T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ
|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
| |
| ||
| |||
|
P O L İ T İ K A | 9 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE | |
| |||
|
| |
Kamusal alan tanımı Danıştay'a dar geldi
Danıştay, okul dışında da eğitimin "bir biçimde sürdüğünü" savunarak, okulda başı açık görev yapan öğretmenin okul dışında başını örtmesini "öğrencileri olumsuz etkileyeceği" gerekçesiyle "sakıncalı" buldu
Danıştay, okula geliş gidişlerinde başörtüsü takan bir öğretmenin, anaokuluna müdür olmasını 'sakıncalı' buldu. Danıştay, okul dışında da eğitimin 'bir biçimde sürdüğünü' savunarak, okulda başı açık görev yapan öğretmenin okul dışında başını örtmesini laikliğe ve başörtüsü yasağına aykırı buldu. Kararda, öğretmenin 'dışarıda da en iyi örnek olması gerektiği' vurgulanarak, başörtülü olmanın öğrencilere "kötü örnek" olduğu ima edildi. BAYRAK GARNİZONU'NA MÜDÜR ATANDI Gölbaşı Bayrak Garnizonu'ndaki Bayrak Anaokulu Müdürlüğü'ne atanan ve başı kapalı kimlik göstererek okula girmek isteyen öğretmen Aytaç Kılınç'ın, 2001'de görevden alınarak Mamak Kıbrıs Köyü İlköğretim Okulu'na Çocuk Gelişimi öğretmeni olarak atanması işleminin iptali istemiyle dava açtı. Ankara 6. İdare Mahkemesi, işlemi 2002'de iptal etti. Kararda, müdür olarak atanan kişinin, yeni atandığı okula gittiğinde, kimliğindeki fotoğrafında başı kapalı olduğu için görevliler tarafından alınmadığı, bunun dışında başka bir kimlik tespiti yapılmadığından müdürlük görevine başlatılmadığı, öğretmen hakkında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce soruşturma açıldığı belirtildi. İdare Mahkemesi'nin kararında, soruşturma sonunda, öğretmene 'aylıktan kesme' cezası verildiği ve Ankara Valiliği'nin işlemiyle Gölbaşı Bayrak Anaokulu Müdürlüğü'nden alınarak, Mamak Kıbrıs Köyü İlköğretim Okulu'na Çocuk Gelişimi Öğretmeni olarak atamasının yapıldığı kaydedildi. BAŞI AÇIK AMA FOTOĞRAFTA ÖRTÜLÜ Davacının, daha önce görev yaptığı Altındağ Atam İlköğretim Okulu müdürü ile okul hizmetlisinin yazılı ifadelerinde, 'adı geçen öğretmenin okul içerisinde başı açık olduğu, ancak zaman zaman okula gelişi ve çıkışında başını kapattığını' belirttiklerine yer verilen kararda, davacının,'başı kapalı fotoğrafını öğretmen olmadan önce çektirdiğini, başı açık olarak Atam İlköğretim Okulu'ndan aldığı kimliğini kaybettiğini, bu nedenle yeni okuluna eski kimliğini verdiğini' söylediği kaydedildi. Kararda, davacının, öğretmenlik görevi süresince, Kılık Kıyafet Yönetmeliği hükümlerine aykırı hareket etmediğini söylediği ve nüfus cüzdanındaki fotoğrafın da başı açık olduğu ifade edildi. Ankara 6. İdare Mahkemesi, "öğretmenin okula alınmayışının, o anda başı kapalı olması değil, daha önce aldığı kimliğindeki resminde başının kapalı olmasından kaynaklandığını belirterek, yalnızca bu husus esas alınarak davacının müdürlük görevine başlatılmadan öğretmenliğe atanmasında hukuka uyarlık görülmediği" gerekçesiyle işlemi iptal etti. Kararın Ankara Valiliği'nce temyiz edilmesi üzerine, dosya Danıştay 2. Dairesi'ne geldi. 2. Daire, idare mahkemesinin kararını bozdu. DOGMA VE BİLİME TERS DÜŞEN ETKİ Kararda, Anayasa'nın 'laiklik' ilkesine atıf yapılarak, 'aklın ve gözlemin yönlendirdiği bilimsel çalışmaya katılacak kimselerin de bilimsel gerekler dışında bir etkiyle karşılaşmaksızın yetiştirilmeleri gerektiği ve eğitimin, yalnız bilimsel sistemler doğrultusunda yapılması, dogmalardan ve bilime ters düşen etkilerden uzak tutulmasıyla sağlanacağı' vurgulandı. Öğretmenlerin bilgileri kadar dış görünüşleriyle de öğrenciler üzerinde etki yaratacağı kaydedilen kararda, davacı öğretmenin, her ne kadar okul içinde başı açık hizmet verdiği ifade edilse de zaman zaman başörtülü olduğu yönünde beyanların da bulunduğu belirtildi. Kararda, davacının, benzer eylemleri nedeniyle daha önce aldığı iki ayrı disiplin cezası bulunduğu belirtildi. Kararda, şu tespitler yapıldı: "Davacının yönetici olarak görev yapacağı eğitim öğretim kurumunda öğrenim görenlerin yaşlarının küçüklüğü itibariyle mantıksal değerlendirme ve çıkarım yapma çağından uzak oldukları hususları birlikte değerlendirildiğinde, bulunduğu ortam içerisinde ve dışsal çevrede en iyi örnek konumunda olması gereken davacının, okula geliş ve gidişleri sırasında da olsa yasal düzenlemelerde belirtilen temel ilkelere aykırı davrandığı sabit olduğundan" denilerek, atamasının yapılmasında hukuka aykırılık olmadığına hükmedildi. Danıştay 2. Dairesi, yerel mahkemenin atamanın iptaline ilişkin kararını bozdu. TEPKİLER
Bilakis iyi örnek Hasan Kara (AK Parti- Kilis): Öğretmenin dışarda başının kapalı olması kötü örnek değil, bilakis iyi örnek olarak değerlendirilmelidir. Öğrencilere verdiği eğitim önemli. Birileri kamusal alanı sokağa taşımak istiyor. Dünyada İslam'a saldırı nedeniyle büyük tepkiler oluştuğu bir dönemde bunların gündeme gelmesi doğru değil. Demirperde gibi Öner Ergenç (AK Parti- Siirt): Hukuka uygun değil. İnsanların özgürlük alanlarını oldukça daraltan bir karar. Sokakta da benim koyduğum bir kıyafet ile dolaşacaksınız gibi bir düşünceyi Demirperde uygulamalarını çağrıştıran bir durum olarak değerlendiriyorum. Evlere kadar götürecekler Avni Doğan (AK Parti -Kahramanmaraş): Politik bir karar. Başörtüsüyle ilgili bir yasa yok. Sadece devlet dairelerinde başörtüsü takılmamasına dair bir gelenek var. Ama bu yasağı parklara, yollara da taşımaya çalışıyorlar. İleride evlere kadar da götürecekler. Danıştay sınırları aştı Burhan Kuzu (Meclis AB Uyum Komisyonu Başkanı): Bir öğretmenin dışarda başını örtme tercihi hiçbir şekilde yönetmenliğe aykırı olmadığı için Danıştay da bu konuda bir karar veremez. Bu kişinin özel hayatına müdahaledir. Danıştay karar verirken kendi sınırlarını aşmıştır. Yasama gibi davranmış Mazlumder Başkanı Av. Mustafa Ercan: Danıştay kişisel görüşlerini mahkeme kararı olarak sunmuştur. Mahkemeler Türk milleti adına karar verir ancak Danıştay'ın bu kararına Türk milletinin katılmadığı çok açık. Yetkisini ve görev sınırlarını aşarak yasama organı gibi yetki kullanmış yanlış yorumlar yapmıştır. Bu kararı kınıyoruz Eğitim Bir-Sen İstanbul 2 No.'lu Şube Başkanı Ünal Mamur: Danıştay'ın kararını kınıyoruz. Bundan yola çıkarak başörtüsü takan bayanların sokakta gezmesine müdahale edilirse hiç şaşırmamak lazım. Bu yüzden karar endişe verici. Özgürlükleri yasaklayan değil, genişleten kararlar almamız lazım. Müdahale mümkün değil Avukat Şeyma Döğücü: Dışarda kullanılan başörtüye hukuk kararıyla müdahale edilmesi mümkün değildir bu tamamen kişi hak ve özgürlüklerine müdahale anlamına gelmektedir. Danıştay'ın bu kararı kamusal alanın sınırlarını genişletmekte ve örtülü bayanları iyice sıkıştırmaya yöneliktir. Mahkeme karar veremez AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz: Danıştay'ın kararı yanlış anlaşılmalara yol açabilecek bir karardır. Sokakta insanların nasıl giyineceğine mahkemeler karar veremez. İnsanlar sokakta hür iradelerine ve kanunlara uygun bir şekilde istedikleri gibi giyinebilirler. Bu karar insan haklarına uygun değil İnci Özdemir (AK Parti-İstanbul): Böyle bir karar verilmiş olabileceğine inanmak istemiyorum. Karar kadınlara yönelik büyük bir haksızlık olur. Erkek öğretmenler için getirilmeyen böyle bir yasağın kadın öğretmenler için getirilmesi eşitsizlik ilkesine aykırı olur. İnsan haklarına aykırıdır. Karar Anayasa'ya aykırı Recep Özel (Adalet Komisyonu üyesi): Hem evrensel hukuk ilkelerine hem Anayasa'ya aykırıdır. Danıştay'ın kararı temel hak ve hürriyetlerden olan özel hayatın dokunulmazlığı hürriyetine aykırıdır. Danıştay kararı hukuki değil, ideolojik gerekçelerle vermiş olabilir.
|
|
|
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
|
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |
