T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 2 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mehmet ŞEKER

Vadim o kadar kurtluydu ki...

Kurtlar Vadisi Irak filminde rol alan oyuncuları ve yapım ekibinde kimlerin bulunduğunu merak eden bir izleyici, jeneriğe bakacak ya...

Acırım o izleyicinin haline.

Filmin bitişinde jeneriğin akışı on dakika sürüyor.

İsim isim değil, sadece kaç kişi bulunduğunu saymaya kalkanın bile iflahı kesilir.

*

Böyle bir zahmete girmememiz için, Pana Film tarafından 3391 kostüm hazırlandığı açıklandı.

Biz de bu sayede finaldeki "Altın hızma"yı keyifle ve filmin içimize bıraktığı buruklukla dinledik.

Altın hızma mülayim / Seni haktan dileyim / Yaz günü temmuzda / Sen terle men sileyim.

Gün gördüm günler gördüm / Seni gördüm şad oldum.

Altın hızma incidi / Köynediv nar incidi / Menim lal olmuş dilim / Ne de duv yar incidi.

*

Filmin yönetmeni Serdar Akar, yapımcısı Raci Şaşmaz, senaryo Raci Şaşmaz ve Bahadır Özdener.

Başrol oyuncuları Necati Şaşmaz, Billy Zane, Ghassan Massoud ve Bergüzar Korel.

Müzik ve düzenlemeleri Gökhan Kırdar imzasını taşıyor.

Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki galanın girişinde kapıyı ABD askerlerinin kıyafetlerini giymiş oyuncular tutmuştu.

Can sıkıcı bir sahne.

Giriş kartlarını onlara gösterip girmek gerekiyor.

Kardeşim, arka kapısı yok mu bu binanın diyerek arayışa kalkıştım ama beyhude bir çabaydı.

DAVULCU

Kalabalık bir kadro olduğunu belirttik.

Oradan aklımda kalan bir isim var:

"Davulcu: Yakup Davulcu".

İsabet.

Yalnız, zurnacı olmamış.

"Zurnacı: Mehmet Davulcu".

ÇUVAL HADİSESİ

Hikâye 4 Temmuz 2003 tarihinde yaşanan meşhur "çuval hadisesi" ile başlıyor.

Irak'taki Türk askerlerinin başlarına çuval geçirilerek sınır dışı edilmelerini hazmedemeyen Üsteğmen Süleyman, Polat Alemdar'a mektup bırakarak canına kıyar.

Böylece esas oğlan, arkadaşlarıyla birlikte bölgeye intikal eder.

Sonrası bomba, silah, mermi, kan, işkence, zulüm.

Kısaca işgal altında bir ülkede yaşananlar.

*

Amerikan Özel Kuvvet Komutanı Sam askerleriyle birlikte bir düğünü basar.

Hepsi sivil olmasına rağmen düğünde silahlar konuşur. Çoğu katledilir, sağ kalanlar terörist muamelesi görür ve tutuklanır.

BU FİLM İŞ YAPAR

Hem içeride, hem dışarıda çok izlenir.

Masraftan kaçınılmamış ve Türkiye'de bugüne kadar yapılan en büyük bütçeli filmi çekilmiş.

Türkiye'nin dış politikası da eleştiriliyor, ABD'nin Ortadoğu politikası da.

Sahneler gerçekçi.

Aksiyon sahneleri ustaca hazırlanmış.

Zikir sahnesinin de geçen yıllarda Kurtlar Vadisi ekibine "din ve tarikat" üzerinden yüklenenlere bir cevap niteliğinde olduğu hissediliyor.

Görüntüler iyi ama Polat ve arkadaşlarının Irak'ta dolaşırken daha iyi kamufle olmaları beklenirdi.

Yolculuk sırasında ve lüks oteldeyken jilet gibi takım elbiseye itirazım yok ama, sokaklarda silahlı askerlerin takibi altındayken sadece başını sarmak yeterli değil.

DÖRT LİSAN

Filmde Türkçe, İngilizce, Arapça ve Kürtçe olmak üzere dört lisan konuşuluyor.

Kahramanların hepsi birbiriyle bir şekilde anlaşıyorlar.

Kâh tercümanla, kâh tercümansız.

Yalnız, Polat Alemdar'ın Leyla ile İngilizce konuşması, bence işin en acı tarafı.

Türkiye'den Irak'a gitmek için önce Amerika'ya sonra Irak'a varmak gibi bir şey.

CANLI BOMBA

Atilla Dorsay'ın dediği gibi, filmde Amerikan askerlerinin hepsi kötü.

İyi karakterli bir asker vardı, o da öldürüldü.

Şeyh Abdurrahman Kerküki "canlı bomba" konusunda çok net açıklama yapıyor.

Ölçü son derece basit: Masumları öldürmek bir Müslüman'a yakışır mı?

Aynı gerekçeyle, gazetecinin öldürülmesini engellemesi de etkileyici.

Bu bağlamda filmin başında Türk subayının intihar etmesine de itirazım var.

SAKIN DEVAMI GELMESİN

Bay Buş'un dünkü konuşmasında yine İran'a çattığını gördük.

Ve biliyoruz ki senaristlerin ufku geniş, hayal gücü zengindir.

Bu filme "Kurtlar Vadisi Irak" adını verilmesinin ardında yatan sebep, sadece filmin konusunun Irak'ta geçiyor olması değil sanki.

Seri filmlerin ilki olmamasını dilerim.

Ardından Kurtlar Vadisi İran, Suriye gibi filmlerin çekilmesine gerek kalmaması niyazımızdır.

Varsın, aynı filmi dönüp dönüp seyredelim.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi