Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Zico'nun oyunculuk kariyerine kimsenin bir laf kondurması mümkün değil. Teknik direktörlüğünde fazla bir tecrübesi yok. Deneyimsiz olması nedeniyle taktiksel hatalar yapıyor. Bir süre CFZ'de çalıştı ve sonrasında milli takım ona teslim edildi. Almanya'da Jurgen Klinsmann nasıl sürekli Amerika'da bulunması nedeniyle eleştirilyorsa, Zico da Japonya'yı Brezilya'dan yönetmeye çalıştı. Bu nedenle medyadan büyük tepkiler aldı.

Milli takımdaki en büyük hatası Japonya'yı Brezilya gibi oynatmaya çalıştı. Oyunculara serbestlik verdi. Bugüne kadar organize bir şekilde oynamaya alışmış olan bir takımı, bireyselliğe iterek yanlış bir yol seçti. Teknik kapasitesi kısıtlı oyunculardan kurulu Japonya'yı 3-5-2 oynatmaya çalıştı. Sistem gereği defansta büyük açıklar verildi. Uzun yıllar Japonya'da yaşamasına karşın tek kelime Japonca öğrenmedi.

"Zico'un pozitif yanları hiç yok mu?" diye sorulacak. Tabii ki var. Oyuncularla muhteşem diyalog kurabiliyor. Brezilyalı olmasından kaynaklanan bir sıcaklığı var. Kendisi dünya futbolunun yaşayan en büyük yıldızlarından biri. Bu da futbolcular üzerinde ayrı bir etki yapıyor. Tüm futbolcular kendisine saygı gösteriyor. İdmanlara çok önem verir. Antrenmanda kaytaran oyuncuların ilk 11'de şans bulması neredeyse imkansız gibi. Zico bir kumardır. "Tutmaz" diyemem. Ona biraz sabır gösterilmeli. Türk basınına bu konuda büyük iş düşüyor.

Geri dön

Yazdır

Yukarı