|
T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 16 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE | ||
|
|
Türkiye, Danimarka'nın "karikatür provokasyonu" ile Müslüman dünyaya karşı başlattığı kışkırtmanın "medeniyetler savaşı"na dönüşmemesi için yoğun bir çaba harcıyor. Özellikle Başbakan Tayyip Erdoğan'ın inisiyatifiyle başlatılan girişim, dünyada hala barışa ve 'kültürler arası diyaloğa' inananları sağduyuya çağırıyor. Ayrıca AK Parti iktidarı, baştan beri "özgür birey"i esas alan demokratikleşme politikalarını hep ön planda tuttu. Önceki gün Başbakan Erdoğan, gruptaki konuşmasında önemli mesajlar verdi: "Hukuk bireysel özgürlüklerden ziyade toplum ve birey karşısında devleti korumanın bir aracı olarak görülüyordu. Modern hukukun temel felsefesi insanı merkeze almaktır. Bütün modern hukuk belgelerinin ve anayasaların asli gayesi bireydir. Bireyin hak ve hürriyetlerini teminat altına almaktır. Partimizi kurarken temel felsefemizi insanı yücelt ki devlet yücelsin anlayışı olarak belirledik ve yola böyle devam ettik." Ama 'demokratik Türkiye rüyası'na ayak uydurmakta zorluk çeken bir başka Türkiye daha var ki, o Türkiye, yıllardır kendi içinde yakılan "etnik kıvılcımlar"dan, dine karşı "nefret kampanyaları"ndan ve küçük çaplı da olsa "iç savaş" denemelerinden yorgun düşmüş durumda. İşte bu yılların yorgunluğu yüzünden, sıkça aklı karışan Türkiye, kendi vatandaşlarına hangi "medeniyet"in kurallarını uygulayacağını bir türlü bilemiyor. Bir yandan "medeniyetler uzlaşsın", ve "farklı kültürlere saygı" diye kıvranırken, diğer yandan kendi vatandaşlarına saygıyı unutup, onların temel "insani hakları"na karşı cadı avı başlatıyor. Bir yandan, "Demokrat-Laik-Müslüman ülke" modeliyle bölgesinde ve dünyada caka satmaya çalışıyor, diğer yandan vatandaşlarını kompartımanlara bölüp, bazılarına ikinci, üçüncü sınıf muamelesi yapıyor. Kısacası, Türkiye'nin aklı çok ama çok karışık. Özellikle, hukuki alandaki bazı "negatif" gelişmeler, demokratikleşme hayalleri konusundaki endişeleri derinleştiriyor. Doğrusu, son Danıştay kararını gördükten sonra, 'bir ülke bu kadar da zorlanmamalı' demekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Düşünün ki bir anaokulu öğretmeni, özel hayatında başını örtüyor ama kural gereği okulunda açıyor ve öyle öğretmenlik yapıyor. Ancak, sokakta başını örttüğü için, yargı kararıyla okul müdürlüğü yapması "sakıncalı" bulunuyor. Peki şimdi ne olacak? Bütün bayan öğretmenlerin, sokakta, çarşıda, pazarda nasıl giyindiklerini tespit için "özel takip timleri" mi kuracağız? Başını örten bütün anneleri, "çocuklara kötü örnek oluyorsunuz" deyip "tehlikeli" mi sayacağız? Türkiye bu kadarını hak etmiyor. Ayrıca, hiçbir evrensel hukuk kuralıyla bağdaşmayan bu anlayış, toplumsal barışa "medeniyetler savaşı" kıvılcımını atmak kadar tehlikeli. Eğer Türkiye'deki bazı siyasi ve 'korunaklı' çevreler, Danıştay'ın kararından AK Parti iktidarına karşı bir nevi "muhalefet" devşirmeyi hayal ediyorlarsa çok yanılırlar. Çünkü, toplumu rencide ederek oluşacak bir "muhalefet", AK Parti'ye "oy" olarak geri dönecektir. Nitekim, önceki gün Meclis kulislerinde görüştüğüm, siyasetin barometresini doğru okumayı bilen bazı AK Partili vekiller de Danıştay'a kızgın, ama bu tür negatif kararların partilerini güçlendireceğinden de emindiler. Zaten, son dönemde yapılan kamuoyu yoklamaları da AK Parti'nin yükselişini sürdürdüğünü, CHP'nin ise düşüşte olduğunu gösteriyor. Yani sizin anlayacağınız, Danıştay AK Parti'ye çalışıyor!.. Ayrıca hepimiz biliyoruz ki, AK Parti iktidarı devletin geleneksel yapısından kaynaklanan bazı zorluklar nedeniyle, özellikle muhafazakar kesimlerin taleplerini karşılamakta zorlanıyor. Ama işte, Danıştay'ın bir bakıma "sokağa, çarşıya-pazara müdahale" anlamı taşıyan kararı ve iktidarı "sıkıştırma"ya yönelik buna benzer gayretler, AK Parti için adeta bir "sandık ilacı" oluyor.
|
![]()
| ||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |