Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Fehmi KORU f.koru@yenisafak.com.tr

BRÜKSEL- Uygarlıklara beşiklik etmiş bir kent İstanbul; bugün de her göreni hayran bırakan olağanüstü özelliklere ve güzelliklere sahip olduğu kuşkusuz... Yalnız üzerinde yaşayan insanlar için 'taşı toprağı altın' değil İstanbul'un, bir kere ziyaret edeni kendisine bağlayıcı bir sihri de var. Ne yazık ki, bu özellikten ve sihirden dış dünya fazlaca haberdar değil. Bilinen bir gerçek şu: Son yıllarda turist akınına uğrayan bir ülkeyiz, ama İstanbul'a gelen yabancı sayısı pek az...

İstanbul'u sevenler sevgilerini paylaşacakların sayısını fazlalaştırmanın bir yolunu bulmuşlar: İstanbul'u 2010 yılında 'Avrupa kültür başkenti' ilân ettirmek... Avrupa Birliği (AB) her yıl bazı kentlere bu unvanı bahşediyor; önümüzdeki günlerde 2010 yılında hangi kentlerin buna lâyık görüldüğüne karar verilecek. Başvuruda bulunanların en şanslılarından biri İstanbul ve İstanbul'u sevenler bunu sağlamak için kolları sıvamış bulunuyorlar...

Bugünlerin modası 'kültürlerin birbirini tanıması' veya 'uygarlıklar arası diyalog'; İstanbul bunu asırlar boyu kendi doğallığı içerisinde sağlamış bir kent. Hangi köşesine uğrasanız, asırlar boyu o köşeyi mekân edinmiş farklı eğilimden, inançtan, kültür çevreninden insanlarla, ya da onların bıraktığı tarihî ve kültürel mirasla karşılaşıyorsunuz. İstanbul en fazla çeşitliliği en uyumlu biçimde bugün de bağrında barındırıyor.

Brüksel'de bulunuşumuzun sebebi, aralarında devlet kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yönetim temsilcilerinin de yer aldığı 'temas heyeti'nin tanıtım faaliyetine tanıklık etmek... Sonuçta yarıştığı kulvardaki rakibi Kiev'in (Ukrayna) değil de İstanbul'un 'Avrupa kültür başkenti' ilân edilmeye lâyık olduğuna Avrupalı sanatçılar ile siyasetçiler karar verecek... "Neden İstanbul?" sorusuna cevabı şu sıralarda ve en düzgün biçimde Avrupalılara sunmak gerekiyor.

Dinleyen herkese fazla zorlamadan "İstanbul lâyık" dedirtecek kapsamlı bir proje hazırlanmış. 2010 yılına kadar geçecek süreyi bir dizi anlamlı etkinlikle değerlendirecek ve 'Avrupa kültür başkenti' olacağı yılı da İstanbul adını dünyanın dört bir tarafındaki insanların belleğine kazıyacak tarzda kotarılmış bir proje bu...

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İstanbul sevdalısı olması çalışmaları çok kolaylaştırmış; bu amaçla oluşturulmuş Danışma Kurulunun başında İstanbul Milletvekili Egemen Bağış'ın bulunması projeye Başbakan ilgisini yansıtıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi her bakımdan destekçi; ilçe belediyeleri de projenin başarısı için çaba gösteriyorlar. En az bunlar kadar önemli olan, hemen her alanda hizmet sunan sivil toplum kuruluşlarının, İstanbul'u 'Avrupa Kültür başkenti' ilân ettirme çabalarına aktif katkı sunmaları. Elbirliği, gönül birliği halindeki çalışma, İstanbul'u, karar vericiler gözünde, özelliği olan bir kent görüntüsüne ayrıca kavuşturuyor.

Önümüzdeki günlerde bu amaçla oluşturulmuş Avrupa sanat çevrelerinden bir jüri Macaristan'ın Peç kenti ile Almanya'nın Essen ve Görlitz kentlerinden biri yanında İstanbul ve Kiev arasında da tercihte bulunacak. Bu yılın kasım ayında ise nihâi karar ilân edilecek. Bütün çaba, Türkiye'ye İstanbul üzerinden biraz daha fazla ilgi toplamanın en kestirme yolu olarak görülen bu projenin başarısı için...

Brüksel'de konuyla ilgili çevrelerin kanaati Türkiye'nin bu çabasının takdir edildiği ve boşa gitmeyeceği yolunda. İstanbul Avrupalı gözlere müthiş câzip göründüğü için değil yalnızca, Türkiye ihmal edilmeyecek bir ülke görüntüsüne sahip olduğu için de... 'Kültür başkenti' olmak, bugüne kadar bu unvana lâyık görülmüş kentler arasında en çok İstanbul'a yakışıyor. Avrupa'yı da içinde barındıran pek çok kültüre başkentlik etmiş, Avrupa uygarlığını derinden etkilemiş İstanbul için, özelliğini tek bir kıtayla sınırlayıcı unvan eksik bile...

İstanbul 'uygarlıklar ve kültürler başkenti' olmaya fazlasıyla lâyık çünkü...

Geri dön

Yazdır

Yukarı