T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 24 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mehmet ŞEKER

Osman Cemal'in Yahudileri

Ortadoğu, Cengiz Çandar'ın ifadesiyle "yakın tarihin en karmaşık çatışması içinde" iken, bölgeye İsrail bombaları yağarken, bizde bazı aklıevveller ile aklıahirler arasında "kim haklı, kim haksız" tartışması yapılıyor.

İtiraz edeceksek, daha ilk kelimeden başlatabiliriz.

Ortadoğu, nereye göre orta; Uzakdoğu, nereye göre uzak?

Yerküre de dedikleri dünya, yuvarlak olduğuna ve bu bölge medeniyetlerin beşiği kabul edildiğine göre, "burası Ortadoğu falan değil, sadece orta, dünyanın tam ortası" diyebiliriz.

İnanmayan ölçsün.

* * *

Edebiyatımızın renkli simalarından biri olan Osman Cemal Kaygılı, ölümünden sonra unutulan ve son dönemlerde yeniden hatırlanan önemli bir yazarımız.

İstanbul'un yoksul kesimlerini ustalıkla anlattığı hikâyelerinde, o dönemde şehirde yaşayan Yahudileri, Ermenileri, Çingeneleri ve diğer azınlıkları da tanıtır.

1890'da doğan, kahramanları gibi yoksulluk içinde yaşayan ve 1945'te ölen yazarımızın, hikâyelerinde Yahudilere verdiği rollere bakacak olursak, pek iyi bir sonuç çıkmadığını görürüz.

* * *

Çarşamba'da oturan Hanife Hanım, kocasının tembihine uyarak, son zamanda arsızlaşan, çekilmez hâle gelen kedisi Sarman'dan kurtulmak ister.

Kediyi bir çuval içine koyduktan sonra kayıkla karşıya geçer, Hasköy civarında bir yere bırakır.

Dönüp eve geldiğinde bakar ki kedi kendinden önce gelmiş, boynunda da bir ufak altın.

Bu duruma ne kendi inanabilir, ne kocası Vahap Efendi'yi inandırabilir.

Ertesi gün kediyi birlikte götürürler aynı yere.

Adam oradan işine gider, kadın eve döner.

Kediyi yine karşısında bulur. Bu sefer boynundaki altın büyümüştür.

Vahap Efendi karısının dönüp kediyi aldığını, boynuna sandıktan çıkardığı altınları taktığını düşünse de kadın yemin üstüne yemin eder. Ertesi gün tekrar götürürlerse daha büyük bir altınla döneceğinden emindir.

Çünkü ona göre kedi artık tekin bir kedi değildir.

Kararlaştırdıkları gibi yaparlar, eve geldiklerinde kedi boynunda daha büyük bir altınla durmaktadır.

Artık, zengin olmanın anahtarını bulduklarına emin olurlar. Her sabah kediyi götürüp Hasköy'e bırakacaklar, eve gelip altınları istifleyeceklerdir.

Ne çare, dördüncü gün kedi gelmez.

* * *

Eskici Salamon, Hanife Hanım'ın tarif ettiği kediyi bir yerde gördüğünü, bahşiş verirse göstereceğini söyler.

Kedi, Balat'ta Rafael'in dükkânındadır.

Almaya gittiklerinde Rafael kedinin kendisine ait olduğunu iddia eder, mahalledeki diğer Yahudileri de şahit gösterir.

Ufak bir çocuk da kedinin boynunda armut kadar altın olduğunu söyleyince Rafael'den okkalı bir tokat yer.

Uzun süren bir pazarlık sonunda, çok yüksek bir bedelle kediyi satın alıp eve gelirler. Ertesi gün yine Hasköy'e bırakırlar fakat kedi eve dönmez. Haliç sularında ölüsüne rastlayan Vahap Efendi de intihar eder.

* * *

Aslında kedi alelade bir hayvancağızdır. Hasköy'de bir kadının elindeki çuvaldan bir kedi bıraktığını gören eskici Salamon tezgâhlamıştır bu oyunu. Kediyi boğan da odur.

Kazandıkları parayı da yalancı şahitler, tokat yiyen çocuk ve Rafael ile paylaşmışlardır.

Kadıncağız kedinin evvelce getirdiği üç altından ikisinin de sahte olduğunu öğrenir ki hikâye Salamon'un sözüyle son bulur: "Buna bir mecidiye vereyim, otekileri de yötür leblebiciye ver!"

Osman Cemal Kaygılı biraz daha yaşayıp İsrail'in kurulduğunu görseydi, hikâyelerinde anlattığı Yahudilere ne gibi roller biçerdi, kim bilir! Bir de etrafına bomba yağdırdığını...

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi