|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| S P O R | 9 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
Faili meçhul değil!
İsviçre maçındaki olaylara bu kadar ağır ceza gelmesinin nedenlerinden biri olarak bazı saldırıların faillerinin meçhul kalması gösteriliyor. Oysa yaygın görüş tam aksi yönde.
FIFA Disiplin Komitesi'nin Türkiye'ye 6 maç saha kapatma ve seyircisiz oynama cezası vermesinin ardından kamuoyu nasıl olup da bu kadar ağır fatura kesildiğini merak ederken, olayların perde arkasındaki faillerinin ceza almadan kenara çekildiği ileri sürülüyor. Perde arkasına hakim ve aralarında yorumcu Şansal Büyüka'nın da bulunduğu iddia sahiplerine göre, FIFA'nın cezaları haksız ve adaletsiz ama onlara kozu verenler de yetkili konumdaki kişiler... Kamuoyuna yansıyan diğer bazı iddialarda da, FIFA'dan tarihi cezaların gelmesine yol açan olayların ilk İsviçre maçının ardından başladığı belirtiliyor. Buna göre, karşılaşma sonrası penaltımızın verilmediği iddiasıyla teknik direktör Fatih Terim'in çok sinirli ve tepkili açıklamalar yapması, ortamı gerdi. Daha sonra dönemin Futbol Federasyonu üyesi Davut Dişli'nin kışkırtıcı açıklamaları geldi. Dişli'nin açıklama yapmakla yetinmeyip, başka bazı yetkililerle birlikte "İsviçre takımını baskı altında tutmaya yönelik bazı organizasyonlara" giriştiği de ileri sürülüyor. 'GÖREVSİZ GÖREVLİLER!' Yine Dişli'nin maçın oynandığı Şükrü Saracoğlu Stadı'na kimsenin onaylamadığı bazı kişileri görevli kartıyla soktuğu da belirtiliyor. Bu kişilerin maç sonrası olaylara neden olanlar arasında bulunduğu ifade ediliyor. Federasyonun o dönemki yönetiminin, havalimanındaki olaylı karşılamadan, İsviçre kafilesine yolda yumurta atılmasına kadar yaşananlardan bilgi sahibi olduğu da iddialar arasında. Suçlanan isimlerden Fatih Terim'in maç sonrası futbolcuları rakiplere saldırtmak üzere kışkırttığı da ayrıca öne sürülüyor. Ne Terim, ne de Dişli'nin herhangi bir ceza almaması, başta yabancı basın olmak üzere bazı çevrelerde şaşkınlık yarattı. Cezaların ağırlığında, soyunma odasındaki bazı saldırıların faillerinin belirlenememesinin etkili olduğu özellikle vurgulanıyor. Ama kamuoyunda, ceza alanların dışındaki faillerin açıkça meydanda olduğu görüşü hakim. Cezalar 1 milyon ek yük getiriyor 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde içerideki 6 maçını deplasmanda oynayacak Türkiye, bu yüzden yaklaşık 1 milyon YTL ek masraf yapacak. Maçların nerede oynanacağına Türkiye karar verecek. Bir itirafçı aranıyor Türkiye'yi sarsan ağır cezalara ilişkin FIFA Disiplin Kurulu'nun gerekçeli kararı açıklandı. Buna göre kurul, disiplin talimatının 50. maddesindeki faili meçhul saldırı, 70. maddedeki organizasyon bozukluğu ve 70. maddesindeki seyirci ihlallerinden sorumluluk hükümlerine göre federasyona ceza verdi. Futbolcuların da şiddetli saldırıyı düzenleyen 48. madde kapsamında cezalandırıldığı belirtildi. Olaylarda ve özellikle futbolcu Grichting'e saldırıda failin bulunmaması yüzünden ceza verildiği açıklanırken, fail ya da faillerin net biçimde ortaya çıkması halinde cezanın itiraz sonucu inebileceği öğrenildi. Bıçakcı 'fail' olamadı Saldırıları yapanların ortaya çıkarılamamasının ağır cezalara yol açacağını öğrenen eski başkan, önce F.Bahçeli Serkan'ı ortaya attı, bu tutmayınca kendini feda etti ama kurula dinletemedi. İsviçre maçında yaşananları ilk ele aldığından beri FIFA Disiplin Kurulu'nun en fazla üzerinde durduğu konu, soyunma odasındaki fiili bazı saldırıları kimin yaptığıydı. Levent Bıçakcı federasyonu da bir fail belirleyerek cezayı onun almasını ve Türkiye'nin az bir cezayla kurtulmasını sağlamaya çalıştı. Bu anlayışla ilk olarak arkadaşlarına "Ben vurdum" diyen F. Bahçeli Serkan Balcı'nın ismi FIFA'ya verildi. Hamit Altıntop'un ifadesi ile de bu desteklendi. Ancak bu tez kabul görmedi. Bıçakcı da son kozunu oynayıp, ifadesinde suçu üstlenmek istedi. "Sorumluluk federasyonda. Bu yüzden de görevi bıraktık" dediyse de kurul, fail olarak onu kabul etmeyip, faturayı Türkiye'ye kesti. 'Bazı yöneticiler iyi niyetle kötü işler yaptı' Levent Bıçakcı, Haluk Ulusoy ile birlikte İsviçre'den dönerken, olayların sorumlularını işaret etmek açısından ilginç açıklamalar yaptı. Bıçakcı, "Özellikle İsviçre maçı, yönetim kurulundaki üyeler arasında bir zihniyet farkı olduğunu ortaya çıkardı" dedi. Bıçakcı şöyle devam etti: "Federasyon yönetiminde görev yaptığımız arkadaşların bazıları Türk futbolunun iyiliği için çalıştıklarını belirtiyor. Ancak iyi niyetle kötü işler yapılabilir. Cehennem yolları iyi niyet taşlarıyla döşelidir. Türkiye'deki futbol kültürü değişmelidir." 'Saldırı emri de yok bilet vermek de' Olaylarda suçlanan isimler arasında yer alan Fatih Terim, maç sonrası kimseye saldırı talimatı vermediğini belirtirken, "Yaptığım hareketler, oyun içindeki taktik anlayışına yönelikti. Kimseyi saldırmaya teşvik etmedim" dedi. Davut Dişli de, olaylara karışan kişilere bedava bilet verdiği iddialarını yalanlarken, görevli kartı verdiği kişilerin ise hiçbir saldırının içinde yer almadığını belirtti. 'Suçlayanlarla hesaplaşacağız' Eski federasyon üyesi Hasan Doğan, "Bu önemli olaydan hesap çıkarmaya çalışanlarla hesaplaşacağız" dedi. Doğan, Conrad Otel toplantısını doğrularken, "Konuyla ilgili olan kişilerle toplandık. Bu toplantıda, İsviçreliler'in oradaki maçta bize özen göstermediğini söyledik. Sadece bu... Onun dışında buraya geldiklerinde herhangi bir şey yapalım demedik. Aksi boş yalandır" diye konuştu. Seyircili oynama umudu İtiraz için hazırlandıklarını söyleyen Ulusoy'un ilk hedefi, seyircisiz oynama cezasının iptali. Şok eden kararların ardından İsviçre'den dönen Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, Şenes Erzik ve Levent Bıçakcı ile birlikte yoğun bir çalışma gösterdiklerini, buna karşın çıkan cezalara hayret ettiklerini söyledi. Tahkim Kurulu'na başvuru için hazırlandıklarını kaydeden Ulusoy, gerekçeli kararı beklediklerini belirtti. Edinilen bilgilere göre federasyon ilk etapta 6 maçlık cezayı seyircili hale getirmeyi amaçlıyor. Tahkim'den "6 maç dışarıda ama seyircili" şeklinde bir karar çıkarmayı başardıktan sonra Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi CAS'ta da 6 maçlık cezanın indirilmesi sağlanmaya çalışılacak. Hedef adam Fatih Terim'le ilgili kararın Federasyon yönetimince bugün verileceği Ulusoy tarafından açıklandı. Terim'in durumu cezalardan sonra iyice zora girdi. 'Terim paçayı kurtardı' FIFA'nın Türkiye'ye verdiği ağır cezalar İsviçre başta olmak üzere Avrupa basınında geniş yer buldu. İsviçre'nin Blick Gazetesi, "Döven Türkler" başlığı kullandığı haberinde, "Esas ateşi yakan Fatih Terim paçayı kurtardı" diye yazdı. Neue Züricher Zeitung da, "Kuyuyu zehirleyene ceza yok" diyerek Terim'e ceza verilmemesini eleştirdi. İtalyan gazetelerinden Tuttosport ise "FIFA'dan Türkiye'ye büyük darbe" başlığını kullanırken, La Gazzetta dello Sport, bakan Şahin'in açıklamalarına yer verdi ayrıca Fatih Terim'in ucuz atlattığı yorumunu yaptı. Yunanistan basını ise cezaların kendi milli takımları lehine olduğunu ifade etti. Biz arkadaşız, bu ceza niye 6 maç ceza alan Alpay Özalan, Köln'de takım arkadaşı olan İsviçreli Streller ile dün bir basın toplantısı düzenledi. Alpay, hem kendisine, hem de Türk Milli Takımı'na verilen cezaların ağır ve haksız olduğunu belirtti. Alpay gibi Streller de, çıkan cezaları çok ağır bulduğunu kaydetti. Bu arada Alpay, ligde attığı golden sonra Streller'in sırtına çıkmasıyla ilgili soruyu, "Bu kez onun arkasındaydım. Ama tekme için değil, sevinmek için" diye yanıtladı. İsviçre istihbaratı teşekkür etmiş FIFA'nın kararına yapılacak itirazda, Türkiye'nin elindeki delillerden biri de, İsviçre istihbaratının Türk polisine teşekkürü olacak. İsviçre İç İstihbarat Teşkilatı Başkanı Daeniken'in İstanbul'da çok iyi karşılanıp ağırlandıkları için büyükelçilik aracılığıyla Türkiye'ye teşekkür mektubu yazdığı ortaya çıktı.
|
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |