T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 1 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Bekir HAZAR

Vasiyetim!

İnşaatçı bir tanıdığıma takıldım akşama kadar. Yeni başlayacağı yatırıma adam alıyordu. Sırayla adaylar girdi içeri. Kimi harç karma, kimi kalfalık, kimi de ustalıkda iddialıydı. Hepsinin meziyeti ayrıydı. Hepsini işe aldı...

İçeriye girenlerden biri "Harç da kararım, sıva da yaparım, kalfalık da, ustalık da, ben hepsinde duayenim" dedi... Her işi yapıyordu. "İşte mükemmel adam" dedim içimden... Ancak inşaatçı dostum "Sana bende iş yok, her işi yaparım diyen, hiçbir işi yapamaz" dedi ve gönderdi...

Belgesel-sinema konusunda uzman bir arkadaşım anlattı. Vehbi Koç, işe adam alırken önce yemeğe oturturmuş personel adaylarını. Çorbaya tadına bakmadan tuz dökenleri hemen gönderirmiş. Önyargılı insanlarla çalışmama prensibiymiş bu uygulama...

Seçici olmak, bunu kurallara bağlamak çok önemli iş dünyasında...

Ancak son dönemlerde televizyonlarda inanılmaz bir yozlaşma var... Önüne gelen bacadan veya kapıdan giriyor içeriye... Torpiller, çıkar ilişkileri paketleyip çöpe atıyor seçiciliğin kurallarını... Hal böyle olunca vasıfsız elemanlar hakim oluyor tv yapımlarına... Ve ekranlardan inanılmaz bir kalitesizlik fışkırıyor seyircinin üzerine...

Türkiye'nin en zenginlerinden biri... Dev bir holdingin patronu... İki tane mektup bırakıyor koç gibi oğluna... "Birini ben öldükten sonra açacaksın" diye vasiyet ediyor... İkinci mektuba ise toprağa verildikten sonra bakılmasını istiyor..

O zengin işadamımız vefat ediyor. İlk mektup açılıyor hemen. "Beni çoraplarımla gömün toprağa yazıyor" içinde... Bunu uygulamaya koymak istiyorlar, imam dinen caiz olmadığını söylüyor. Çorapsız gömüyorlar babayı... Defin işleminden sonra vasiyet gereği ikinci mektup açılıyor hemen. İçinde şöyle yazıyor;

"Bak oğlum... Sana bu kadar servet, koskoca bir holdingi bıraktım geride... İmparator oldun ama öbür tarafa giderken bir çorap bile giydiremedin ayağıma... Yani çorapsız gidiyorum ahirete" diyor...

Çok ince mesajları olan bir vasiyet... Bunu anlattı bir dostum... Çok etkilendim.. Hangi işadamı olduğunu bana söyledi ama "Yazma" diye ricada bulundu. Sır gibi saklanıyormuş o zengin ailede...

Şimdi bağlamak istiyorum olayı... Bu da benim vasiyetimdir... "Her işi yaparım" diyenleri almayın televizyonlara... Torpiller, çıkar ilişkilerine dayanan vasıfsiz istihdamı durdurun artık... Tadına bakmadan çorbaya tuz atanları çıkarmayın ekrana...

Ekran kirliliğinden ölmek üzereyim!...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi