|

İkinci nesil reform dönemi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa mitinginin ardından sorularımızı cevaplandırdı. AK Parti’nin 13 yıllık iktidarında yaptığı ekonomik çalışmaları anlatan Davutoğlu, 1 Kasım sonrasını ‘ikinci nesil reform dönemi ' olarak nitelendirdi. Yeni bir çıkış için siyasi istikrarın önemli olduğuna dikkat çekti.

Yeni Şafak ve
04:00 - 24/10/2015 Cumartesi
Güncelleme: 22:26 - 23/10/2015 Cuma
Yeni Şafak

1 Kasım seçimlerine bir hafta kaldı. 7 Haziran kadar yoğun olmasa da siyasa partilerin mitingleri sürüyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu, önceki gün Şanlıurfa'da halka hitap ettiktan sonra sorularımızı cevaplandırdı. AK Parti'nin 13 yıllık iktidarında elde edilen ekonomik başarıları anlatan Başbakan Davutoğlu, ekonomide izleyecekleri yönteme dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İşte Başbakan'ın anlattıkları ve sorularımıza verdiği cevaplar:



ANAHTAR KELİME SİYASİ İSTİKRAR


Yeniden siyasi istikrarı sağlamak istiyoruz. Sürekliliğin olmadığı yerde ekonomik iyileşme beklemek yersiz. Bütçe düzenlemesi ve tasarrufu arttırıcı tedbirler, harcamalar arası dengeler ve özgün modellerle yatırımların teşviki gerçekleştirilmesi gerekiyor. Sıkı para politikalarıyla kalkınma ve yatırım dengeleri arasında dengeyi doğru tanımlamak gerekiyor. Mali disiplin açısından sağlam bir yapımız var. Burada kendimizi emniyette hissedebiliyoruz.



MEHMET BEY'İN CİMRİLİĞİ


CHP ile MHP ile farkımız şu… Onlar bilmedikleri bir bütçeden hesap edemedikleri vaatlerde bulunuyor. Bildiğimiz bir bütçeden hesap edebildiğimiz bütçeden neyi harcayacağımızı bilerek vaatte bulunuyoruz. Bu seneki gelir performansımız Mehmet Bey'in cimriliği sayesinde gayet yükseldi. Bu vaatleri her an göğüsleyebileceğimiz bir durum. Ama CHP ve MHP'nin vaatleri 150 milyar lirayı geçiyor.





Bizim vaatlerimiz gelir dengesi açısından kendi gelirini üretiyor. Emeklilerimize yaptığımız vaatler giderdir. Ama gençlere vermeyi vaat ettiğimiz şeyler gelir getirici. Çiftçilere vereceğimiz desteğe de böyle bakıyoruz. Onları köyünde tutsak, şehre göçü engellemiş oluruz. İstihdamı artırmış oluruz. Bu sosyoekonomik bir tedbir.



7 YILDA 7 MİLYON İSTİHDAM


İstihdamla ilgili durumlara bakarsak, geçen sene 935 bin kişiye istihdam sağlanmış. 2008'den bu yana 7 milyondan fazla insana istihdam sağlanmış. Ama işsizlik hala yüksek, çünkü iş gücüne katılım yüksek. Biz Finlandiya, İsveç değiliz. Biz nüfusumuzun dinamik olmasını istiyoruz. En önemli kaynağımız nüfus. İstihdam paketini geçtiğimiz şubatta açıklamıştık. Bunların bütçeye hiçbir yükü yok. Biz bir takviye ve can suyu veriyoruz.



BÜYÜMEMİZDEN RAHATSIZLAR


2009 yılında Dışişleri Bakanı olduğumda 3 şeyi başlattık. 'Serbest Ticaret Anlaşmalarını hızlandıracağız, vize muafiyetlerini ve büyükelçilik sayısını artıracağız' dedik ve yaptık. 17 ülke ile yüksek düzeyde işbirliği konseyi kurduk. Müteahhitlik hizmeti verdiğimiz ülke sayısı 40'tan 70'e çıktı. 20'ye yakın serbest ticaret anlaşması yaptık. Sınırları sabit tutmakla birlikte askeri yayılma olmadan sınırlarımızın alanını açacağız. Onun için bazıları bizim büyümemizden rahatsız.



SIRA İKİNCİ NESİL REFORMLARDA


2023 yılı hedeflerini gerçekleştirmek için bu seçimi kazanmamız gerekiyor. Çünkü önümüzde kemiksiz bir 4 yıl bulunuyor. İkinci nesil reformlardan bahsetmek istediğim niteliksel dönüşüm… Birincisi eğitim. Biz 106,5 milyar lirayı 2016 bütçesinde eğitime ayırdık. 2002 yılının toplam bütçesi kadar gelecek yıl eğitime ayırdık. Geçen yıl 86 milyar liraydı. Vergi gelirlerinin yüzde 24'ü. Ancak eğitimle sıçrama yapabiliriz.



Büyük projelere devam


Büyük projeleri hayata geçirmeye devam etmemiz gerekiyor. Avrasya, Marmaray, 3. boğaz köprüsü, 3. havalimanı, İstanbul'a 3 katlı tünel, bunların dünyada üst seviye yatırımlar. Biz statükoyu korumuyoruz, statatükoyu zorluyoruz, onun için rahatsız ediyoruz. Zorlamasak da bu işler olmayacak. Kendinize alan açıyorsunuz. O zaman 'bu Türkler fazla oluyor' diyorlar, Biraz fazla olacak. 7 Haziran'dan bu yana yaşadıklarımız, çalışma azmimizi kesmez. Bir Arap baharının arkasındaki saiklere baktığınızda bunların arkasında kimlerin rahatsız olduğunu görürsünüz.



K. IRAK'TAN ENERJİ ALMAMIZA KARŞILAR


Karapınar'da enerji üssü, Erzurum'da enerji üssü kuruyoruz. Enerji açığımız var, Kuzey Irak'tan petrol almamızı birileri engelleniyor, bazıları Türkiye lehine olması gerekirken onların yanında yer alıyor. Benim enerjiye ihtiyacım var, nereden girerse girsin. Türkiye'ye gelecek enerjiyi teşvik ederim, her çıkacak parayı da engellemek isterim. Bu büyük değişimleri yapmamız gerekiyor.



İş adamlarına 25 dönüşüm sistemi


Artık ekonomi gündemini öne taşıyalım. İşadamları bile 25 öncelikli dönüşüm programını bilmiyor. Ne eleştiriyor, ne biliyor… Şimdi bu vaatleri açıkladık. Bu 25 öncelikli dönüşüm reformu bütün kamu kuruluşları bu işin bir parçası oldu. Kim yapacak, ne maliyet olacak. Hepsi belirlendi. Yüksek teknolojiye geçmemiz lazım. Nitelikli insan yetiştireceğiz, teknolojiyi artıracağız. Kriz şoklarına hazır olacaksınız, niteliksel dönüşüm yapacaksınız, sonra da büyük projelere geçeceksiniz. Ar-Ge'yi yüzde 3'e çıkarmamız lazım. Artık organik tarıma geçiyoruz.



Koalisyon olsaydı TANAP olmazdı


Cari açığımız 36,7 milyar dolar seviyesine geriledi. Emtia fiyatlarındaki düşüşün oluşturduğu avantajı turizmdeki düşüş etkisiz kılıyor. Dünya piyasaları daralırken ne yapabiliriz. İstikrar işte burada ortaya çıkıyor. Enerji bakanlığı bir partide, dışişleri bakanlığı başka bir partide olsaydı TANAP'ı gerçekleştirebilir miydik? Hayır. 3 parti başkanı onayını bekleseydik, hangi pazarlıklara kurban giderdi böyle projeler?



Şimşek: 100 bin öğrenci yararlanır


Türkiye'de 15 -25 yaş arası 12,7 milyon genç var. İşsizlik oranı 16,7. Vaatlerle ilgili ilk yıl 100 bin öğrenci faydalanacak. 2,3 milyar liralık bir maliyeti olacak. Başbakanımızın dediği gibi bu istihdam oluşturacağı verimli bir işe alma olacak. İki türlü bütçe var. Biri Meclis'e gönderilen bütçe, bir de genel bütçedir. Dünya bu genel bütçeye bakıyor. Bu genel bütçe bu sene bütçe açığı sıfır olacak. Öngörümüz yüzde 0,5'ti. Gelir kaynaklı performans. Elimiz rahat, geçici de değil. Vergi tabanı genişledi. Yazar kasa post cihazını birleştirdik 11 milyar lira matrahımız arttı. Dolayısıyla 1 Kasıma gönül rahatlığıyla giriyoruz.



Vaatlerimiz ekonomiyi canlandırır




Vaatlerimiz kan pompalar, istihdam oluşturur, ekonomiyi canlandırır. Tek başına olmaz. Dış kaynaklı hedefimiz var. 13 yılda ortalama her yıl yüzde 5 büyüdük. Ama dünya ekonomisi o kadar büyüyemedi. Geçen yıl yüzde 3 büyüdük. Yükselen ülkelerin büyümeleri yüzde 1,9 büyüdük. Biz onlardan yüzde 50 fazla büyüdük. Bu yeterli anlamına gelmiyor. Acilen yüzde 5'ler seviyelerine çıkmamız lazım. Türkiye'nin diğer şansı da talep üreten bir vatandaşımız var. Hem iç hem de dış kaynaklı yüzde 5'lerin üzerine çıkarak hareket etmemiz gerekiyor. Hala dünya büyümesinin performansı üzerinde büyüyoruz.



Bizi budamak istiyorlar


Desek ki Türkiye'de şu kadar işsiz var, hepsini kamuya alacağız… Bir müddet sonra kamunun personel giderleri, sizin bütçenizin tamamını oluşturmaya başlar. Sonra hiçbir şekilde reform yapamazsınız. Kimse size reform yapın diye para da vermez. Türkiye öyle bir ağaç ki, kurumaya başladığında biraz su verirler, dalları yeşerince, uzayınca dallarını budamaya başlarlar. 2001'de kuramaya başladık IMF tarafından 23,5 milyar dolarlık borç verdiler. 2013 yılında büyüdük dallarımız büyüdü, budamaya başladılar.



YA SIÇRAMA YAŞARIZ YA DA PATİNAJ YAPARIZ


Şimdi Gümrük Birliği anlaşmasını ileriye dönük revize yapmak için uğraşıyoruz. Siyasi istikrarda olumsuz bir gelişme olmazsa dalgalanmalara dayanmamız çok yüksek olur. Bizim 12 yıl içinde yaptığımız şey atıl kapasiteyi sonuna kullanarak geliştirmek oldu. Demokratikleşme, hukuki ve ekonomik reformlar, şirket kurmanın kolaylaştırılması gibi… Şimdi orta


gelir sınırındayız. Ya daha yukarı sıçrayacağız, ya da patinaj yapacağız. Şimdi atıl kapasitenin limitlerini zorluyoruz. Bu sıçramayı yaptırmamız için önümüzü görmemiz ve siyasi istikrar şart.



BEYANNAMEMİZ YENİ BİR İSTİKRAR PAKETİ


Bizim büyük bir sermaye birikimimiz yok. Ama bu dünyaya entegre olmamız için sermayeye ihtiyacımız var. Bize kimse yardım etmez. Onun için bize kısa, orta ve uzun vadeli programlar yapabilecek güçlü siyasi istikrar gerekiyor. Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin bizim 12 yıllık iktidarımızın attığımız adımların sonuçlarını görüp bir sonraki adımı planlayacak bir istikrar dönemi oluşturduk. Ekonomide siyasal istikrar gerekiyor. Niteliksel şart da insan kaynağıdır. Bizim en önemli kaynağımız insanımızdır.





#Ahmet Davutoğlu
#Şanlıurfa mitingi
#siyasi istikrar
8 yıl önce