bezeli eserde, rubaileri Türkçeleştiren Talat Sait Halman... F.K.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi