|

Kalbine neşter değmesin

Son yıllarda kalp damar hastalıklarının tedavisinde ameliyatsız ve genel anestezi almadan sunulan tedaviler arttı. Kalp durdurulmadan ve göğüs açılmadan kalp kapağı değişimi ve ritm bozuklukları için dondurularak tedaviler yapılmaya başlandı. Kalp yetmezliği için de gene hastanın göğsü açılmadan özel piller takılabiliyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 16/04/2015 Perşembe
Güncelleme: 21:17 - 15/04/2015 Çarşamba
Yeni Şafak

Birinci olmak sonuçları güzelse başarıdır. Fakat dünyada ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıklarından ölümler kötü bir birincilik tablosu olarak karşımıza çıkıyor. hasta ve hastalıkların bu kadar çok olması bir yana riskli ameliyatlar arasında yer alan bazı kalp damar sorunlarında da ameliyat olmadan tedaviler başarılı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. 12-18 Nisan Ulusal


Kalp Sağlığı Haftası'nda konuyuMemorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Oto ile konuştuk. Kapak değişimi, ritm bozuklukları ve kalp yetmezliği için daha az risk içeren girişimsel işlemlerle ilgili bilgiler aldık.



Kalp yetmezliği için pil takılıyor


Kalp yetmezliği için kullanılan özel piller hastaları rahatlatıyor ve hastaların ömrünü uzatıyor. Pil lokal anestezi ile köprücük kemiğinin hemen altından yapılan bir küçük kesiden uyarıcı tellerin kalbe yerleştirilmesinden sonra cihazın sol meme kası altına yerleştirilmesi ile takılıyor. Göğüs açılmıyor. Genel anestezi gerekmiyor.



Kardiyolojide devrim yarattı


Kalp durdurulmadan ve göğsü açmadan kalbe kateter yolu ile ulaşıp daralmış olan kapağın genişletilmesi ve bu genişletilmiş olan bölgeye yeni bir kapağın yerleştirilmesi işlemi olan TAVİ, 80 yaşın üzerinde ve açık cerrahinin uygulanamadığı hastalarda kullanılan bir yöntem.



Aort kapağı ameliyatsız değişiyor


Özellikle yaşı ilerlemiş, kalp hastalığının yanında kronik sağlık sorunları bulunan, genel anestezi alması sakıncalı bulunan ve genel sağlık durumu ameliyata uygun olmayan aort kapak hastaları girişimsel bir yöntem olan TAVI (Transcatheter Aortic Valve Implantation) ile tedavi edilebiliyor.



Ritm bozukluğuna "dondurma" yöntemi


Atriyal fibrilasyon denilen çarpıntı türünde hasta uyutulmadan lokal anestezi ile sağ kasıktan giriliyor. Sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçilerek bir ince boru yardımı ile özel bir balon bu toplardamarların ağzına yerleştiriliyor. İçine cihaz yardımı ile sıvı nitrojen veriliyor. Bu bölge eksi 40- 50 derecede donduruluyor. Böylece balonun ön yarımküresinin donması sağlanıp, o bölgede bir hat oluşturularak tetikleyicilerin kulakçığa geçmesi engelleniyor. Atriyal fibrilasyonda dondurma yöntemi, yapısal bir kalp hastalığı bulunmayan, nöbetler halinde çarpıntılar yaşayan özellikle genç hasta grubunda daha başarılı sonuçlar veriyor.



Kalp açılmadan yapılıyor


Girişimsel olarak kalbe yönelik yapılan tüm işlemler, hasta anjiyo olacakmış gibi kateter masasında gerçekleştiriliyor. Hastaya, genel anestezi ya da kısa süreli etkiye sahip olan bazı ilaçlar verilerek kısmen uyutulması sağlanıyor. Hastanın işlem öncesinde genel anestezi mi yoksa sedasyon kullanılarak mı uyutulacağına, genel durumuna bakılarak karar veriliyor. Hasta uyutulduktan sonra kasık atardamarından girilerek kateter yardımı ile kalbin aort kapağına ulaşıyor. Kalbe iletilen kateterle kapağın yerleştirilmesi gereken noktaya ulaşıldıktan sonra büyük bir stent üzerine monte edilmiş kapak o bölgeye yerleştiriliyor.



İlk kalp naklinin tarihçesi

İlk kalp nakli, 2 Aralık 1967'de Güney Afrika'nın Cape Town Kenti'nde Groote Schuur Hastanesi'nde Doktor Chnstian Barnard tarafından yapıldı. ( Bu doktor ayrıca ilk akciğer naklini de yapmıştır.) Louis Waskansky adlı bir toptan bakkaliyeci, yıllardır kronik kalp hastalığından şikâyetçiydi ve artık ölümün eşiğine gelmişti. Bir trafik kazasında beyni parçalanan 25 yaşındaki Denise Darvali adlı gencin kalbi alınarak Waskansky'ye takıldı.( İlk kalp naklinin donörü beyaz bir kızdı. Bu donör ayrıca böbreklerini de zenci bir hastaya bağışlamıştı. Bu durum o zamanlarda çok büyük tartışmalara yol açan bir olaydı.) Altı saat süren ameliyat sırasında, Dr. Barnard'a 30 kişilik bir ekip yardım etti. Fakat Louis Waskansky, yeni kalbiyle 18 gün yaşadıktan sonar akciğer iltihabından hayatını kaybetti.



Yeşil çay kalbe de faydalı

Kanser gibi pek çok hastalıktan koruyucu etkisi olduğu bilinen yeşil çayın, kalp sağlığı için de olumlu etkisi olduğu ortaya kondu. Diyetisyen Sanem Apa Doğan, yeşil çay hakkında yapılan son araştırmaları anlattı.



Günde 3 fincan yeşil çay


Hollanda'da yapılan ve 37 bin kişinin katıldığı çalışmada, günde 3 fincan yeşil çay tüketiminin kalp sağlığını koruduğu ve kalp hastalıklarına bağlı ölümleri ortalama yüzde 45 oranında azalttığı belirtildi.



Kan değerlerini olumlu etkiliyor


Çalışmalar hafif ve aromatik yeşil çayın total kolesterol, LDL kolesterol ve kan yağları seviyelerinde iyileştirici ve düzenleyici rol aldığını gösterdi. 4 hafta süreyle düzenli kullanımında ilaç tedavisi olmaksızın LDL kolesterol ve kan yağları seviyeleri düşürülebiliyor.



Nasıl demlemeli?


Açık olan yeşil çayların nasıl toplandığı ve ne koşulda muhafaza edildiği bilinmediğinden, yeşil çaydan en iyi şekilde yararlanmak için güvenilir kaynaklardan elde edilmiş olanlar tercih edilmelidir. Demleme süresi ise 2- 3 dakikayı aşmamalıdır.




#kalp damar hastalıkları
#kalp ameliyatı
#kalp sağlığı
#sağlık
9 yıl önce