Yüksek binalara çıkan keskin nişancılar, hedef gözeterek gerçek mermilerle halka ateş açtı. Baltacılar, av tüfekleriyle saldırdı, polis zırhlı araçlarla kalabalığa daldı. Ölenlerin çoğu baş ve kalp bölgesinden vuruldu. Hızını alamayan İçişleri Bakanı, gösterileri sonlandırmak için kapsamlı operasyon başlatacaklarını duyurdu.
Şili'de binlerce kişiyi katleden, yüzbinlerce kişiye işkence eden ABD destekli General Pinochet'ye özenen General Sisi'nin adamları İskenderiye'de de camiye saldırdı. Batılı başkentler Mısır'daki sivil katliama sessiz kalırken, uluslararası haber ajansları olayları görmezden geldi ve 'karşılıklı çatışmalar' yaşandığını savundu.
Yaralanan binlerce kişi, Rabıatu'l Adeviyye Meydanı'nda bulunan sahra hastanesinde zor koşullar altında tedavi altına alındı. Cuntanın Sağlık Bakanlığı ile çevredeki hastaneler ambulans, tıbbi ekip ve malzeme çağrılarını görmezden geldi.
Müslüman Kardeşler'in sözcüsü Eşref Abdülgaffar, cuntanın şiddet tuzağına düşmeyeceklerini söyledi. Eşref, 'Bizi sürekli öldürüyorlar ama biz asla öldürmeyeceğiz' ifadelerini kullandı.
Adeviyye Meydanı, ölüm mangalarının saldırısına uğrarken cunta lideri Sisi'nin çağrısına uyup sokağa çıkanlar, Tahrir Meydanı'nda havai fişek gösterileri ile kutlama yaptı. Sisi'nin posterini taşıyan kalabalık, 'Yetki senin' sloganları attı.
Mısır'daki sivil katliamı İstanbul, Ankara, Konya ve Diyarbakır başta olmak üzere tüm Türkiye'de protesto edildi. Yüzbinler, 'Defol Sisi, seninleyiz Mursi' sloganları attı. Katledilenler için camilerde gıyabi cenaze kılındı.
Başbakan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Batı'nın sessizliğinin katliam kadar utanç verici olduğunu söyledi: Bu darbeye alkış tutanlar akan kanın vebaline ortaktır. Biber gazı için dünyayı ayağa kaldıran sahte demokratlar, katliamlara karşı üç maymunu oynamaktadır.