Milli Takım, Avrupa Şampiyonası elemelerinde Kazakistan karşısında gruptaki ilk galibiyetini elde ederken Türkiye, bu galibiyete sevinmek yerine yine bir skandalı konuşur oldu. Isınmak için sahaya çıkan kaleci Volkan Demirel, kale arkası tribünlerindeki bir grup taraftar tarafından küfürlü protestolara maruz kalınca eldivenlerini çıkardı ve stadı terk etti. Tüm ısrarlara rağmen oynamayı reddeden Volkan’ın milli maçtan küfür nedeniyle ayrılması, Volkan’ın gidişine neden olan taraftarın küfürleri, zaten düşüşte olan Türk futboluna vurulan bir darbe daha oldu. Türk futbolu, kulüp bazında görmeye alışkın olduğu sahnelere, bir milli maçta daha tanık olurken futbol camiası, hem Volkan’ın stadı terk etmesini, hem de taraftarların küfürlerini ‘İhanet’ olarak yorumladı.
Kendisine küfredilen bir oyuncunun buna tahammül edemeyip sahadan çıkmasına saygı duyarım bedelini ödemesi koşuluyla… Ama aynı futbolcunun birkaç yıl önce değil rakip takım, kendi takım taraftarlarına küfrettiğini sanırım hatırlayan bir tek benim... Küfreden taraftar kendi arkadaşları tarafından ayıplanmayacağını biliyor ve bu özgüvenle bunu yapıyor. Türk futbolunda bir kabileye mensup olduğunuz sürece kabilenizin gücü ölçüsünde dilediğinizi yapabilirsiniz. Olan kime oluyor? Bir "kabileye" mensup olmayı "başaramayan" futbolcu (Hakan ve Ömer), muhabir ve yorumculara oluyor.
Küfrü savunacak değiliz. Bu tip taraftar portresi de Türk futbolunun en büyük sorunlarından. Ancak profesyonelliğin de bir gerekliliği vardır. 33 yaşına gelmiş, Galatasaray’a karşı sayısız deplasman maçı oynamış; milli maçta maruz kaldıklarının kat be kat fazlasını görmüş Volkan, artık bu tip azınlık gruplara alışmış olması gerekiyor. Milli maçta sahayı terk etmenin bir yaptırımı varsa, Volkan cezasız kalmamalı. Yoksa bir derbi sonrası hiçbir suçu yokken ‘futbolumuzun marka değerini düşürme’ cezası alan Sabri’nin ahını almış oluruz.
"Maç öncesinde Volkan Demirel’e edilen küfürler ve onun maçta oynamaması gerçekten şaka gibi. Dünya bizimle dalga geçer. Görüntüleri izledim. Volkan uyarıyor, yapmayın diyor ama sonunda dayanamıyor. Ben federasyonun yerinde olsam o tribünü boşaltırdım."
"Herkes herkesi protesto edilebilir. Brezilya maçındaki de bir haktır. Ama hakaret ve küfür edemezsin. Volkan'ın da protesto hakkı vardır. Sonuna kadar saygı duyuyorum. Ama Volkan da bundan sonra hiç küfür etmeyecek. Küfrü ve protestoyu birbirinden ayıralım."
"Ne günlere kaldık, ne hallere düştük. Milli Takım oyuncusuna, üzerinde Ay-yıldızlı forma varken küfrediliyor. Nereden bakarsanız tutarsızlık! Bunun iki nedeni var. Birincisi; yıllardır ekilen nefret tohumları… İkincisi; F.Bahçe-G.Saray rekabet ateşinin geldiği kontrolsüz nokta."
"Neymiş efendim, bazı seyirciler Volkan'a ısınırken küfretmiş o da dayanamayıp maçı terk etmiş. Milyonlarca Euro’ları alırken moraller sağlam. Toplumda el üstünde tutulduğunuzda moraller yine sağlam. Bir avuç çapulcu küfür ettiği diye milli görevden kaçmak Volkan'a hiç mi hiç yakışmadı."
"Volkan Demirel’i sevmeyebilirsiniz, antipatik de bulabilirsiniz. Ancak kimsenin kimseye özellikle de Ay-yıldızlı formaya hizmet eden birisine küfür ve hakaret etmeye hakkı yok. ‘Volkan sizin için bir rakip… Düşman değil” Bu kez rakip de değildi. Milli Takım için oynuyordu."
"Arkadaş bu Milli Takım… Bu işin rengi olmaz. Ağzınıza, dilinize 90 dakika kilit vuracaksınız. 'Oynamayacağım’ diyerek giden Volkan’ın tavrı da bir o derece skandaldır. Burası Milli Takım, Volkan kardeş… Öyle kızıp kaçmak gibi bir lüksün olamaz."
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye-Kazakistan maçında yaşanan olaylar için talimatıyla iki müfettişin soruşturma başlattığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, soruşturmanın 6222 sayılı sporda şiddeti önleme yasası kapsamında açıldığı belirtilerek Bakan Kılıç'ın, "Talimatımla Türkiye-Kazakistan maçında yaşanan olaylar için iki müfettiş soruşturma başlattı" ifadesine yer verildi.
Milli maçta sahayı terk eden Volkan Demirel’in talimatnameye göre 2 ay ila 1 yıl arasında men cezası alması gerekiyor ancak F.Bahçe idari Menajeri Hasan Çetinkaya ve kaptan Emre Belözoğlu'nun Volkan'ı stada tekrar getirmesiyle olası cezanın önüne geçildi. Volkan'a ulaşan Çetinkaya, "Eğer stada dönmezsen dopingden kaçmış gibi rapor edilirsin" dedi ve milli kaleciyi evinden alarak TT Arena'ya getirdi. Volkan eğer stada dönmeseydi 1 yıl, doping numunesi vermeseydi 2 yıl men cezasıyla karşı karşıya kalacaktı.
Volkan'ı, Emre Belözoğlu ile birlikte TT Arena’ya getiren F.Bahçe Menajeri Hasan Çetinkaya tedbirli olarak ceza kuruluna verildi. Kazakistan maçından sonra gazetecilere yapılan saldırı ile ilgili savcılığa ifade veren Çetinkaya'ya, prosedür gereği 'akreditasyonsuz stada girdiği gerekçesiyle' tedbir konuldu. Tedbir kaldırılmazsa, Çetinkaya, F.Bahçe'nin Bursaspor ile oynayacağı maçta sahada olamayacak.
Spor camiası, F.Bahçeli Emre Belözoğlu ile İdari Menajer Çetinkaya ve beraberindeki F.Bahçe Kulübü özel güvenliklerinin neden TT Arena’da olduğunun cevabını ararken, talimatı Başkan Aziz Yıldırım’ın verdiği iddia edildi. Yıldırım’ın kulüp idari menajeri Hasan Çetinkaya, Şükrü Saracoğlu Stat Müdürü Ayhan Bak ve kulüp güvenlik amiri Bülent Ataş'ı görevlendirdiği, "Ortam çok gerildi. Önlem alın. Volkan'ı stattan bizzat siz çıkarın" talimatını verdiği kaydedildi.
Volkan Demirel, dün takım arkadaşı Emre Belözoğlu ile birlikte kendisine küfür eden taraftarları tespit etmek için Bakırköy Adliyesi’ne gitti. Güvenlik kamerası görüntülerini izleyen tecrübeli kaleci, küfür edenleri tek tek belirledi ve şikayetçi oldu. Volkan, üzerinde Yeni Amasyaspor forması bulunan ve ilk etapta küfürcü taraftarlardan biri olduğu sanılan Mehmet Kaya'dan şikayetçi olmadı.
Türkiye Futbol Federasyonu, A Milli Takım'ın Kazakistan ile yaptığı maç öncesinde kaleci Volkan Demirel'e yapılan sözlü saldırıları ve karşılaşma sonunda gazetecilere yönelik darp eylemlerini kınadı. TFF'den konuyla ilişkin yapılan açıklamada, "TFF olarak her iki eylemle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gerekli başvuruların yapıldığını ve adli sürece müdahil olunarak, sürecin takipçisi olacağımızı önemle belirtmek isteriz" ifadeleri kullanıldı.
Kazakistan galibiyetine biri penaltıdan attığı iki golle damga vuran Burak Yılmaz, milli takımdaki gol sayısını 15’e yükseltirken 2.5 yıl aradan sonra ilk kez A Milli Takım formasıyla bir maçta iki gol birden atma başarısı gösterdi. Yıldız golcü, en son 26 Mayıs 2012 tarihinde Finlandiya karşısında iki gol kaydetmişti. Attığı 15 golle F.Bahçe’nin efsane isimlerinden Zeki Rıza Sporel’i yakalayan Burak, A Milli Takım forması giyen aktif futbolcular arasında en skorer isim olmayı başardı.