|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 1 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
|
Erdem Beyazıt, eski dostu merhum Mehmet Âkif İnan hakkında şöyle söylüyor: "O, her ortamda bir 'kişilik' belirtirdi. Prens tabiatlıydı. Onun ağzından gerçekten hiçbir şikâyet duymadım şimdiye kadar. Kırk sene beraber bulunduk, ev içinden-ev dışından, para meselesi ya da başka bir mesele, hiçbir şikâyet duymadık. Ama hepimiz bütün dertlerimizi, çözümsüz kaldığı noktalarda ona götürürdük. Ağamızdı, beyimizdi, prensimizdi."
Şair, yazar ve eğitimci rahmetli M. Âkif İnan, kamu görevlilerinin sendikal haklara kavuşması gerektiğine inanan ve bu yolda gayret gösteren biriydi. Kendisi gibi eğitimci arkadaşlarıyla birlikte 1992'nin 14 Şubat'ında Eğitimciler Birliği Sendikası'nı kurmuştu. Eğitim-Bir-Sen, kurucu genel başkan M. Âkif İnan'ın daha önce farklı yayınevlerince basılmış eserlerini yeniden yayınladı. Şiir kitapları: - Tenha Sözler
Yazılar: - Edebiyat ve Medeniyet Üzerine
Sendikalar kâr amaçlı ticari faaliyette bulunamadığından, bu kitaplar yalnızca kültür hizmeti olarak basılmış bulunuyor ve ücretsiz dağıtılıyor. Sendika Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eserleri şöyle takdim ediyor: "Akif İnan, sendikayı hak arayan bir teşkilat olduğu kadar bir aydınlanma ve kültür hareketi olarak da görüyordu. Sendika merkez ve şubelerinin toplumun hizmetine sunulan bir kültür evi, kültür yuvası olması için çalışıyordu. O'nun bu düşüncesi, düşünen, inceleyen, sorgulayan, düşündüğünü uygulayabilen, fikirlerini özgürce ifade edebilen bir toplumun oluşması mücadelesini veren Eğitim-Bir-Sen'in temel yapı taşı olmuştur."
Bu kitapları tekrar yayınladıkları ve kitapseverlere ücretsiz ulaştırdıkları için Sayın Gündoğdu'ya ve kitapların editörlüğünü üstlenen değerli arkadaşım Şaban Abak'a tebrik ve teşekkür borçluyuz. Merhum M. Âkif İnan'ın bir şiiri: Kitabe Çağ mahkemeleri hüküm vermiştir / hayallerim bile hep suçtur diye * Ben yürürüm yollar bitmez benimle / Ben dururum hüküm durmaz hakkımda * Geldim gidiyorum ben mahzun şarkı / incisi içinde bir midye gibi * Birkaç er kişiyi bulsa da gönlüm / rehine bırakmam miraslarımı * Giydim toprağa ağsın razıyım / rahmet bulutları varislerim BAYKAL FAZLADAN 'BUNU' DEDİ Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal geçen gün türkülerle atıştı biliyorsunuz. Erdoğan'ın "Makaram sarı bağlar / Kız söyler gelin ağlar" türküsüne, Baykal'dan şık Mahzuni Şerif'in ""Yoksulun sırtına vuran vurana / Bunu gören yürek, nasıldayana" türküsüyle cevap geldi.
Geldi ama Sayın Baykal'ın ezberi iyi değildi.
Sıra "Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana / Bilmem söylesem mi söylemesem mi" kısmına geldiğinde ana muhalefet lideri şöyle söyledi: "Bilmem bunu söylesem mi söylemesem mi?" Böylece vezin mevta oldu. Âşık Muhzuni Şerif'in kemikleri sızlamıştır.
Baykal'ın konuşmasını dinlerken, fazladan bir 'bunu' duyunca, fakir de şöyle dedi: - İster söyle, ister söyleme fakat söylersen doğruyu söyle. Çünkü türkülere yanlış yapılmaz. Cumhuriyet 'Halk' Partisi Genel Başkanı'na 'halk' müziğinin seçkin eserlerini yanlış söylemek yakışır mı? GÜNÜN İŞPORTACISINI SEÇTİK
El arabasında satış yapan işportacımız İstanbul Yusufpaşa'dan. Kestane satıyor ama etikete "Anamur yerli muz" yazmış. Sorduk: "Neden böyle?" "Önemli olan kaç lira olduğu" dedi. Doğrudur. Aslında akşama kadar yanında bekleyip, kaç kişinin "Ver şuradan bir kilo muz" diyeceğine bakmak gerekirdi ya bizim acelemiz vardı. Geçtik, gittik.
|
![]()
| ||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |