T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| Y A Z A R L A R | 24 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ | ||
|
|
"Çeşitleme" deyince hatırıma Sayın Bay Hasan Pulur'un 21 Temmuz 2006 tarihinde edebiyat ve basın âlemine salıverdiği ("b.." üstüne çeşitleme)... başlıklı yazısı geldi.. tebrikler Sayın Pulur; cesaretinize ve cür'etinize diyecek yok.. o şaheser metinde, o mis kokulu nesneyi tam 21 kere kullanmışsınız.. Burhan Felek "oğlum sen edepsizliği iyice ele aldın" derken niyeti takılmak değil edebiyat vadilerinde gösterdiğin performansı belirtmek olsa gerektir.. İnsanın saygı duyduğu kişilerin yanında asla telâffuz edemeyeceği o kelimeyi sizi okumak merakında olan milyonlarca saygıdeğere tam 21 kere tekrarlattınız.. şimdi ben de sizi hâlâ okumaya devam edip etmeyeceklerini merak ediyorum... Çöpdemir'e Elinizde ses kayıt cihazı çarşıda pazarda dolaşıyorsunuz onbeş yaşındaki çocuğa da yetmiş yaşındaki âdeme de 25 yaşındaki genç adama da boyuna "âbi" aşağı, "âbi" yukarı!.. Çöpdemir.. olmadı.. hadi 50 yaşındaki şahıs "âbî" olsun.. ama kendinden küçüklere "âbi" demeye mecbur musun? madem mizahla ciddiyeti birleştirerek gerçekleri aramaya çıkıyorsun.. Sayın Çöpdemir, daha uygun, daha yakışıklı kelimeler bul!.. sende o kabiliyet var!.. yarının dev adamları Ekranda yazıyor: "Yarının dev adamları şimdi sahada".. siz yazıyı okurken görünmeyen spiker cümleyi tekrarlıyor "yarının dev adamları sahada: yaz ekranında izleyin" kulağınızda bir şaşkınlık... bir hayret!.. bin kere onbin kere "sâha" diye duymaya alışmış olan o hassas uzuv "saha" denilince ne yapacağını şaşırıyor.. ağız gibi ses çıkarabilse hiç şüphesiz haykıracak: "dilini eşek arısı soksun!.." diyecek!.. partinin de böylesi!.. Bu Avrupa ülkeleri bir acayip (NTV gece yarısı haberleri 17 Temmuz 2006 saat: 02.00) Hollanda'da bir yargıç sübyancıların kurduğu partinin kapatılmasını uygun bulmamış.. 16 yaştan 12 yaşa indirilmesinin kapatılma sebebi sayılmaya yetmediğini ileri sürmüş.. mâsum görünüşlü sarışın spiker "sübyancılar" deyince gülmekten kendimi alamadım.. belki de kızmam lâzımdı.. eminim sübyancılığın ne olduğunu sevimli spiker bilmiyordu.. çünkü o kadar tabiî o kadar masum söylüyordu.. bu Avrupalı'nın özgürlüğü nerelere kadar uzattığını görüp de bu nasıl iştir, diye şaşırmamak elde değil!.. Eleştiri paketinden ibaret olan bugünkü yazıma nokta koyarken sevgili okuyucularımı belki bir lâhza güldürmüş olurum: benim sağ kulağım bugünlerde az duymağa başladı: TRT 1'de reklâmlar ve fragmanlar verilirken bir ara "kanıt peşinde!.." dedi.. herhalde bir dizinin adı.. ben onu "karı peşinde" anlamışım.. sonra yazıya bir baktım; gülmekten kendimi alamadım.. aslında sübyancılıktan bahseden televizyon "karı peşinde" dese de artık yadırgamamak gerekir.
|
![]()
| ||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |