|

İtikaf nedir, itikaf nasıl yapılır? İşte şartları!

Allah'ın rızasını kazanmak için belli bir adab içerisinde camide kalmak ve ibadetle meşgul olmak anlamına gelen "itikaf" ibadeti, ramazanın son 10 gününde gerçekleştiriliyor. İtikafa girenlere "mütekif" veya "akif" deniliyor. Peki itikat nasıl yapılır, şartları nelerdir? İtikaf ile ilgili hadisler nelerdir? Kadınlar itikaf yapabilir mi? itikaf ile ilgili tüm detayları haberimizde sizlere sunuyoruz.

Yeni Şafak
09:16 - 12/04/2023 Çarşamba
Güncelleme: 09:17 - 12/04/2023 Çarşamba
Diğer
İtikaf nasıl yapılır?
İtikaf nasıl yapılır?

Dış dünyadan uzaklaşıp kişinin kendisiyle baş başa kaldığı itikâf günleri, dün başladı. Belli bir adap içinde camide kalmak ve ibadetle meşgul olmak anlamına gelen “itikâf”, Ramazan'ın son 10 gününde yapılıyor. İtikat nedir, nasıl yapılır, şartları nelerdir? İtikaf ile ilgili hadisler nelerdir? Kadınlar itikaf yapabilir mi? sorularının yanıtını haberimizde sizlerle paylaştık. Fıkıh terimi olarak itikâf, bir mescidde ibadet niyetiyle ve belirli kurallara uyarak inzivaya çekilmek demektir. Hadis kaynakları Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretten sonra her yıl ramazanın son on gününde itikâfa çekildiğini, hanımlarının da genelde Resûl-i Ekrem'le birlikte itikâf yaptığını nakleder (Buhârî, “İ'tikâf”, 3; Müslim, “Hayz”, 6; Tirmizî, “Savm”, 80).

Peygamberimiz nasıl itikaf yapardı?

Peygamberimiz'in ramazanın son on gününde daha fazla ibadet ettiği bilinmektedir. Âişe vâlidemizin belirttiğine göre Resûl-i Ekrem ramazanın son on gününe girildiğinde bütün geceyi ihya eder; ailesini uyandırır ve kadınlardan ayrı kalırdı. Hz. Peygamber'in bu tatbikatından hareketle âlimler, oruçlunun özellikle ramazanın son on gününde itikâfa girmesini müstehap kabul etmişlerdir. Hatta Hanefîler, Hz. Peygamber'in bunu devamlı yapmış olmasından hareketle itikâfı kifâî nitelikte müekked sünnet saymıştır. İtikâf bir ibadet nevi olduğundan itikâfa girenin mükellef olması, itikâfa bir mescidde girmesi ve niyet etmesi gerekli görülür. Kadınlar evlerinin bir odasında itikâfa girerler. İtikâfa girmek nefsi yasaklardan korumada daha etkili bir yöntem olduğu gibi, ramazanın son on gününde olması tahmin edilen Kadir gecesine rastlama imkânı ve umudunu da arttırır. İtikâf, insanı dünyevî meşgalelerden uzaklaştırıp daha fazla ibadete vesile olması yanında, genel anlamda hayatın anlamı üzerinde tefekkür etme imkânı da sağlar. İnsanların zaman zaman böyle derin tefekküre ihtiyacı vardır.

İtikâf bu tefekkürü gerçekleş- tirmek için bir fırsat olarak kullanılabilir. Itikâf yapmak isteyen kişi, itikâf niyetiyle mescid veya mescid hükmündeki bir yerde kalmaya başlayarak itikâfa girmiş olur. Vaktini namaz, Kur'ân tilâveti, dua, zikir ve tefekkür gibi ibadet ve taatlerle veya dinî bilgi ve kültürünü artıracak sohbet ve okumalarla deðerlendirir. Doðal ihtiyaç- larını gidermek için mescidi meşgul etmeyecek ve kirletmeyecek şeyleri mescide getirebilir. Mescidde yer, içer ve orada istirahat eder. Mescidin içinde giderilmesi mümkün olmayan zarurî ve doðal ihtiyaçları için dışarı çıkabilir. Ancak ihtiyacını giderdikten sonra hemen itikâf mahalline geri döner. Nafile itikâflar dışarıya çıkmakla bozulmaz. Ancak vacip itikâflar, zorunlu ihtiyaçlar dışında itikâf mahallinin terk edilmesiyle bozulur. Tercih edilen görüşe göre, itikâfın asgarî süresi için bir sınır koyulmamıştır. Bu bakımdan bir mescidi ziyaret eden kişi, bu ziyaret süresinde bile itikâfa niyet edebilir.

ـ1ـ عن عائشة رَضِىَ اللَّهُ عنها قالت: ]كَانَ رَسُولُ اللَّهِ # يَعْتَكِفُ العَشْرَ ا'وَاخرَ منْ رَمَضَانَ حتّى تَوفّاهُ اللَّهُ تعالى وَيقُولُ: تَحرَّوْا ليلَةَ القَدْرِ في العَشْرِ ا'وَاخِرِ منْ رَمََضَانَ ثمّ اعتَكَفَ أزْوَاجُهُ من بعده[. أخرجه الستة.وفي رواية ]كانَ يعْتَكِفُ في كلِّ رَمَضَانَ فإذَا صَلَّى الْغَدَاةَ جاءَ مَكانهُ الَّذِى اعْتَكَفَ فِيهِ قال: فاسْتَأْذَنَتْهُ عائشةُ رَضِى اللَّهُ عنها أن تعتكفَ فأذن لَها فَضربتْ فِيهِ قُبةً فسمعتْ بها حفصةُ رَضِىَ اللَّهُ عنها فضربتْ، قبةً وضربتْ زينبُ رَضِىَ اللَّهُ عنهَا أخرى، فلما انصرفَ من الغداةِ أبصرَ أربَع قبابٍ فقال: ما هذهِ؟ فأُخْبِرَ بذلكَ، فقالَ مَا حملُهنَّ على هذا، آلِبِرٍّ؟ انزعوها ف أرَاهَا. فنُزعتْ فلمْ يعتكفْ في رمضانَ حتّى اعتكفَ في آخرِ العشرِ من شوالٍ[.وفي رواية ]أمرَ بخبائهِ فقُوِّضَ وتركَ اعتكافَ في شهرِ رمضانَ حتّى اعتكفَ في العَشرِ ا'ولِ منْ شَوّالٍ[.»الخباءُ« بيت من وبر أو صوف، من شَعر و»تقويضه« رفعه

1. (97)- Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) vefat edinceye kadar Ramazan'ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki: "Kadir gecesini Ramazan'ın son on gününde arayın". Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan sonra, zevceleri de itikâfa girdiler." Buhârî,

Fadlu Leyletü'l-Kadr 3, İtikâf 1, 14; Müslim, İtikâf 5, (1172); Muvatta, İtikaf 7, (1, 316); Tirmizî, Savm 71, (790); Nesâî, Mesâcid 18, (2, 44); Ebu Dâvud, Sıyâm 77, (2462, 2464); İbnu Mâce, Sıyâm 59; (1771).

Peygamberimiz itikafa ne zaman girerdi?

Bir başka rivayette şöyle denir: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) her Ramazan'da itikafa girerdi. Akşam namazını kılar kılmaz itikaf mahalline gelirdi. Râvi der ki: Bir gün Hz. Aişe de itikâf için izin istedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) izin verdi. Mescidin içinde itikaf için bir çadır kuruldu. Bunu Hafsa validemiz (radıyallahu anhâ) işitti, O'nun için de bir çadır kuruldu. Arkadan Zeyneb (radıyallahu anhâ) validemiz için de bir çadır kuruldu. Sabah olup da Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) hücresinden çıkınca dört çadır kurulduğunu görür ve "Bunlar da ne?" diye sorar. Durum haber verilince: "Onları bu işe sevkeden şey nedir, Allah'ın rızasını kazandıracak bir amel düşüncesi mi? Hayır! Derhal kaldırın, gözüm görmesin!" emretti. Çadırlar kaldırıldı. O Ramazan Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'da itikâfı terketti. Şevvâl'in son onunda itikâfa girdi."

Bir diğer rivayette şöye denir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) çadırların kaldırılmasını emretti. Derhal yıkıldılar. O yıl itikâfa girmeyi Ramazan'da terketti, Şevvâl ayının ilk onunda yerine getirdi."

İtikaf ile ilgili Hadisler

İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu

"İtikâfa giren kişi, günahları hapsedip, sevapların tümünü elde eden kişi gibi, kendi*sine sevaplar kazandıran kişidir."

[İbn Mâce, leyyin bir senedle.]

Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, ölünceye kadar Ramazan'ın son on gününde itikâfa girerdi. Ondan sonra hanımları da iti*kâfa girdiler." [Altı hadis imamı.]

Diğer rivayet: "Her Ramazan'da iti*kâfa girerdi. Sabah namazını kıldırdığında iti-kâf yaptığı yerine gelirdi. Âişe de itikâfa gir*mek için ondan izin istedi. Ona izin verdi ve mescidde kendisine bir çadır kurdu.

Hafsa bunu duyunca, o da bir çadır kurdu. Zeynep bunu duyunca o da bir çadır kurdu. Sabah namazından çıkınca dört çadır kurul*duğunu görünce: "Nedir bunlar?" diye sor*du. Durumu ona bildirdiler. Ondan sonra: "Onları buna iten nedir? İyi bir şey mi yaptı*ğınızı zannediyorsunuz? Sökün onları, bir da*ha görmeyeyim!" buyurdu. Bu nedenle Ra-mazan'da itikâfa girmedi. Şevval ayının son on gününde itikâfa girdi.

Diğer rivayet: "İtikâfa girmek iste*diğinde, sabah namazını kıldırır, sonra itikâf mahalline çekilirdi." Benzerini nakletti.

Ayrıca onda şöyle geçer: "Sabah namazını kıldırınca çadırları gördü ve şöyle buyurdu: "Bir (iyilik) mi istiyorlar?" Sonra kendi çadı*rının kaldırılmasını emretti. Ondan sonra Ramazan'da itikâfı bıraktı, nihayet Şevvâl'in son on gününde itikâfa girdi."[206]

Diğer rivayette: "Şevvâl'in yirmi*sinde" diye geçmektedir. [Altı hadis imamı.]

Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem her Ramazan'da on gün itikâfa girerdi, öldü*ğü yıl yirmi gün itikâfa girmiştir." [Buhârî ve Ebû Dâvud.]

Ümmü Seleme radiyallahu an*hâ'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, ilk sene Ramazan'ın ilk on gününde, sonra or*ta on gününde, sonra son on gününde itikâfa girmiştir ve şöyle buyurmuştur: «Bana Kadir gecesi, onda (son on gün içinde) gösterildi, sonra unutturuldum.» Ondan sonra ölünceye dek son on günde itikâfa girerdi."

[Taberânî, Mu 'cemu'l-Kebtr'de.]

Enes radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, her sene Ramazan'in son on gününde itikâfa girerdi, bir sene girmedi; ertesi sene yirmi gün itikâfa girdi." [Tirmizî]

Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem mescidde içimizde itikâfa girerdi, Hücrenin aralıklarından başını uzatırdı ve ben de hayız olduğum halde onun başını yıkardım." [Altı hadis imamı.]

Diğer rivayet:

"Eve, ancak zaruri işleri için girerdi."

Diğer rivayet:

"İtikâfta iken hastanın yanına uğrar, fazla oyalanmadan onun hatırını sorardı."[213]

Diğer rivayet: "İtikâfta olan için sünnet olan: Hasta ziyaret etmemesi, cenaze merasiminde bulunmaması, kadına dokunma*ması, kadınla sevişmemesi ve önemli bir ihti*yaç haricinde hiç dışarı çıkmamasıdır. Oruç-suz itikâf olmaz ve sadece cemaatle namaz kı*lınan mescidde itikâfa girilir."

Safiyye radiyallahu anhâ'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem itikâftaydı; geceleyin onu ziyaret etmeye gel*dim. Bir süre konuştuk, sonra dönmek için ayağa kalkınca beni geçirmek için ayağa kalktı. O zaman meskeni Üsame'nin avlusun-daydı. Ensâr'dan iki adam oradan geçiyordu. Allah Nebîsi sallallahu aleyhi ve sellem'i gör*düklerinde hızlandılar. Bunun üzerine Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu*yurdu: "Yavaş olun, o Huyey kızı Safiy*ye'dir." Onlar: "Sübhanallah, ey Allah'ın Re*sulü!" dediklerinde şöyle buyurdu: "Şeytan insanoğlunun kanının dolaştığı yerde dolaşır; ikinizin kalbine bir kötülük atmasından kork*tum." Ya da buna benzer bir şey dedi. [Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvud.][215]

İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem itikâfa girdiğinde, tevbe direklerinin arkasına yaygısı serilirdi, ya da yatağı kurulurdu." [İbn Mâce]

İbn Ömer radiyallahu anh'dan: Ömer dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Ben cahiliyet devrinde, Mescid-i haram'da bir ge*ce itikâfta kalacağımı adamıştım."

"Öyleyse o adağını yerine getir" buyur*du. [Mâlik hariç, Altı hadis imamı.]

Diğer rivayette: "Bir gün" olarak geçmek*tedir.

Ebû Leylâ radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in hurma yaprağından yapılmış bir çadırda itikâ-fa girdiğini gördüm."

[Ahmed ve Taberânî, Mu'cemu' l-Kebîr'Ae, zayıf bir senedle.]





#itikaf
#itikaf nedir
#itikaf nasıl yapılır
1 yıl önce