|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 16 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
Haberi nerden verelim? Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Danıştay'ın "okul yolunda türban takan öğretmeni sakıncalı bulan" kararı ile başlayan hukuki tartışmaları değerlendirirken, yeni Türk Ceza Kanunu'nun "yargılamayı etkileme" suçunu tanımlayan 288'inci maddesinin bundan böyle işletileceği işaretini vermiş... Sabah gazetesi yazıyor. Benim dikkatimi "bundan böyle" ifadesi çekti. Demek ki, yasalarımızda "yargıyı etkileme" suçunu tanımlayan bir madde vardı ve şimdiye kadar uygulanmıyordu, "görülen lüzum üzerine" bundan böyle uygulanacak. Ne güzel! İnsanın aklına, ister istemez, vaktiyle "uyumaya bırakılmış", şartlar ve konjonktür tamam olunca yeniden tedavüle sürülen birtakım ceza maddeleri geliyor... Başı şu ya da bu şekilde yargıyla belaya girmiş olanlar bilecektir; 141, 142 ve 163'üncü maddeler kaldırılınca, buradan doğan boşluğu 312. madde doldurmuştu. Boşluk doldurma gücü yüksek ve neredeyse her derde deva 312. maddeyi kaldırma ya da değiştirme girişimlerine, bir eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın nasıl tepki verdiğini de, yine bu köşede okumuştunuz. Hani, Mesut Yılmaz, Başbakanlığı döneminde 312. maddeyi ıslah etmekten ya da kaldırmaktan sözetmişti de, mezkur başsavcı (yani Vural Savaş) "Elimizde kala kala 312. madde kaldı, bunu da değiştirirseniz bu işin altından kalkamazsınız" diyerek girişim sahibini darbeyle korkutmuştu... Elbette Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın dikkat çektiği 288'inci maddenin "uyumaya bırakılmış" maddelerden olduğunu söylemeye çalışmıyorum. Henüz genç bir madde. Değerli başkan Arslan'ın da dikkat çektiği gibi, bu düzenleme daha önceki TCK'da bulunmuyordu. Madde, kesinleşmemiş kararlarla ilgili, hakim ve savcıları etkilemek amacıyla, sözlü veya yazılı beyanda bulunulamayacağına işaret ediyor, buna aykırı davrananlara da 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verileceğini söylüyor. Sabah gazetesinin sorularını cevaplayan Arslan, "Savcılar şimdiye kadar uygulamanın oturmasını bekliyordu; hüküm bundan sonra uygulanmaya başlanacaktır" diyor. Basın mensuplarının artık daha dikkatli davranmaları uyarısını yapan değerli başkanın bir de küçük sitemi var: "Farklı konularda yazılar yazan köşe yazarlarının mutlaka biraz da olsa hukuk öğrenmesi gerekiyor. Bu bilgiye sahip olmayanlar haksız eleştiriler getirebiliyor." Farklı konularda yazılar yazan, ama haksız eleştiriler getirmemeye özen gösteren bir köşe yazarı olarak, bu uyarıyı üzerime alındım. Benim de kıymetli başkana küçük bir sitemim var. Bilindiği üzere, yeni Türk Ceza Kanunu 1 Haziran 2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girmişti. Demek ki, "yargıyı etkileme" suçunu düzenleyen 288'inci madde tam dokuz aydır aramızda ve "uygulanacağı günü" bekliyor... Gerçi başkan, Danıştay'ın türban kararı nedeniyle yapılan yayınlar ve açıklamaların sorulması üzerine sözkonusu maddeyi hatırlatıyor ama, bana sorarsanız bu hatırlatmayı daha önce de yapabilirdi. Çünkü, yargıyı etkileme suçu türban olayıyla sınırlı değil... CHP, Yücel Aşkın davası sürecinde, olur-olmaz açıklamalar yaparak, adliyede duruşmaları takip ettirerek, bırakın yargıyı etkileme suçunu işlemeyi, bizzat yargının içinde yer almıştı. Hiç kimse de çıkıp, yeni TCK'nın 288'inci maddesini hatırlatma gereği duymamıştı. Keşke başkan, uyarısında bu kadar geç kalmasaydı.
|
![]()
| ||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |