|

Dünya kamuoyunda cevabı verilemeyen soru: Çocuğum nerede?

Çin'de Müslüman topluluklara uygulanan baskılar hızla artıyor. 2 yaşından küçük çocukların çok büyük bir kısmı ailelerinden zorla alınarak sözde 'anaokulları'na yerleştiriliyor ve bu oran neredeyse yüzde 90 civarında. Çince dışında bir dil ile iletişim kurulmasının yasaklandığı ve ihlali durumunda ağır cezalar uygulanan bu söz konusu eğitim kurumu görünümlü kamplarda alıkonulan çocuklar, Çin devletini, liderlerini ve ateist Komünist yaşam tarzını sevmek için yetiştiriliyorlar.

09:39 - 9/10/2019 Çarşamba
Güncelleme: 12:13 - 9/10/2019 Çarşamba
Yeni Şafak
Yetişkinler için kurulan toplama kampları ile eş zamanlı olarak, çocuklar için de yatılı kamp sistemi uygulanıyor.   AFP
Yetişkinler için kurulan toplama kampları ile eş zamanlı olarak, çocuklar için de yatılı kamp sistemi uygulanıyor. AFP

"Çocuklarım nerede?"

Bir çok Doğu Türkistanlı Müslüman tarafından sorulan soru bu. Bir kısmı son iki yıldır bu soruyu daha çok soruyor. Çin hükumetinin gizlilik ilkesi ve medyaya uyguladığı sıkı sansür sebebiyle sadece BBC ve The Guardian gibi kuruluşlar tarafından yapılan araştırmalar konuyu daha da karmaşık hale getirdi.


The Muslim Vibe tarafından hazırlanan bir rapora göre, Çin hükümeti çocukları ebeveynlerinden ayırıyor. İki yaşından küçük çocuklar dahi 'özel anaokulu' adı altındaki kamplara götürülüyor. Çin'de Müslüman nüfusu küçük bir azınlığı oluştursa da bazı bölgelerde son iki yılda sözde 'eğitim kurumlarına' kaydedilen Müslüman çocuklarının sayısı yüzde 90 civarında.


  • Bu söz konusu kurumların içerisinde
    ana dillerinde konuşmaları yasak. Çince dışında her hangi bir dille iletişim kuranlara ağır cezalar uygulanıyor.
    Çocuklar, Çin devletini, liderlerini ve ateist Komünist yaşam tarzını sevmek için yetiştiriliyorlar. Geleneksel Çin kıyafetleri giymeye zorlanıyorlar.

BBC'de daha önce yayınlanan bir istatistik, Doğu Türkistan bölgesindeki yatılı ana okulu inşaatları için, Çin devletinin 1,2 milyar dolar harcadığını gösteriyor.


Amaç: İslam kültürünün yok edilmesi

Çocuklar çok küçük olduklarından çoğu ebeveynlerini, kültürlerini veya İslam dinine ait hiç bir bilgiyi öğrenmeden büyüme tehdidi altında.

Dış dünya ile hiç bir temasa izin verilmeyen bu kurumlarda yetişen çocuklar görevli personele 'anne' ve 'baba' diye tanımaları sağlanıyor. Amaç ise tabii ki İslam kültürünün yok edilmesi.


Eğitim merkezi adı altında toplama kampı

Sadece çocuklar değil aileler de dinlerinden vazgeçmeleri ve Çin devletine bağlılıklarını taahhüt etmeleri amacıyla "yeniden eğitim" veya "düşünce merkezleri" adı altında toplama kamplarına alınıyor. Müslümanlar bu kamplarda, domuz eti yemeye ve alkol kullanmaya zorlanıyorlar.

Çinli yetkililer "aşırılık yanlısı" ideolojilere yakınlık duyan veya risk taşıyan kişilerin bu tür toplama kamplarına alındığını iddia ediyor.

Camiler kapatılıyor, üniversitelere yasak geliyor

Doğu Türkistan'da Müslümanlar üzerindeki sert baskı, daha fazla bölgeye ve daha fazla gruba yayılıyor. Bölgede camilerin kapatılacağı, okulların ve üniversitelerin dini faaliyetlere izin verilmeyeceği açıklanmıştı.

Yaşananların tümü temel insan haklarının açık ihlali. Batı tarafından sürekli gündeme taşınan özgürlük değerleri ise Çin'de yaşayan Müslümanlar için geçerli değil. Çin'de dini uygulamalara hiç bir özgürlük yok. Kimse bu açık ihlal ve zulme rağmen sorumlu tutulmuyor ya da yargılanmıyor. Toplumsal adaletsizliğe karşı harekete geçmek için sadece Müslümanlar olarak değil, sadece insan olarak da bir görevimiz var.

#Çin
#Müslüman
4 yıl önce