T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 4 OCAK 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Resul TOSUN

Bulanık suda balık avlamak

Hatırlayacaksınız, 7 Aralık 2005 tarihinde bu köşede yazdığım "Daha sivil bir görüntü" başlıklı yazımın etrafında kelimenin tam anlamıyla bir kaşık suda fırtına koparılmıştı.

Çağdaş parlamenter sivil demokrasinin ruhuna uygun olan bu yazı, gazetelerde çarpıtılarak haber yapıldığı için çeşitli açıklamalara yol açmıştı. Gazete haberleri ve kastını aşan açıklamalar işin aslını bilen bilmeyen çok sayıda vatandaşın tepkisine yol açtı.

Tebrik edenlerden tenkit edenlere kadar hemen her seviyede duyarlı vatandaşın tepkilerini hüsnü kabul ile kabul ettim. Tebrik edenlere de, eleştirenlere de birer teşekkür mesajı gönderdim. Benim fikrime katılmadığını ifade edip medenice adını adresini veren eleştiricilerin hepsine cevap verdim. Hatta mektupla tepki gösterenler arasında adresini yazanlara da üşenmedim birer mektup yazdım.

Elbette ki hiç kimsenin benim gibi düşünme mecburiyeti yoktur. Benim düşüncemi takdir edenlere gösterdiğim saygıyı eleştirenlere de gösterdim. Hepsine cevap yazdım. Sadece okurken bile yüzümün kızardığı küfür mektuplarını kaale almadım. Yırtıp çöpe attım. Aynı şekilde kanalizasyon çukuru mailleri de geldiği kanala geri gönderdim.

Yalnız bir sitede yapılan anons dikkatimi çekti. Haftalık Yörünge dergisini yayınladığım dönemde hurafelerine karşı savaş açtığım bir kesimden kaynaklandığı kanaatine vardığım bu anons hakikaten ilginçti.

Benim yazılarımı okumadığı ve beni uzaktan yakından tanımadığı açıklamalarından belli olan bu kaynak, benim ne el-Kaide ajanlığımı bırakmış ne, Fethullah Gülen ile bağlantımı ne Ahmet Hakan'la ilişkimi ne de Abdullatif Şener'le işbirlikçiliğimi. Son halka olarak da Ali Murad Güven! Bu senaryoya göre hepimiz Fethullah Gülen'in ayakçısıyız, o da el-Kaide işbirlikçisi!

Bu senaryo tahminlerimize göre Amerika'da kamyon şoförlüğü yapan bir hurafecinin küçük beyninden çıkıyor.

Bu hurafecilerin Ahmet Hakan'ı işin içine karıştırmalarından gelişmeleri takip etmedikleri de anlaşılıyor. Çünkü benim yazım etrafında lehte aleyhte değerlendirme yapan bütün yazarlar benim düşüncemi tartıştığı halde sadece Ahmet Hakan benim şahsıma yönelik hiç de gerçeği yansıtmayan çok talihsiz bir yazı yayınladı, yani benim yanımda bile durmadı. Anlayacağınız, hurafeciler iyice çuvallamışlar. Zavallı Ahmet Hakan Hürriyet'te yazmasına rağmen geçmişte bu hurafecilere prim vermediği için Fethullah Gülen'in ayakçısı bir el-Kaideci olmak ithamından kurtulamamış.

Bu hurafecilerin asıl hedeflerinin halkanın sonuna yerleştirdikleri Ali Murat Güven olduğu anlaşılıyor. Beni de diğerlerini de senaryoya zenginlik katan unsurlar olarak kullanmışlar. Bulanık suda balık avlama hevesindeler.

Ali Murat Güven bu hurafecilerin ipliğini ilk pazara çıkaran başaralı bir gazetecidir. 1990'lı yıllarda basın camiasına benim kazandırdığım bu değerden maalesef basınımız yeterince istifade etmemiştir. İyi değerlendirildiği takdirde bugünkü televizyon programcılarının hepsine taş çıkartacak bir yetenek olan ve şu anda ilk kez hak ettiği ilginin bir kısmına Yeni Şafak'ta haftada iki gün tam sayfa hazırlayarak Mustafa Karaalioğlu sayesinde kavuşan Güven, hurafecilerin korkulu rüyasıdır. Şimdi haftada bir tam gazete sayfası hazırlayan Güven'e karşı bu çirkin komplo hazırlanırken Fethullah Gülen'den Bülent Arınç'a kadar çok sayıda ismi kullanmışlar. Bu hurafeciler, tıpkı hurafeleri gibi meçhul kalmayı yeğlemişler. Sanal dünyada isimsiz adressiz dolaşmaktadırlar.

Sanal dünyanın bu isimsiz kahramanları sayesinde Tokat'ta bir bürom olduğu, hem Tokat hem de Meclis büromda Barzani ile doğrudan bağlantılı iki tane kırmızı telefonumun varlığı ortaya çıkmış oldu. Ama W.Bush ve Vilademir Putin'e direkt bağlı telefonlarımı henüz keşfedememişler yazık..

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi