Hak-İş'in 13. Olağan Genel Kurulu ve 40. kuruluş yıl dönümü etkinliğine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, 10 Muharrem'i anarak, 'Hüseyni' tavrın dünyada ve Türkiye'de haksızlığa, adaletsizliğe ve zulümlere karşı dik ve vakur duruşun adı olduğunu ifade etti. Davutoğlu, “Biz her zaman 'Hüseyni' duruşun yanında olduk. Bugün eğer ülkemiz çağdaş Yezitlerden kaçan milyonlarca kardeşimize ev sahipliği yapıyorsa, dünyanın neresinde olursa olsun başı dara giren, mazlum olan rahat ve huzur içinde yaşayacağı bir yer aradığında yönünü ülkemize dönüyorsa bu Hazreti Hüseyin geleneğinin bu ülkede yaşandığının en güzel işaretidir" dedi.
Davutoğlu, “Biz her zaman hakkı, adaletin ve zulme karşı dik duruşun sözcüsü olduk, olmaya devam edeceğiz. Allah bu topraklarda 'Hüseyni' tavrı sürdürenlerin geleneğini, devamını muktedir kılsın" diye konuştu. Devletlerin şefkat ve kudretle anıldıklarını, “Hüseyni" tavrın şefkatin adı olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şefkat sahibi olunması ama kudret sahibi olunmaması halinde haksızlıklara karşı direnme gücünün kaybedilebileceğini bildirdi.
Hazreti Hüseyin'in takipçisi olmaya devam edeceklerinin altını çizen Davutoğlu, “Ülkemiz hangi zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın, mili birliği, kardeşliği ve ülkemizin her köşesindeki ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için hiç durmayacağız. Son aylarda kaybettiğimiz bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Onların yürüttüğü mücadeleyi mutlaka Türkiye'de son bir terörist kalana kadar süreceğimizi de bir kez daha iletmek istiyorum. Terör her ne suretle olursa olsun mutlaka yenilecektir" dedi.
“Bilsinler ki kim terör kartına tevessül ederse hak ettiği cevabı alır" diyen Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Terörün kimliğine bakmayız, dayandığı ideolojiye bakmayız, başkaları gibi 'Şu terörist, şu terör örgütüne karşı mücadele gerekir. Şu terör örgütüne sırtımızı yaslarız' gibi ayrım yapmayız. DEAŞ'a da, DHKP-C'ye de, PKK'ya da dimdik mücadelemizi sürdürürüz. Kimse boş heveslere kapılmasın. O günlere bir daha asla geri dönülmeyecek. Bu güzel
ülkede emekçisiyle, emeklisiyle, yaşlısıyla, genciyle, köylüsüyle, kentlisiyle, kadınıyla, erkeğiyle kardeşçe, refah içinde kıyamete kadar bir arada yaşayacağız."
Taşeron işçilerin toplu sözleşmeleri konusunda da talimat veren Davutoğlu, “Toplu sözleşme süreci devam eden taşeron işçilerin toplu sözleşmelerinin ivedilikle sonuçlandırılması için gereken talimatları buradan veriyorum. Taşeron işçilerimizin toplu sözleşme hakkı dahil, bütün haklarının temini konusunda zaten gerekli yasaları çıkardık. Biz bu yasaları rafta dursun diye çıkarmıyoruz, uygulamak için çıkarıyoruz" diye konuştu. Davutoğlu, “Taşeron işçilerimizi asli işlerde kamuda istihdam edeceğiz. Bu meseleyi kökünden çözmeye kararlıyız" dedi.
Partisinin İzmir'in Bergama ilçesinde düzenlediği mitingde, bugün Muharrem ayının 10'uncu günü olduğunu hatırlatan Davutoğlu, “Bugün Hazreti Hüseyin'in zalimlere karşı dimdik durduğu bir gün" dedi. Davutoğlu, kendilerinin de hiçbir zulüm, hiçbir baskı karşısında başlarını öne eğmeyeceklerini vurguladı.
7 Haziran'da milletin mesajını aldıklarını belirten Davutoğlu, “Büyük farkla birinci olan AK Parti'yi dışlamaya çalıştılar. Bu ülke dar boğazdayken, askerimiz terörle mücadele ederken ellerini taşın altına koymaktan korktular. Ne CHP'nin ne MHP'nin ne de sırtını Kandil'e dayadığını söyleyen HDP'nin bu ülkeye faydası olmaz. Bunlar sorumluluk almaktan korkarlar" dedi.
Davutoğlu, Buca mitinginde ise yaptıkları görüşmenin içeriğini açıklamakla tehdit eden muhalefete meydan okudu: Biz devletin bazı mahrem bilgilerini paylaşmışız. Zannettik ki karşımızda sorumluluk sahibi bir devlet adamı var. Demek ki hata etmişiz. 'Hükümet hakkında ben neler biliyorum ama söylemem' diyorlar. Bunun adı 'çamur at izi kalsın' siyasetidir, ergen siyasetidir, şantaj siyasetidir. Ne biliyorsanız açıklayın. Bildiğini açıklamayan namerttir. Biz utanacak hiçbir şey yapmayız.