T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 29 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Resul TOSUN

AK Parti'nin gülen yüzü

Evet o, Ak Parti'nin gülen yüzlerinden biriydi. Herkese selam verir, herkesin elini tutardı. Genel Başkan Yardımcısı'ydı, yani Başbakan'ın yardımcısıydı ama sahip olduğu mevkii başkalarına karşı hiçbir zaman bir üstünlük vesilesi olarak kullanmadı. Kimseye tepeden bakmadı. Aksine tevazuuyla herkesin gönlünde taht kurdu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Amasya Milletvekili Akif Gülle kardeşimden bahsediyorum. İki haftadır hayata tutunmaya çalışan Akif Gülle dostumdan. Geçirdiği trafik kazasında komaya giren ve iki haftadır hastanede verdiği her tepki ile sevenlerini sevindiren sevgili Akif Gülle'den.

Kaza haberini duyunca hastaneye koştum. Yakınları, dostları, sevenleri ve ilgilenenleri oradaydı. İnsan konuşmaya çekiniyordu. Konuşmak isteyen de oradakileri sevindirecek bir şeyler söylemeyi tercih ediyordu. Çünkü herkes onun yaşamasını tekrar aramıza dönmesini istiyordu. Hiç kimse umut karartacak söz söylemiyor, duymak da istemiyordu. Doktorlar da bunun farkındaydı. Onlar da son derece ihtiyatlı davranıyor, hep sevindirecek gelişmeleri haber veriyorlardı.

En üst düzeyde ilgi görüyordu. Başbakan yakın mesai arkadaşı olarak onu yalnız bırakmıyordu. Başta Sağlık Bakanı, müsteşarı baştabip ve diğer doktorlar sevgili Akif'e en üst düzeyde ilgi gösteriyorlardı. O bu ilgiyi fazlasıyla hak ediyordu. Çünkü kendini sevdirmişti. Düzdü, dürüsttü. Yapmacık hiçbir hareketi yoktu. Bulunduğu mevkii hakkıyla doldurmak için elinden geleni ardına koymuyordu. Kısacası o makamı ve mevkii ile değil şahsiyeti ile seviliyordu.

Herkes seviyordu ve yaşamasını istiyordu. Onlardan biri de benim. Onun tekrar aramıza dönmesini samimiyetle arzulayanlardanım. Onun tekrar aramıza dönmesini istiyorum çünkü o benim sevdiğim, değer verdiğim siyasetin bozmadığı/bozamadığı ender dostlarımdan biri. Bir dost kaybetmemek için onun aramıza dönmesini istiyorum. Bu şahsi isteğimin dışında onun iktidar partisinin bir milletvekili olması, hele genel başkan yardımcısı olması hasebiyle hayata dönmesini daha fazla istiyorum.

Çünkü o sıradan bir partinin genel başkan yardımcı değil. Şu anda iktidarda bulunan hem iç politikada hem de dış politikada tarihi görevleri üstlenmiş bir hükümet partisinin genel başkan yardımcısı. Onun genel başkanı şu anda Başbakan. Başbakan'ın siyasetin bozamadığı düz ve dürüst insanlara herkesten dana fazla ihtiyacı var. Başbakan'ın derken Başbakan'ın şahsında Türkiye'yi kastediyorum. Akif'in düz ve dürüst olması siyasetin bozamamış olması Türkiye'nin bir artısıdır. Başbakan yakın çevresinden dolayı hayli eleştiriliyor. Oysa Başbakan'ın yakınında Akif de var ve Başbakan'ın bana göre en isabetli tercihlerinden biridir Akif. Elbette ki hükümetin eleştirilecek yönleri de eleştirenleri de olacaktır.

Ben, hükümetimizi bunca olumsuz şarta rağmen başarılı bulanlardan, başarılarının devam etmesi ve her konuda başarılı olması için dua edenlerdenim. Kalben, kavlen ve fiilen dua edenlerdenim. Her münasebette kalbi ve kavli dualarımı yapıyor ve gerek Meclis'te gerek seçim bölgesinde hükümete destek olabilecek yapılması gereken her şeyi fazlasıyla yerine getiriyorum. Şimdi de kalben ve kavlen Akif'in hayata dönmesi için bütün samimiyetimle dua ediyorum.

Hem dostumu kaybetmeyeyim diye hem de Başbakan (Türkiye) bu temiz Anadolu evladından mahrum kalmasın diye. Onun tekrar aramıza dönmesini istiyorum. O kadar çok istiyorum ki son bir hafta içinde iki kez rüyamda gördüm.

İlkinde bürosunda her zamanki gibi takım elbisesini giymiş işini yapmaya devam ediyor. Ben şaşırıyorum "Ne çabuk iyileştin de işe başladın?!" diye soruyorum. Seviniyorum. Uyandım rüyaymış. Hayra yordum. İnşallah iyileşecek dedim.

İki gün önce Akif'i rüyamda tekrar gördüm. Bu kez hastanede kaldığı süre içinde kendisiyle ilgilenenlere teşekkür için ziyaretlere başlamıştı. Umutlandım. Allah Türkiye'ye bağışlasın. Allah acil şifalar versin.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi