T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 23 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Rasim ÖZDENÖREN

Sınır

Sınır koymak veya kendine sınır konulmasını istemek insana özgü bir durum. Şöyle de söyleyebiliriz: insan olmak aynı zamanda sınırla kayıtlı olmak demektir. Cennet, tanımı gereği, aslında her şeyin serbest bırakıldığı yerin adıdır. Orada yok yoktur. Ancak insan olma şartı müstesna... İnsan, cennette de kayıtlanmıştır. "Şu ağaca yaklaşma" buyruğu, cennet ehlinden yalnızca insana yöneltilmiştir. Durum, insan olmanın haysiyetiyle ilgilidir. Çünkü kendine konulan sınırla sınanacak olan tek varlık odur. İstem (irade) sahibi olarak donatılmış biricik varlık da odur. İstem sahibi olmak, öyle değil de, böyle hareket etmeyi tercih edebilme demektir. Bir şeyi yapabilirsin, ama yapmıyorsan, onu yapabilecekken yapmaktan vazgeçebiliyorsan, orada, insan olma hasiyetini kullanabildiğin söylenecektir.

İstem (irade) sahibi olmanın ters yüz edilmiş biçimi, istemini başkasına dayatma olarak ortaya çıkar. İnsan, kendini istismar etmek suretiyle, kendine verilmiş olan ve yalnızca ona özgü bulunan bir niteliği zıddına dönüştürebilir. Tahrif etmek de insana mahsustur. Ama insan haysiyetiyle ne ölçüde bağdaştırılabilir, o ayrı.

İstem, kendi tanımına uygun biçimde kullanıldığında, insanın önüne kendi dışında konulmuş olan hayır ve şer almaşığından birini seçebilme yeteneği olarak dışlaşması gerekirken, başkasını boyunduruk altında tutmaya yönlendirilirse, işte orada insanın despot yanı ortaya çıkar. Despotluk, istem özgürlüğünü bastırır. Despot, kendi istem özgürlüğünü kötüye kullanarak başkasının istem özgürlüğüne sınır koymayı dener. Orada marazi bir zevk bulur.

Diktatörlükler, marazlı insanın, kendine sınırsız özgürlük alanı tanırken, başkasının mubahlık sınırına tecavüz etmekten hayasızca pervasızlık duymakla yeşerir. İşte, ölçünün, izanın, adaletin, hakkın yitime uğradığı yer de orasıdır, oradadır. İkiyüzlülüğün, kancıklığın, alçaklığın serpilip boy verdiği yer de...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi