T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 24 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ | ||
|
|
Halk türküleri milletlerin aynalarıdır. Onların iç dünyalarını yansıtır. Gurur yüklü türkülerimiz yanında hazin türkülerimiz de vardır: Bunlardan bir tanesi Yemen türküsüdür. "Havada bulut yok,
"bu ne figandır" diye devam eder. Türkünün ikinci kıtasını okumadan, dumanın ve figanın sebebini anlayamayız. Bu türkü ikinci kıtasında der ki, "Adı Yemen'dir;
Ülkemizde çoğu zaman bu manzarayı görmüşüzdür. Bu gün de aynen bu manzarayı görüyoruz. Başbakan, her konuşmasında AKP iktidarının yaptıklarını anlatıyor: Enflasyon tek haneye düştü. Borç faizleri azaldı. Merkez Bankası'ndaki mevduatımız iki katına çıktı. diyor. Buna rağmen durumdan şikayet eden olursa buna mana veremiyor. Şikâyetleri garipsiyor. Tıpkı, "havada bulut yok, bu ne dumandır" der gibi. Önümüze, Demokrat Parti iktidarından başlayarak, Adalet Partisi, Anavatan Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı genel başkanlarının nutuklarına bakalım. Sadece kelimeler ve rakamlar değişmiştir. Aynı üslupla icraatlarını överler. Yapamadıklarını da, enkaz devraldım deyip eskiyi kötülerler ve bunu mazeret gösterirler. Bu tabloyu daha açık ve tipik şekilde görmek için, İstanbul caddelerinden geçerken İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin köprüler üzerine astığı levhalara bakalım. Bir tarafta yapılan icraatla öğünme vardır. Başka yönüyle eskileri kötüleme vardır. Mesela İstanbul trafiğini halletmek için şu kadar kavşak, şu kadar tünel yaptık diye icraatlarını övmektedir. Bununla birlikte eskiler kötülenmektedir. Panolarda "İstanbul hiçbir zaman bu kadar temiz olmamıştı" vs. yazmaktadır. Denilmek istenmektedir ki, eskilerin tamamı kötü yaptı, biz en güzelini yapıyoruz. Başka misal göstermeye gerek yok. AKP iktidarının AKP'li Belediye Başkanı, "İstanbul hiçbir zaman bu kadar temiz olmamıştı" dediği zaman, kendi başbakanı dâhil bütün geçmişi kötülemektedir Eskiler kötülenince yapılan hizmetlerin kıymeti daha çok artacaktır. Oysa İstanbullulara sorarsanız trafikten, çöplerden, kaldırımların her yıl yeniden sökülüp yapılmasından bahsederler. Bu şikayetler karşısında yetkililer adeta şunu söylemektedirler: Havada bulut yok, bu ne dumandır... Mahlede ölen yok bu ne figandır? Gerçeği söylemek gerekirse, AKP liderinin söylediklerinde ve İstanbul Belediyesi'nin söylediklerinde de gerçek payı çok büyüktür. Bazı önemli işler yapılmıştır. Hakikaten havada bulut, yok mahlede ölen yoktur.... Görünüşe bakarsak devletimizin devlet olmak için gereken her şeyi mevcuttur. Parlamentosu, hükümeti, Cumhurbaşkanı, ordusu, üniversiteleri... vs. her şeyi vardır. Fakat olması gereken bir şey yoktur. Devletin alt yapısındaki bozukluk ve vatandaşın devlete olan güveni. Bir ülkede vatandaşlar haklarını almak için adalete değil de mafyaya sığınıyorsa, başına bir felaket geldiği zaman "devlet beni koruyamaz" korkusuyla eşkıyaya teslim oluyorsa, "mahlede ölen olmasa" da elbet de figan olacaktır. Başbakan pembe bir tablo çizerken, her gün onlarca şehit haberi televizyonlarda gösterilirse elbet de figan olacaktır. Son zamanlarda birtakım çeteler yakalanmaktadır. Bakıyorsunuz bunlar içinde, subaylar, polisler, devletin bürokratları var... Bakıyorsunuz, başbakan, bakanlar ayrı ayrı şeyler söylüyor. Bunların hepsinin doğru olması mümkün değil... Mutlaka birisi yalan söylüyordur... Farkında değiliz ki, bir yalan, bin tane doğrunun etkisini yok eder. Başbakan durumu kavrayabilmek için Yemen türküsünün birinci kıtasının yanında ikinci kıtasını da okumalıdır.
|
![]()
| ||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |