ABD'de siyahilere yönelik “devlet şiddeti"ne karşı yapılan kitlesel gösteriler ülke geneline yayıldı. Önceki gün Baltimore'da başlayan protestolara destek veren diğer kentlerdeki göstericiler, “Her yer Baltimore", “Her yer Ferguson!" sloganlarıyla yürüdü. Geçen Ağustos ayında gösterilerin fitilini ateşleyen Ferguson ile önceki gün sokağa çıkma yasağının devreye gidiği Washington'a bir saat mesafedeki Baltimore'da sokaklara dökülen siyahilere destek veren kitleler başta New York ve Başkent Washington omak üzere Los Angeles, Boston, Washington DC, San Diego, Denver ve Chicago kentlerinde dayanışma protestoları düzenledi.
“Medya kırık camlar yerine kırık kemiklerin peşine düş" diyen protetsocular CNN ve FOX TV'nin olayları çarpıtmasına ve göstericiler için “anarşist" gibi ifade ve yorumlara yer vermesine tepki gösterdi. Washington'da Beyaz Saray'a önünde toplanan protestocular, “Siyahilerin yaşamı değerlidir", “Baltimore'dan Washington'a özgür olana kadar mücadele vereceğiz" sloganları attı.
New York'ta binlerce kişiden oluşan göstericiler Holland Tüneli'nin Manhattan ucunu tıkayarak, trafiğin tıkanmasına yol açtı. Göstericilerle polisler arasında zaman zaman arbede yaşanırken, New York'ta 60'tan fazla kişi gözaltına alındı. New York'ta gözaltına alınan kişilerin, trafik ve yaya akışını engelledikleri gerekçesiyle gözaltına alındıkları belirtildi.
Baltimore'da da, gözaltındayken ölen Freddie Gray'in cenaze töreninden sonra çıkan protesto gösterileri dün de sürdü. Baltimore polis şefi, 111 kişinin gözaltına alındığını, gözaltına alınanlara karşı herhangi bir suç yüklenmeyeceğini açıkladı. Önceki akşama doğru tren istasyonunda toplanan protestocular, güvenliğini ABD ordusundan ulusal muhafızların sağladığı belediye binasına doğru yürümeye başladı. Protestocular giderek kalabalıklaşırken, daha çok üniversite öğrencilerinden oluştuğu görülen göstericiler, “Siyahilerin hayatı da değerlidir" tişörtleri giydi, Gray için adalet istedi.
Baltimore'da gözler bugüne çevrilmiş durumda. Gözaltındayken omiriliğinden ciddi biçimde yaralanıp hastaneye kaldırılan ve burada hayatını kaybeden Freddie Gray'in ölüm nedeniyle ilgili polis soruşturmasının sonucu ve ilk tespitler Cuma günü eyalet savcılarına sunulacak. Savcılar, polislere dava açılıp açılmamasına karar verecek. Bu nedenle hafta sonu (yarın) Baltimore'da büyük bir protestonun planlandığı belirtildi. Bu arada, kentteki sokağa çıkma yasağı pazartesi gününe kadar yürürlükte kalacak.
Amerikan insan hakları savunucusu Noelle Hanrahan, ABD yönetiminin fakir ve siyahi vatandaşlara uyguladığı ayrımcılık politikasının ülkede kitlesel hapsetme kültürünün oluşmasına yol açtığını söyledi. Bir anlamda polisin öldüremediği siyahileirn cezaevlerinde köleleştirildiğini dile getiren Prison Radio'nun kurucusu ve yöneticisi Hanrahan, son 40 yılda hapse giren Amerikalı sayısının 200 binden 2 milyona yükseldiğini kaydetti. Cezaevlerinin, belediyeler için rantlı bir işe dönüştüğünü belirten uzman, “Cezaevlerine sahip kentler, bölgelerinde mahkumları tuttukları için mali destek alıyorlar. Cezaevler, istihdam ve para demek" yorumunda bulundu. Hanrahan, yorumuna, “Böylece bu, bir nevi kölelik şeklidir" ifadesiyle son verdi.
ABD'nin başkenti Washington'un merkezindeki Chinatown'da toplanan bine yakın kişi, Beyaz Saray'a kadar yürüdü. İslam Ulusu, DCFerguson ve Ulusal Siyahi Birlik Cephesi tarafından düzenlenen yürüyüşte, her kesimden katılımcılar yer alsa da çoğunluğunu siyahiler ve gençler oluşturdu. Beyaz Saray'ın önünde bir süre gösteriye devam eden protestocular, daha sonra olaysız dağıldı.
Avrupa Konseyi, Avrupa genelinde demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti anlayışında gerileme olduğunu, bunun da kıta için “potansiyel istikrarsızlık tehdidi" yarattığı uyarısında bulundu. Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan “Avrupa'da Demokrasi, İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü'nün Durumu" başlıklı rapor dün Strasbourg'da yayımlandı. Rapor hakkında medyaya brifing veren Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Avrupa genelinde demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında sorunların “büyüdüğünü, derinleştiğini ve coğrafi olarak genişlediğini" söyledi. Sorunların sanıldığı gibi sadece Doğu Avrupa veya yeni demokrasileri değil eski demokrasileri de kapsadığına vurgu yapan Jagland, Avrupa Konseyi'ne üye 47 ülkenin üçte birinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının gerçek anlamda güvence altında olmadığını, birçok Avrupa devletinde “eski zihniyetin" hakim olduğunu belirtti.
