|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 2 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
İran'ı özgürleştirecekmiş. Demokratik bir dünya kuracakmış. Daha güvenli bir dünya inşa edecekmiş. Barış ve adalet için dünyanın geri kalanını da özgürlüğe kavuşturacakmış. Radikal İslam tehdidini önleyecekmiş. Radikal İslamcılar "özgürlüğe karşı" savaşıyormuş. Teröristler "kitlesel ölümler" planlıyormuş. Kitle imha silahlarını ele geçirip dünyayı felakete sürüklemeye çalışıyormuş. Nefretin yerini unut alacakmış. ABD Başkanı George Bush'un bir saatlik "Ulusa sesleniş" konuşması dünyada nasıl bir etki uyandırdı acaba? Latin Amerika'da, Ortadoğu'da, Atlantik'ten Pasifik'e uzanan geniş İslam coğrafyasında, Çin'de, Avrupa'da hatta Amerika'da bu konuşmanın etkilerini test etme şansımız olsaydı nasıl bir sonuçla karşılaşırdık? Kimsenin ciddiye aldığını sanmıyorum. Boş ve gereksiz bir konuşma. Ezberlenmiş birkaç cümle. Hiçbir karşılığı yok. Demokrasi, özgürlük, adalet, insan hakları ve refah gibi insanlığın temel arayışlarına yönelik en büyük tehdit Amerika iken, hala bu söylemle dünyaya bir şey anlatmaya çalışmak ne kadar akıllıca? "İran halkı küçük bir dini azınlığın elinde rehin durumda"ymış. ABD nasıl bir dini azınlığın kontrolünde? İran'ı özgürleştirmek Amerika'ya mı kaldı? Irak'ı özgürleştirdiler. 150 bin insan öldürdüler. Ülkeyi iç savaşa sürüklediler. Kaynaklarını talan ettiler. İnsanlara akla hayale gelmeyecek işkence yöntemleri uyguladılar. Milyarlarca dolarını çaldılar. Kurdukları esir kampları, kadın ve çocukları doldurup işkence ettikleri gizli merkezler ikinci dünya savaşında bile görülmedi. İran'a nasıl bir özgürlük getirecekler? Irak'ta insanların kendilerini çiçeklerle karşılayacağını söylüyorlardı, silahla karşılandılar. İran'da nasıl karşılanacaklar? Tahran yönetimine karşı olan her İranlı'nın yanlarında olacağını mı sanıyorlar? İran'da kaç kişi öldürecekler? Hangi şehirleri bombalayıp harabeye çevirecekler? Daha şimdiden ülkenin bir çok bölgesinde kendilerine bağlı örgütlerle terör saldırıları yapmaya, masum insanları öldürmeye başladılar. Dünyada terörün kaynağı hangi ülke? Amerika değil mi? Sadece son beş yıla bakalım? Yeryüzünde on binlerce insanın hayatını kaybetmesinin sorumlusu kim? Gizli işkence merkezleri kuran kim? Hiçbir uluslararası sözleşmeyi tanımadan insanları esir kamplarına kapatan kim? İnsan hak ve özgürlüklerini güvence altına alan yasaları ve sözleşmeleri yok sayan kim? Hava üslerini, savaş gemilerini işkence merkezlerine dönüştüren kim? Saldıracağı ülkelerin listesini yapan kim? Kendine bağlı kadrolar kaybedince demokratik ve özgür seçimleri tanımayan kim? Yeryüzünün kaynaklarını talan ederken önüne çıkan her ülkeyi tehdit eden kim? ABD yönetiminin terörle savaş politikalarına, demokrasi ve özgürlük operasyonlarına, rejim değişikliklerine, güvenlik stratejilerine, daha iyi bir dünya palavralarına artık kimse inanmıyor. Latin Amerika ABD'ye karşı bir blok oluşturuyor. Ortadoğu'da ABD'nin her girişimi geri tepiyor. İşgaller keskin bir direnişle karşılanıyor. Demokrasi paketleri inandırıcılığını kaybetti. Küçük azınlıklar dışındaki geniş halk kitleleri ABD etiketli her şeye karşı çıkıyor. Filistin'i Arap dünyasına demokrasi örneği olarak gösteriyorlardı. Hamas kazandı, Filistin halkını cezalandırıyor. İran'ı tecrit etmeye yönelik strateji İran'ın bölgedeki nüfuzunu inanılmaz ölçüde genişletiyor. Bütün tehditlere, teşviklere, şantajlara, rüşvetlere rağmen İslam coğrafyasında ABD tezleri birer birer çöküyor ve güçlü bir dalga yükseliyor. Rusya, Çin, Hindistan, Pasifik ülkelerinde ABD'nin hiçbir kredisi kalmadı. Amerika geri çekilmese de dünya ABD'yi tecrit ediyor. Bush kendi kamuoyunu bile ikna etmekten uzak. Çünkü bu kadro, en fazla Amerika'ya zarar veriyor. 1990'lardaki ABD'ye bakışla bugünkü bakış arasındaki derin uçurumu görmemek için aptal olmak lazım. Aptallar cuntasından başka herkes bunu gördü, bir onlar anlamıyor. ABD artık şunu öğrenmeli: Kimse ondan özgürlük beklemiyor. Bırakın kitleleri ABD ile işbirliği yapan yönetimlerin bile Bush'un konuşmasına bir değer atfettiklerini sanmıyorum. Kendi konuşup kendi dinliyor. Hayal dünyasında yaşıyor. Gülünç duruma düşüyor.
|
![]()
| ||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |