Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Haldun DOMAÇ hdomac@yenisafak.com.tr

Fenerbahçe ve Tarsus İdman Yurdu'nu aynı tartının kefelerine koymak futbol adanı haksızlık olur. Çünkü Tarsus mütevazı bir ikinci lig ekibi. Buna karşın maça çok yürekli başladılar. Bunun da ötesinde, oyunun hiçbir dakikasını kirletme çabası içine girmediler.

Fenerbahçe ise oyuna ciddi bir konsantrasyon sıkıntısı ile başladı. Aslında bu tür rakiplere karşı böyle sorunların yaşanması bir yere kadar normal karşılanabilir. Ancak 23 yıldır kupa hasreti çeken bir takımın yine de bu kadar gevşek mücadele etmesi hataydı.

Oysa Daum, takımını sahaya sürerken, ideal 11'inden ödün vermedi. Serkan'ın yokluğunda yaptığı en önemli değişiklik, sağ kanadın kontrolünü Mehmet Yozgatlı'ya vermekti. Alman hoca sağda Yozgatlı, solda Ümit Özat'ın koşu yollarını boş bırakırken, o bölgelere Tuncay, Anelka ve Appiah sürpriz koşular yapmasını planladı. Ancak yine de oyunun düğümünü çözen kanat bindirmeleri ilk yarıda Ümit Özat'tan geldi. Mehmet'in kullandığı sağ kanat ise aynı işlerliği göstermedi. Ne zamanki Anelka sağ kanada daha fazla giriş, çıkışlar yaptı o anlarda Tarsus savunmasının yerleşimi bozuldu. Nitekim Fransız ikinci golü atıp, üçüncü golün asitsini yapınca, Fenerbahçe'de rahat nefes aldı. Bir de şunu vurgulamakta yarar var. Anelka geniş alan bulduğunda estetik çalımları ve müthiş deparlarıyla göze hoş gelen işler yapıyor. Aynı işleri yapması beklenen Alex ise, son haftalardaki olumsuz görüntüsünü Tarsus maçında da tekrarladı. Beşiktaş maçı öncesi Alex'in bu görüntüsü Daum'u sanıyorum kara kara düşündürecek bir konu.

Peki bu maçtaki görüntü Beşiktaş karşılaşmasına ne kadar etki eder sorusunun yanıtı ise elma ile armut kadar ayrı. Fenerbahçeli futbolcuların kafalarında Beşiktaş maçı olduğu gerçeğini de kabul etmemiz gerek.

Sonuç olarak Fenerbahçe, özellikle ikinci yarıda daha pozitif ve istekli oyunuyla ecel terleri döktüğü guruptan kupanın çeyrek finaline tutundu. Son sözü söylemeden Daum'a yine soralım Semih daha erken neden girmez? Zafer böyle bir maçta neden kullanılmaz?

Geri dön

Yazdır

Yukarı