“Filistinlilerin evlerinin yıkılmasındaki artış, ilhak planının pratiğe dökülmesidir” ifadelerine yer verilen açıklamada, İsrail’in bu yıkımlarını durdurmak için kapsamlı bir ulusal planı hayat geçirmenin Filistin halkının ulusal önceliği olduğu vurgulandı. İsrail’e bağlı Kudüs Belediyesi, 6 Temmuz’da işgal altındaki Doğu Kudüs’te yaşayan 30 Filistinliye ait ev ve yapıların yıkılacağını bildiren tebligat yollamış, bazıları yıkılmıştı.
HUKUKSUZ ADIM
İsrail, 1967’de işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da Filistinlilere ait ev ve yapıları çeşitli gerekçelerle yıkıyor. Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18’lik alanı kapsayan “A bölgesi”nin idaresi ve güvenliğinin sorumluluğu Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin yönetimi Filistin’e, güvenliği ise İsrail’e devredilirken, yüzde 61’i kapsayan “C bölgesi”nin idaresi ve güvenliğinin sağlanmasının yükümlülüğü İsrail’e bırakılmıştı. Yerel kaynaklar, İsrail güçlerinin sadece geçen yıl Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da Filistinlilere ait 521 evi “ruhsatsız” olduğu veya “C bölgesi”nde inşa edildiği gerekçesiyle yıktığını belirtiyor.
Karantina merkezini de yıktı
- İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında kurulan bir karantina merkezini yıktı. Kovid-19 test ve geçici karantina merkezi olarak kullanılmak üzere Batı Şeria’nın güneyindeki El-Halil kentinin girişine kurulan 700 metrekarelik tek katlı yapı, İsrail askerlerince ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Merkezin kurulduğu araziyi Filistin makamlarına hibe eden Filistinli Raid Misvedde, “Salgının hızla yayıldığı bir dönemde 3 ay önce yapımına başlanan ve açılışı yapılması planlanan bu merkez işgal devletinin pek hoşuna gitmedi sanırım.” dedi.
