T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
E K O N O M İ 23 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Sıkıntıların çözümü kur rejiminde değil

İhracattaki problemlerin farkında olduklarını belirten Babacan, ancak kurdaki sistem değişikliğinin çok daha riskli bir sürece yolaçacak bir adım olacağını söyledi

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, başta tekstil sektörü olmak üzere, yaşanan problemlerin çözümünün kurda değil, başka noktalarda aranması gerektiğini söyledi. "Varsa sıkıntı, bunun çözümü kurda değil" diyen Babacan, kurla ilgili bir rejim değişikliğinin bütün makro ekonomik dengeleri temelden değiştirecek, hatta çok daha riskli bir sürece girilmesine yolaçacak bir adım olacağını ifade etti. Babacan, şunları söyledi: "Ekonomik dengelerde bir bozulma hiç kimsenin işine gelmez. Dolayısıyla problemlerin biz farkındayız, ancak çözümü kurda aramamak gerekiyor." Bakan Ali Babacan, tekstil sektörüyle ilgili yakında Başbakan'ın başkanlığında bir toplantı yapılacağını ve çözümlere ilişkin tedbirlerin hep birlikte ele alınacağını da bildirdi.

''KUR REJİMİMİZ DEĞİŞMEYECEK''

Merkez Bankası'nın en son doğrudan alım yoluyla piyasadan 5 milyar dolar çekmesiyle ilgili olarak Babacan, müdahalenin "kura müdahale" olarak algılanmamasını istedi. Babacan, konuyu şöyle yorumladı: "Yapılan işlem kura müdahale değil, aşırı oynaklık müdahalesidir. Kur daha aşağıya da inebilir ya da çıkabilir. Yani yüzde 50 inebilir, yüzde 50 daha çıkabilir. Merkez Bankası, kuru bu noktada tutmaya çalışmış başarılı olamamış gibi bir hava estiriliyor. Bunun tamamı yanlış. Kur rejimimiz değişmez, değişmeyecek çünkü serbest kur rejimi var."

  • ANKARA

    Rezervler daha da artırılabilir

    Babacan, yüksek döviz rezervi tutmanın maliyetiyle ilgili olarak, ülkelerin döviz rezervlerinin pekçok ekonomik göstergeye bağlı olarak değerlendirildiğine işaret etti. Türk ekonomisinin büyüdüğüne ve ithalatta artış olduğuna dikkati çeken Babacan, şöyle devam etti: "Bunlarla orantılı şekilde Merkez

    Bankası'nın döviz rezervlerinin yükselmesi de bir gereklilik açıkçası. Döviz rezervlerinin şu anda olduğu nokta, gayet makul seviyelerde. Petrol fiyatları riski ve uluslararası sermayenin yön değiştirme riski her zaman önümüzde.Yüksek döviz rezervleriyle seyretmemiz ekonomik yapımızın sıhhati içinönemlidir."

    Kimseden icazet almayız

    Devlet Bakanı Ali Babacan, IMF ile ilişkilere ilişkin olarak,önceki niyet mektubunda tahmin edilen gözden geçirme takvimine göre bir miktar sapma olabileceğini belirterek, buradaki sürelerin bir tahmin olduğunu, bazı konuların da TBMM takvimiyle ilgili olduğunu anlattı. Bazı basın organlarında "İzin isteme, ek süre talep etme" gibi kavramlarla, Türkiye'nin sanki "devamlı izin isteyen, icazet alan ülke" gibi lanse edilmesinden de yakınan Babacan, Türkiye'nin son stand by'ı kendisinin istediğini, programın tümünü de kendilerinin yaptığını söyledi.

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  •  ANKET

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi