T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 9 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fehmi KORU

Tarihin yüklediği misyon

ABD Başkanı George W. Bush, ülkesinin en öndegelen sivil haklar savunucusu Martin Luther King'in vefat eden eşi Coretta King için düzenlenen törene katıldığına pişman olmuş mudur? Herhalde olmuştur. Ajanslar, önceki gün yapılan törende söz alan hemen herkesin Bush yönetiminin izlediği politikaları eleştirdiğini bildiriyor. Eski başkanlardan Jimmy Carter bile sözünü esirgememiş. Törene katılanların alkışlarıyla hak verdiklerini belli ettikleri eleştirileri, hissiz bir yüzle ve sesini çıkarmadan dinlemiş Bush...

Martin Luther King Amerikan tarihinin kilit taşlarından biriydi; siyahî Amerikalıların hak ve özgürlüklerini savunan kıyasıya bir mücadele vermişti. Beyaz ve siyah Amerika'yı vatandaşlık bağlarıyla birleştiren toplumsal uzlaşma, büyük çapta, hayatını bu uğurda feda eden King'in mücadelenin eseri... FBI tarafından sürekli izlenen, telefonları ve evi dinlenen King'in bir suikast sonucu hayatını kaybetmesi, ABD'de bugün bile tartışma konusudur.

Acaba, Bush, katıldığı törende yüzüne karşı ifade edilen Irak'a açtığı savaşla ilgili samimi eleştirileri dinlerken, dünyayı sarsmaya devam eden karikatür krizindeki kendi merkezî rolünü idrak etmiş midir? Karikatürler önce Danimarka'da ve başka Avrupa ülkelerinde yayımlandı, tepkiler de hep ABD dışı coğrafyada sürüyor; ama yine de olayın aldığı biçim, ABD politikalarının dolaylı eseri...

ABD'de siyah-beyaz eşitliği büyük bir mücadele sonucu sağlanmıştı; farklı dinlere mensup olanların birbirine hoşgörü ve iyi niyetle bakmasını getiren süreç ise asırlar almıştı. 11 Eylül eylemlerini kendi 'dünyayı fetih projeleri' için bahane olarak kullanmaya karar veren Washington'daki 'savaş lobisi', o süreci bir çırpıda tersine döndürdü. Bugün tepki veren kitleler yalnızca -muhtemelen görmedikleri- birkaç karikatürü kınamak üzere sokaklara dökülmüyor, bireyi oldukları İslâm Dünyası'nın düşürüldüğü duruma da isyan ediyorlar...

İslâm Dünyası'nı insanlığın uzun yürüyüşünden koparan bir etkisi oldu Bush politikalarının; Ortaçağda hüküm süren 'Haçlı' zihniyetinin Batı Dünyası'nda bugün de canlı olduğunu düşündürerek... Çok daha sınırlı ve demokratik sınırlar içinde kalabilecek tepkiler en aşırı biçimde ifade ediliyorsa, bunda, şimdilerde işgale dönüşmüş savaşın etkisi büyük... Terörü doğuran şartları ortadan kaldırmak yerine, aksini ispat edene kadar İslâm Dünyası'ndan herkesi 'terörist' gören bir anlayışla başlatılan savaşın... Aşağılanma, zelil ve hakir duruma düşürülme hissi İslâm Dünyası bireylerini patlama noktasına getirdi.

Hz. Peygamber'in kişiliğine dönük saldırılar geçmişte de görülmüştü. Salman Rushdie'nin 'Şeytan Ayetleri' romanının 1989'da aldığı tepkiler belleklerde canlı. Ancak, 'resmî tepki' olan 'Humeynî fetvası' dışında, o olaya kitlelerin öfkesi, belli sınırlar içerisinde kalmıştı. Şimdi ise, nerede duracağı bilinmeyen bir öfke kusuyor İslâm coğrafyasının sokakları...

Cenaze törenindeki konuşmaları dinlerken global karar verici durumunda olduğu son dört yılı gözünün önünden geçirmişse, dünyanın içine düştüğü belirsizlikte kendi payının büyük olduğunu da hatırlamıştır George W. Bush... Savaşla birlikte açılan Pandora'nın kutusundan dışarıya saçılan kötülükler bütün dünyayı etkisi altına aldı; yaşanan huzursuzluklar bu uğursuz gelişmeyle yakından ilintili.

Amerikan zencilerinin gaspedilmiş haklarını söke söke almak için verilen mücadelenin bir benzerinin global ölçekte açılmasını bekleyen bir ortam var bugün; o dönemin Amerikası'nın çıkardığı Martin Luther King gibi cesur liderlere dünyanın ihtiyacı belirgin. Başbakan Tayyip Erdoğan ile İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun, bir ortak metinle, karşı karşıya kalınılan tehditler ve tehlikeler konusunda dünyayı uyarmaları bu sebeple önemli. O yolda daha kapsamlı bir çıkış gerekiyor.

Ne kadar ufacık sorunlarla kendimizi yoruyoruz; hem de tarih Türkiye'ye muazzam önemde bir 'misyon' yüklediği halde...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi