Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
İnsan Kaynakları
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs konusunda gerek KKTC'nin, gerekse Türkiye'nin üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını belirterek, "Uluslararası toplumun, Kıbrıs Türkü'ne uygulanan haksız kısıtlamaları daha fazla gecikmeden kaldırmasını istiyoruz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer ile görüştü.

Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 32. yıldönümünde kutlanacak 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere geldiği KKTC'de, Ercan Havaalanı'nda bir süre dinlendikten sonra KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer ile ortak basın toplantısı düzenledi.

KKTC'de yapacağı temaslar hakkında bilgi vererek, burada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın, Kıbrıs Türkü'nün var oluş mücadelesinin önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Yapacağımız temaslarda Kıbrıs meselesinin dünü, bugünü ve yarınıyla ilgili görüş alış verişinde bulunacağız. Çözüm yolunda atılabilecek olan adımları, atılmakta olan adımları ele alma imkanımız olacak. Soruna iki tarafın eşitliğine dayalı, bir siyasi ortaklık temelinde, adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunmasından yanayız. Çözüm isteyen, bunun için samimi gayret gösteren Türk tarafıdır. Son dönemde yaşanan gelişmeler de bunu açıkça göstermiştir."

24 NİSAN REFERANDUM SÜRECİ

24 Nisan referandumuyla başlayan sürecin KKTC halkının, bu konuda ne kadar samimi ve barışa yakın olduğunu gösterdiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, gerek KKTC'nin, gerekse Türkiye'nin bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını vurguladı. "Bu nedenle uluslararası toplumun Kıbrıs Türkü'ne uygulanan haksız kısıtlamaları daha fazla gecikmeden kıldırmasını istiyoruz" diyen Erdoğan, özellikle bunu geliştirmek için KKTC ile Türkiye'nin yoğun bir çaba içinde olduğunu anlattı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kıbrıslı kardeşlerim şunu gayet iyi bilmelidir ki; Kıbrıs Türkü'nün huzuru ve güvenliğinin korunması ve refah seviyesinin artırılması, KKTC'nin ekonomik kalkınmasını sürdürülmesi, hükümetimizin öncelikleri arasındadır. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Kıbrıs Türk halkının yanında olmaya devam edecektir, tarihi ve hukuki sorumluluklarını yerine getirmekten asla vaz geçmeyecektir. Bir yandan haksız izolasyona son verilmesi, bir yandan da KKTC'nin siyasi, ekonomik ve sosyal yapısının güçlendirilmesi için büyük çaba göstermekteyiz. Son 3,5 yılda bu yönde büyük mesafeler aldık. Unutmamalıyız ki Kıbrıs'ta barışın, istikrarın, huzurun, çözümün temelinde Kıbrıs Türk halkının ekonomik kalkınması ve refah seviyesinin yükseltilmesi yatmaktadır. Bunun için Kıbrıs'ta ekonomik ve sosyal bakınmadan güçlü, değerlerine bağlı, kendine güvenen bir Türk toplumu oluşturmak üzere gayret göstermeye devam edeceğiz. Her zaman bir ifademiz var; Türkler, Rumların bir adım önünde olacak. Ve buradaki çözüm 'kazan-kazan' esasına göre olmalıdır. Bir tarafın kazanıp diğer tarafın kaybetmesinin yanlış olduğunu, sürekli olarak ifade ettik, bugün de ifade ediyoruz, yarında ifade edeceğiz, adil çözüm burada yatmaktadır."

"KKTC ANNAN PLANI İLE SÖZÜNÜ YERİNE GETİRDİ"

Annan Planı çerçevesinde Türk tarafının attığı adımları anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin, plana yönelik sözlerini yerine getirdiğini, ancak karşı tarafın bu adımlara sıcak yaklaşmadığını dile getirdi.

Şimdi yeni bir sürecin başladığını ifade eden Erdoğan, "Bu yeni süreçte de yine KKTC olumlu yaklaşımını ortaya koymaktadır. Temennimiz odur ki; bu yeni yaklaşım neticeye kavuşturulsun, izolasyonlar kalksın, bir siyasi eşitlik burada bir netice olarak kendini ortaya koysun. Böylece ada barışa ve saygıya dayalı yeni bir atmosfere kavuşsun" diye konuştu.

KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer de KKTC'nin bağımsızlık mücadelesini anlatarak, KKTC Hükümeti ile Türkiye'nin sorunun çözümüne yönelik paralel politikalar izlediğini anımsattı.

Adada şerefli ve kalıcı bir eşitlikçi çözüm getirilmesi gerektiğini anlatan Soyer, "Türkiye Cumhuriyeti ile hükümetimizin ortak işbirliği ve ortak politika zenginliği bulunmaktadır" dedi.

Kıbrıs'ta çözümü gerçekten isteyen tarafın Türk tarafı olduğunu anlatan Başbakan Soyer, bunu da adadaki referandumda kanıtlandığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs Özel Temsilcisi İbrahim Gambari'nin adadaki temaslarının ardından bir rapor hazırlayacağını anımsatarak, değerlendirmesini sorması üzerene şu yanıtı verdi:

"Bir rapor hazırlanıp verilecekse Güvenlik Konseyine verilecektir. Daha önce de biliyorsunuz sayın Annan'ın himayesinde De Soto'nun bulunduğu süreçte rapor verilmişti. Maalesef BM Güvenlik Konseyinde akıbeti meçhul bekliyor. Gambari'nin hazırlayacağı raporu bilmeden bir değerlendirmede bulunmamız yanlış olur, ama bir atılan adımın, şu anda masaya bir yaklaşım olması, masaya oturma süreci olması sebebiyle hayırlı görüyorum. Bu süreci de takdirle karşılıyorum. Temennimiz odur ki tarafların beklentilerine, dünyanın beklentilerine olumlu bir sonuç doğurmak üzere buradayız"

"Çözüm için yeni bir strateji arayışı için mi adaya geldiniz" sorusuna da Erdoğan, "Zaten hepimizin üzerinde durduğu konudur, yarının anlamı nereye oturuyorsa bu görüşmelerimizde olur" yanıtını verdi. Başbakan Erdoğan havaalanından ayrılırken KKTC vatandaşları sevgi gösterisinde bulunurken, KKTC'yi Koruma Derneği adına "Tasfiye için son imzayı atmaya mı geldin?", "Erdoğan, sözünde dur KKTC'yi tanıt", "Şehitlerimize veda etmeye mi geldin?" yazılı pankartlar açıldığı görüldü.