T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 26 OCAK 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Ali BAYRAMOĞLU

Elveda Mümtaz...

Kimi yakınlar, dostlar vardır, kaybettiğiniz zaman veda yazısından başka şey gelmez elinizden...

Tanımadıklarınız, uzaktan sevdikleriniz için de yazarsınız veda yazılarını...

Önceki gün bu dünyadan göçen tiyatro sanatçısı Mümtaz Sevinç benim için iki hali de temsil ediyor...

Duruşuyla, sesiyle, varlığıyla uzaktan uzağa takdir ettiğim bir adamdı o...

Aynı zamanda Burgaz Ada'da yaz günlerimin, gözleri gülen, neşeli, tok sesli ayak üstü sohbet arkadaşı...

Onu her iki anlamda da özleyeceğimi biliyorum...

Karşılıklı olarak defalarca tekrarlanmış, ama bir türlü gerçekleşmemiş birlikte uzun bir yaz yemeği artık bir hayal oldu...

Bugün bu köşede, bu satırlarla ona elveda demek, henüz toprak altında olmadığı son saatlerde onu anmak istedim...

Mümtaz Sevinç'i her görüşümde yanında hayat arkadaşı Banu Dalkır olurdu...

Mümtaz'ın o hayat arkadaşının eliyle can vereceğini kim bilebilirdi?

Bu dünyadan böylesine haksız bir biçimde ve zamansız göçeceğini kim tahmin edebilirdi?

Mümtaz Sevinç'in öyküsü bu ülke insanın öyküsü gibidir...

Bir köyde, Elazığ'ın bir köyünde dünyaya gelip zirveye çıkanlardandı o.

Şöyle anlatmış öyküsünün başlangıcını:

"Mahallemizde bir tiyatrocu abimiz vardı; Nurtekin Odabaşı. Bir oyunda birdirbir atlaması gereken çocuğa ihtiyaç varmış. Daha 10 yaşındaydım. Beni aldı, tiyatroya götürdü. O zamana kadar hiç tiyatro izlememiştim. Böylece, birdirbir atlayarak tiyatroya başladım."

Tiyaro sahnelerinde parlamış, kaytan bıyıklı bu Türk yakışıklısının sesi gerçekten bu kubbede hoş bir seda olarak kalacak...

TRT'nin renksiz televizyon dönemlerinde 'San Francisco Sokakları'ndaki Müfettiş Steve Keller'ı, 'Doludizgin-Bonanza'da küçük Joe Cartwright'ı, 'Küçük Ev'de de Charles Ingalls'ı o seslendirmişti...

Alain Delon'un, Jean Paul Belmondo'nun, Paul Newman'ın da filmlerdeki sesiydi o...

Anadolu Ajansı ve Radikal Gazetesi onun öyküsünün geri kalan kısmını şöyle özetliyor:

"12 Mart döneminde takibata uğrayan Sevinç, bir süre Nisa Serezli-Tolga Aşkıner Tiyatrosu'nda çalıştı, sonra da Devlet Tiyatrosu'na girdi. O yıllarda tek hayali bir kültür merkezi açmaktı. Uzun yıllar Devlet Tiyatrosu'nda çalıştı, Ankara'dan İstanbul'a geldi. 'Yeşil Papağan Limited' oyunundaki performansı ona 'Şehnaz Tango' dizisinin, dizi de 'televizyon yıldızı' olmasının kapılarını araladı.

Ama aklı fikri, düşünü kurduğu kültür merkezindeydi.

Sonunda tüm birikimini koydu ve 2000 yılında 'Düşün Sahnesi'ni açtı. Sevinç'in oynadığı tiyatro oyunları arasında, 'Kamyon' (AKM Aziz Nesin Sahnesi'nde en son oynadığı oyun), 'Ferhat ile Şirin' (İsmet Küntay En İyi Erkek Oyuncu Tiyatro Ödülü), 'Sultan Gelin', 'Odada Savaş' yer alıyor. 'Beyza'nın Kadınları', 'Gülün Bittiği Yer' ve 'Hoşçakal Yarın' gibi sinema filmlerinde de rol alan Mümtaz Sevinç, 'Şehnaz Tango' dışında 'Eltiler', 'Sır', 'Baykuşların Saltanatı', 'Çifte Bela', 'Emanet', 'Sihirli Annem' ve 'Nehir' gibi televizyon dizilerinde de oynadı..."

Az iş mi tüm bunlar...

Ama bize işten çok can lazımdı...

İşte böyle...

Bu yaz adada gözlerim ve kalbim Mümtaz Sevinç'i arayacak...

Ada onsuz eksik olacak...

Ama onu hep daim yadedeceğiz...

Huzur içinde yat Mümtaz...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi