T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 12 OCAK 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fehmi KORU

Gerçek zemin

Bu bayramın beni en mutlu eden görüntüsü Antalya'dan geldi: Tatilini memleketinde geçiren CHP lideri Deniz Baykal'ın iki torununu yanına alarak bayram namazına gittiği câmide çekilmiş fotoğraf... Akşam haberlerinde de izlemiştik; Baykal torunlarını bayram namazına alıştırma amacını açıkladıktan sonra habercilerden çekim yapmamalarını samimiyetle rica ediyor, çekime devam ettiklerinde, bunu da sorun haline getirmiyordu.

Deniz Baykal'ı bu cesur davranışı sebebiyle kutluyorum.

Evet, konunun cesaretle ilgili bir yönü var. Türkiye'de 'sol', maalesef, 'din' konusunu kendi ideolojik çerçevesi içine bir türlü oturtamamış, Marx'ın 'kitlelerin afyonu' söylemini bile doğru yorumlayamadığı için, onu hep bir 'sömürü aracı' olarak görmüştür. Sosyal demokratlar da, hiç değilse büyük bölümüyle, bunun istisnasını teşkil etmiyorlar. Bizde kişisel hayatında dine yer veren herhangi bir 'solcu' veya 'sosyal demokrat' lider bulmak hayli zordur.

CHP'ye 'ortanın solu' kavramını kazandıran İsmet İnönü'nün, sağlığında, muhafazakâr bir ilin parti yöneticilerinin, "Hiç değilse bir kez kürsüde Allah adını ansanız" tavsiyesini, konuşmasının sonunda "Allahaısmarladık" diyerek yerine getirmesi literatüre geçmiştir. Din ve dinî duygular, solun ancak 'sert eleştiri' gündemi içerisinde yer bulabiliyor bizim ülkemizde. Sırf 'dinî' görüntüsünden kurtarmak için, tamamen 'dinî' bir tören olan cenazede 'alkış' âdeti bile çıkartıldı.

Deniz Baykal bu alanda farklı davranabilen bir lider. Ramazan ayı boyunca halkımızın büyük çoğunluğu gibi oruç tuttuğu biliniyor Baykal'ın. Katıldığı cenaze namazlarında da cemaatin dışında kalmıyor, ibadete katılıyor. Geçmişte de bayram namazlarında oğluyla göründüğü olmuştu; bu bayrama iki torunuyla birlikte gelmesi bu sebeple şaşırtıcı değil. Kişisel olarak dine saygılı bir insan CHP lideri.

Bizdeki 'sol' ile 'din' arasındaki küskünlük düşünüldüğünde Baykal'ın durumu bir istisna; ancak bizde 'istisna' olan özelliği, CHP liderini, 'çağdaş Avrupa solu' ile buluşturuyor. Bugün Avrupa'da 'sol' veya 'sosyal demokrat' partiler safında politika yapanlar, hiç değilse büyük bir çoğunluk, 'dindar' olmayı sola ters görmeyen insanlar... Fransa'da son birkaç cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olarak adı geçen 'sosyalist' Jacques Delors her hafta kiliseye giden 'dindar' bir insandır. Avrupa'daki 'sol' partilerde liderliğe tırmanabilmek için 'din' ile barışık olmak gerekiyor bugün.

Dindarlığı yadırgamayan hatta 'meziyet' sayan bir üslup CHP tarafından benimsenirse, bunun politikaya yansıması da ülkeyi rahatlatacak boyutlarda olacaktır. 'Sağ' partiler elinde zaman zaman 'oyuncak' haline getirilebilmiş, çoğu kez 'istismar' da edilmiş olan 'din', böylece gerçek zeminine kavuşacaktır. Politik anlamda o gerçek zemin ise, 'din' konusunun 'bir ortak toplumsal birikim' olduğudur. Tek bir eğilimin eline terk edilmeyince, din, hem inanç sistemi hem de kurum olarak, istismar edilebilir olmaktan uzaklaşacaktır.

Türkiye'nin bugün karşı karşıya bulunduğu en ciddi sorunlar, aslında kendi haline bırakıldığında 'sorun' adını taşıma ciddiyetinden mahrum basit konulardır. O konuları büyütüp sorun boyutuna taşıyan biziz. 'Kamusal alan' ve 'dinî simge' gibi yaygın kullanımdaki bazı terimleri, zorlayarak Avrupa'nın gündemine biz soktuk. Ne yapıp edip normalleşmeyi sağlamalıyız.

'Normalleşme' bizi endişe ve korkularımızdan da kurtaracak, ülkemizin geleceğine daha umutla bakmamızı sağlayacaktır. Anormal bir gündemin esiri haline getirdiğimiz için politika birkaç konuya kilitlendi; solun bir türlü büyüyememesi de bunun sonucu... 'Din' konusunu gerçek zeminine kavuşturmuş bir ülkede en fazla yarar sağlayacak kesim, hiç kuşkusuz, bunu sağlamada desteği bulunan 'sol' olacaktır.

Deniz Baykal'ı cesareti için bir kez daha kutluyorum.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi