Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Düzenlediği organizasyonlardan tam not alan Türkiye, müsabakalarda ise başarılarından çok doping ve İsviçre maçında yaşanan olaylarla anıldı.

Türk sporu pek parlak sayılmayacak bir yılı geride bıraktı. A Milli Futbol Takımı'mızın 2006 Dünya Kupası'na katılma şansını elinden kaçırırken, Erkekler Basketbol Milli Takımımız Sırbistan-Karadağ'daki Avrupa Şampiyonası'nda tam bir hayal kırıklığına neden oldu. Futbolda ülkemizi temsil eden Fenerbahçe, Trabzon, G.Saray ve Beşiktaş'ın Avrupa arenasındaki başarısızlıkları koca bir senenin heba olmasına zemin hazırladı.

İTİBARIMIZ ZEDELENDİ

2005 yılında ortaya çıkan kara tabloya bakıldığında, başımızın öne eğilmesinde, saha içindeki kötü performanslardan daha çok saha dışındaki davranışlardan kaynaklanması üzüntümüzü bir kat daha artırıyor. İsviçre ile oynanan play-off maçlarında çıkan olaylar sebebiyle tüm dünyanın tepkisini çekerken, 2002 Güney Kore'de fair-play ruhunun simgesi haline gelen Türkiye'nin itibarı da yerle bir oldu. Ayrıca halterde Halil Mutlu, Sedat Artuç ve basketbolcu Ermal Kurtoğlu'nda doping çıkması bu yılın üzüntülerindeki satır başlarıydı. Gökdeniz'in bahis olayı ise ligimize gölge düşürdü.

BİR YUDUM MUTLULUK

Akdeniz ve Üniversite Oyunları'nda bayan basketbolcu ve voleybolcularımızın altın madalyayı kucaklamaları, erkek voleybolcularımızın İzmir'de herkesi ayağa kaldırması, Olimpik Futbol Takımı'mızın İspanya'da finale kadar yükselmesi ve U 17 Milli takımının Avrupa Şampiyonu olup, Dünya 4.'sü olması göğsümüzü kabarttı. FIBA'nın 12 Dev Adamı, Japonya'daki Dünya Şampiyonası'na kontenjandan katılmasına karar vermesi yılın sonlarında gelen en güzel haberdi.

F.Bahçe, Avrupa'ya erken veda etti

F.Bahçe bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde hayal kırıklığı yaşadı. Avrupa'da ses getirmesini beklediğimiz F.Bahçe, ilk turda elenerek UEFA'ya da kalamadı.

Trabzon ikinci kez kapıda kaldı

Trabzon büyük şok yaşadı. UEFA Kupası Ön elemesinde Kıbrıs Rum Kesimi'nden Anorthosis Famagusta'ya elenerek ikinci kez Devler Ligi kapısından döndü.

G.Saray sıra takımı Tromsö'yü geçemedi

G.Saray, Avrupa'ya gidemedi. UEFA ve Süper Kupa ile tavan yapan Cimbom, Norveç'in Tromsö takımına elenerek geçmiş başarılarına gölge düşürdü.

Beşiktaş, kolay gruptan çıkamadı

Beşiktaş'ta geleneği bozmadı. UEFA'da gruplara kalan temsilcimiz, tek galibiyetle 4. sırayı alarak Avrupa'ya veda eden son takımımız oldu.

Dev organizasyonlara imza attık

Türkiye 2005'te dev organizasyonlarla dünyaya sesini duyurdu. Şampiyonlar Ligi, Formula 1, MotoGP ve Universiade gibi uluslararası organizasyonlardaki başarısıyla tam not aldı. Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool, ilk yarısını 3-0 yenik kapadığı maçta Milan'ı penaltılarda 6-3 yenerek kupaya uzandı. İstanbul Park'taki ilk Formula 1 yarışını Kimi Raikkonen, ilk MotoGP'yi ise Marco Melandri kazandı. Üniversiade'de Erkek Voleybol Takımı, Akdeniz Oyunları'nda ise bayan basketbol ve voleybol takımlarımız 1. olarak tarihi bir başarıya imza attılar.

Doping altında kaldık

Halterde doping olayları ard arda patladı. Başta efsane olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Halil Mutlu olmak üzere, Taner Sağır, Sedat Artuç ve Reyhan Arabacıoğlu'nun doping olaylarına bulaşması sebebiyle Türkiye bu branşta 1 yıl uluslararası müsabakalardan men cezası aldı. Okçulukta Hasan Orbay, atletizmde 14 yaşındaki Nilay Esen, Senem Eser ve Tekvando da Ali Serçe doping olaylarına bulaşıp hem isimlerini hem de Türk sporunu lekelediler.

Tekvando ve güreşte yüzümüz güldü