T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 21 ŞUBAT 2006 SALI | ||
|
Türkiye "Müslüman Kardeşler"in liderlerini Ankara'ya davet etse ne olur? Sadece davet etmekle kalmasa, içinde bulundukları ülkelerin rejimlerini değiştirmek için onlarla işbirliği yapma kararı alsa ne olur? Hamas yetkililerinin Ankara ziyaretine İsrail'den daha fazla öfkelenen Türk medyası buna nasıl tepki gösterir? Hem Amerika hem de İngiltere, Müslüman Kardeşler'le doğrudan görüşüyor. Londra 2002'den beri diyalog içinde. ABD Müslüman Kardeşleri Mısır'ın muhalif gücü olarak tanıdığını resmen açıkladı ve Kahire Büyükelçisi'ne bu yönde talimat verdi. ABD ve İngiltere, cemaatin Suriye kolu ile de Esad rejimini devirmek için görüşmeler yürütüyor. Londra'nın, AB ülkelerinin dolaylı yollardan Hamas'la görüşmediğini mi sanıyorsunuz? Hamas için alalacele hazırladıkları planlar tutmazsa, ki tutmayacaktır, çok yakında hepsinin açıktan görüşme için sıraya girdiklerini göreceğiz. Planın adı: Açlıkla terbiye etme. Filistin'e giden bütün yardımları engelleyecekler. AB ülkelerine, ABD'ye yakın Arap rejimlerine gözdağı veriyorlar. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rise, Mısır, S. Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne yönelik ziyarete çıktı. Onlara; "Hamas'a yardım kanallarını kapatın" diyecek. Açlıkla terbiye etme planı şu: Filistin ekonomik ambargo altına alınacak. Dünya ile bağlantısı kesilecek. Mahmud Abbas ve El Fetih'e yardımlar verilecek. Hamas hükümeti, işlevsiz hale getirilecek, felç edilecek. Filistin ekonomisi dibe vuracak. Halk açlık sınırında sürünecek. Demokratik tercihlerinin bedeli ödetilecek. Hamas halkın gözünden düşürülecek. Abbas'ın yetkileri devreye sokulacak, yeniden seçim istenecek. Bu seçimlerde ABD yanlısı bir yönetimin gelmesi için her yol denenecek. Demokratik tercihlerini yaptığı için ilk kez bir halk, ambargo ile cezalandırılacak. İsrail Başbakan Vekili Ehud Olmert'in danışmanı Dov Weissglas, kararın alındığı ABD-İsrail toplantısını "sanki bir diyetisyen toplantısı idi" şeklinde tanımlıyor ve ekliyor: "Açlıktan çok daha cılızlaşacaklar ama ölmeyecekler." Müslüman Kardeşler, bazı bölge ülkeleri için "terörist" kabul ediliyor. ABD ve İngiltere onlarla görüşüyor. PKK Türkiye için terörist. ABD onları koruyor. Halkın Mücahitleri Örgütü İran için terörist. ABD onlarla işbirliği yapıyor, İran rejimini devirmek için hazırlıyor. İran topraklarındaki Arap örgütler Tahran için terörist, ABD ve İngiltere onlarla birlikte Huzistan'da terörist saldırılar yapıyor. Kim, kimin için terörist? Üstelik bunların Hamas'la hiçbir benzerliği yok. Hamas, demokratik seçimlerle iktidara gelmiş. İsrail'in işgal ettiği topraklarda mücadele ediyor. Diğerleri için böyle bir şey söz konusu değil. İsrail'in Hamas'a yönelik saldırıları ne kadar insani? İsrail'in Cenin'de, Filistin'in hemen her bölgesinde yürüttüğü sivil katliamları nasıl açıklayacağız? Mesele terör üzerinden anlaşılabilecek durumda değil. İsrail'in karşısında pazarlık gücü çok daha fazla bir kadro çıktı. ABD'nin Mahmud Abbas üzerinden uyguladığı rejim değişikliği boşa çıktı. Şimdi, yolsuzluktan çürümüş bu kadroyu yeniden diriltmeye çalışıyorlar. Çünkü onlara emrediyorlar, talimat veriyorlar, istediklerini yaptırıyorlar. Sorun bu? Batı basını konuyu bu kadar soğukkanlı değerlendirirken Türk medyasının herkesi şaşırtan öfkesini nasıl anlayacağız? Türk medyası üzerinden bir operasyon mu yürütülüyor? Türkiye, bu hafta hava savunma sistemleri üzerine bir karar verecek. Füze sistemleri arayışında hangi ülke ile işbirliği yapacağını netleştirecek. Üç seçenek var: ABD-İsrail yapımı Arrow füzeleri, Rus S-300 füzeleri ve ABD'nin Patriot füzeleri. Ayrıca 48 F-4 uçağının modernizasyonu hakkında da karar verilecek. Ankara'nın bu uçakların İsrail ile birlikte yapılıp yapılmayacağına da karar verecek. Bu gürültü, Türkiye'yi İsrail füzelerini tercihe zorlamayı amaçlıyor olmasın! Hükümeti Hamas üzerinden köşeye sıkıştırıp birilerinin çıkarları doğrultusunda yönlendirmeyi amaçlıyor olmasın! 48 F-4 uçağının modernizasyonunun İsrail Havacılık Endüstrisi ile yapılmasını garanti altına almaya yönelik olmasın? Biz, kiralık kalemlerin marifetlerine alışkınız. Özellikle Irak işgalinden bu yana bunun örneklerini çok gördük. Türkiye Arrow füzelerini tercih etmezse, İsrail'in ve Türk medyasında ABD-İsrail için tetikçilik yapanların çirkefliğini o zaman göreceğiz!..
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |