Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017, devlet adamları ile uluslararası enerji şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla İstanbul'da başladı. Merkezi ABD’de bulunan düşünce kuruluşunun bu yıl sekizincisini düzenlediği ve iki gün sürecek organizasyon kapsamında, dünyanın değişik ülkelerinden ekonomi, enerji, yatırım ve dış politika alanlarındaki önemli isimler İstanbul'da. “Çalkantılı Bölgede Transatlantik Uzlaşmayı Güçlendirmek” temasının belirlendiği zirvede 45 ülkeden temsilcilerin katılımıyla açık oturumlar, yuvarlak masa toplantıları ve özel oturumlar düzenleniyor.
Zirveye, İngiliz petrol şirketi BP, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Dana Gas, İsrail merkezli Delek Drilling, ABD’li Noble Energy ve Cheniere, Ukraynalı Naftogaz ve Hollanda merkezli EWT gibi uluslararası enerji şirketlerinin üst düzey yöneticileri katıldı. Türkiye ve sürdürülebilir enerjinin genişlemesi ve Güney Gaz Koridoru gibi çeşitli başlıklarda düzenlenecek oturumlarda, küresel enerji gündeminini etkileyen konuları ele aldı. Toplantıda bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da konuşacak.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Atlantik Konseyi Başkan Yardımcısı Stephen Hadleykonuşan Hadley, konsey olarak geçmişte Türkiye’de yıllık zirve yapma kararı alarak isabetli bir adım attıklarını hatırlattı. Hadley, “Türkiye dinamik bir ülke ve tabii ki global sahnede inanılmaz önemi var. Hem Avrupa hem de Asya’da mevcut ve Ortadoğu ile de kuvvetli bağları var. Türkiye bu bölgede ve hatta dünyada ortaya çıkan fırsatlar ve zorlukları tartışmak konusunda ideal bir platform” dedi.
Dünkü bir oturumda konuşan ABD Enerji Bakanı Rick Perry ise Türkiye’nin önemli bir enerji transfer ülkesi olduğunu vurguladı. Perry, “ABD, Türkiye ile birçok alanda iş birliği yapmaktan gurur duyuyor. İyi ticaret ortağıyız, NATO müttefikiyiz ve daha da önemlisi dostuz. Önümüzdeki yıllarda eminim ki enerji sektöründe ilişkilerimizi daha da geliştirebiliriz” dedi. Perry, bu zirvenin, Türkiye’nin ve bölgesel konuların altını çizmek için harika bir fırsat olduğunu söyledi. Geleneksel kaynaklar, petrol, kömür ve gazın gelecekte de kendilerine gerekli olacağından şüphe duymadıklarını vurguladı.
Katar Enerji ve Sanayi Bakanı Muhammed Salih Al Sada “Küresel ve Bölgesel Enerji Görünümü” oturumunda OPEC üyelerinin son bir yıl içindeki gerçekleştirdiği müzakere ve yaptığı anlaşmalarla petrol fiyatını yükseltmeyi amaçladığını söyledi. Al Sada, özellikle düşük petrol fiyatlarının yaşandığı son yıllarda üretici ülkelerle sektördeki kurum ve kuruluşlar arasında uzlaşı ortamının oluştuğunu dile getirerek, “Bu diyaloglarda şunu farkettik, dünyada günlük 1,5-2 milyon varil petrol üretiminden oluşan bir arz fazlası var" dedi.
Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol kaya gazındaki sessiz devrimin LNG devrimiyle devam edeceğini söyledi. Birol "Gaz, iki şekilde aktarılıyor ya boru hattıyla ya da LNG ile. Birkaç yıl önce boru hatlarının payı dominanttı ama günümüzde LNG'nin çok bariz bir paya sahip olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, şunları kaydetti: “Yakın gelecekte ülkemizin en büyük projelerinden olacak Kanal İstanbul projesinde de finans modelini çalışıyoruz. Taraflarla, kamu adına bu işin paydaşları olanlarla çalışıyoruz.”
İsrail Enerji Bakanlığı Genel Direktörü Shaul Meridor; Türkiye rotası, doğu rotası ve Mısır’daki LNG terminallerinin İsrail’in değerlendirdiği üç seçenek arasında yer aldığını vurguladı. Türkiye’ye boru hattının ülkesi için uygun bir ihracat alanı olduğunu belirten Meridor, “2-3 yıl içinde İsrail gazı Türkiye’de olabilir. Bu Türkiye’nin iç piyasası için ama aynı zamanda Türkiye’ye olduğu gibi yakın ülkelere de yardımcı olabilir” dedi.
Atlantik Konseyi Başkan Yardımcısı Stephen Hadley, “Türkiye global sahnede inanılmaz önemi var. Avrupa'da Asya’da mevcut ve Ortadoğu ile de kuvvetli bağları var. Türkiye bu bölgede ve hatta dünyada ortaya çıkan fırsatlar ve zorlukları tartışmak konusunda ideal bir platform” dedi.
Katılımcılara Türkiye'nin yatırım programı hakkında bilgi veren Hazine Müsteşarı Osman Çelik, “Burada başarılı ilerlemek için gerekli fonları ortaya koymak durumundayız. Kamu Özel İşbirliği (PPP) modelini bu nedenle kullanmaktayız ve özel sektörün sürece katılımını teşvik etmekteyiz” dedi.
