Aşırı kiloları yüzünden yaşam kalitesi düşen, yürümekte ve hareket etmekte zorluk yaşayan 2 çocuk annesi ev hanımı Gülçin Demircan, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Müslüm Tarkan tarafından muayene edildikten sonra obeziteye veda ettiren yöntem olarak da bilinen tüp mide ameliyatı olmasına karar verildi.
Obezite ile mücadelede büyük etkioluşturan ve başarısı ile son yılların gözde tedavisi olan tüp mide ameliyatında,Op. Dr. Tarkan ve ekibi, 142 kilo ağırlığındaki Gülçin Demircan'ı da sağlığına kavuşturdu. Dr. Tarkan ve ekibinin başarılı ameliyatı sonrasında 47 kilo vererek 95 kiloya düşen Demircan, kilo kaybettikçe daha rahat hareket etmeye ve daha mutlu olmaya başladığını belirtti. Kilo verdikten sonra hayatının pozitif yönde değişmeye başladığını ve kendisini her geçen gün daha zinde ve sağlıklı hissettiğini dile getirdi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Müslüm Tarkan, obezitenin çağın en büyük hastalığı olduğunu ve uzun yıllardır bu soruna karşı çok sayıda tedavi ve yöntem geliştirildiğini anımsattı. Son yıllarda bu alanda Avrupa ve Amerika'da tüp mide ameliyatı yapıldığını kaydeden Tarkan, “Türkiye'de de oldukça yaygın olmaya başlayan bu yöntemde midenin 3'te 2'si alınıyor. Ameliyatın yaygınlaşmasının ana sebebi de ameliyat olan kişilerin çok rahat bir şekilde fazla kilolarından kısa sürede kurtulmasıdır" dedi.
Ameliyatın hangi tür obez hastalarda yapılabildiği hususuna da değinen Tarkan, “Bu ameliyata karar vermekte önemli olan faktörlerin başında, tüm çabalarına rağmen kişinin bir türlü kilo verememesi, fazla kilolardan dolayı kişinin normal yaşamına devam edememesi ve estetik sorunlara maruz kalması, ayrıca kiloya bağlı yan hastalıklara yakalanan kişilere bu ameliyat yapılır" diye konuştu.
Ameliyatın karın bölgesinde dışarıdan açılan birkaç kesik ile midenin üçte ikisinin alınması ile gerçekleştiğini vurgulayan Tarkan, şöyle devam etti:
“Küçülen mide yemek borusuna yakın bir şekilde tüp halini alıyor. Bu ameliyatla biz kişinin fazla yemek tüketmesini engellemiş oluyoruz. İkinci etkisi de, midenin yemek borusuna yakın olan fundus dediğimiz kısmında salgılanan hormonlardan biri de iştah arttırıcı hormonudur. Bu tedavi ile biz bu hormonun salınımında azalma sağladığımız için kişi iştahını da daha normal düzeylerde tutabiliyor ve acıkma fonksiyonu da azalıyor. Kişi ameliyattan sonra yüzde 60 oranında kilo verebiliyor."
Vücut kitle endeksi 35 yaş ve üzerinde olanlarda uygulanan ameliyatın da diğer uyutularak yapılan tüm ameliyatlar gibi bazı riskleri olduğunu kaydeden Tarkan, açıklamasını şu cümlelerle sonlandırdı:
“Belli bir yaş sınırlaması olmasa da 60 ve 65 yaşın üzerindeki kişilerin bu ameliyattan kaçınmasında yarar var. Tüp mide ameliyatında görülebilen risklerden biri ameliyat sonrasında olası bir kanama, kesilen mide kısmında sızıntı durumu, çok fazla daraltılabilirse midede darlık yaşanabilir. Hastalar çok ciddi oranda kilo kaybı yaşadığı, kilodan kaynaklı yan hastalıklardan da kurtulma şansı olduğu için Türkiye'de ve Eskişehir'de yoğun bir ilgi var. Ameliyat olanlar sonraki hayatlarında yeme içme düzenini yenilemeleri gerekiyor. Sıkı sık ve az oranda yeme, bol su içme, bol vitamin almayı tavsiye ederim."
