|

Müslüman ve Musevilerden Belçika'ya tepki

Belçika'nın Valonya bölgesinde hayvanların helal şekilde kesilmesinin yasaklanmasını öngören tasarıya Müslüman ve Museviler tepki gösteriyor. Belçika Diyanet Vakfı, "Bunun arka planında Müslümanların en tabii ibadetlerinden bir tanesinin, bir şekilde yasaklanmasına yönelik teşebbüs olduğunu değerlendiriyoruz" açıklamasını yaparken, Avrupa Musevi Kongresi "Bu karar demokratik bir toplumda eşit haklara sahip, eşit vatandaşlar olarak kültürümüz ve dini pratiğimizin özüne bir saldırıdır" ifadelerine yer verdi.

Yeni Şafak
11:19 - 9/05/2017 Salı
Güncelleme: 11:22 - 9/05/2017 Salı
AA
Arşiv
Arşiv

Belçika'nın Valonya bölgesinde dini usullere göre hayvan kesiminin yasaklanması yönünde tasarı hazırlanırken, bu girişim bölgedeki Müslüman ve Musevilerin büyük tepkisini çekiyor.

Valonya Parlamentosu Çevre Komisyonunda geçen cuma günü oy birliğiyle kabul edilen yasak kararının, 17 Mayıs'ta Genel Kurulda da onaylanması durumunda İslami ve Musevi usullere göre kesim, 1 Eylül 2019'da sona erecek.

Koyun ve sığırların şoklanmadan kesilmesinin yasaklanmasını öngören tasarının, güçlü siyasi partilerin desteğiyle geçmesine kesin gözle bakılıyor. Tasarıyı destekleyen siyasiler, "Hayvanların kesilme anında acı çekmesini engellemek istiyoruz." diyerek kararı savunurken, Müslüman ve Museviler yasağa tepki gösteriyor.

"Yasağın arkasında Müslümanların ibadetinin yasaklanması var"

Belçika Diyanet Vakfı Genel Müdürü Coşkun Beyazgül, yaptığı açıklamada, bu adımın hayvanların refahını korumakla ilgisinin bulunmadığını düşündüklerini ifade ederek, "Bunun arka planında Müslümanların en tabii ibadetlerinden bir tanesinin, bir şekilde yasaklanmasına yönelik teşebbüs olduğunu değerlendiriyoruz." dedi.


Müslümanların da kesim esnasında çok dikkat ettiğini, şoklamanın tek uygun yol olduğu düşüncesine katılmadıklarını dile getiren Beyazgül, "Şoklamanın kullanıldığı birçok mezbahada hayvanlara ne kadar kötü davranıldığını ve ne kadar eziyet edildiğini biliyoruz. Hayvanlara eziyet edilmemesi yönündeki söylemler siyaseten kullanılıyor. Arka planında Müslümanların, hatta Yahudilerin bu uygulamalarını ortadan kaldırmaya dönük bir teşebbüs olduğunu değerlendiriyoruz." şeklinde konuştu.

Beyazgül, tasarının kabul edilmesi durumunda Diyanet Vakfının da üyesi olduğu ülkedeki İslami dernek ve vakıfların çatı kuruluşu Belçika İslam Koordinasyon Kurulu olarak uluslararası hukuk çerçevesinde yargı yoluna başvuracaklarını vurguladı.

"Belçika ve Avrupa'nın birlikte yaşama ilkelerine uymuyor"

Arap Müslümanların kurduğu Charleroi Cami Birliği'nin yazılı açıklamasında da Eylül 2019 itibarıyla Valonya'daki kesimlerin karardan etkilenebileceği ve bunun İslami standartlara uymadığı kaydedildi.

Birliğin bir sözcüsü de parlamentodaki siyasi yapı nedeniyle 17 Mayıs'ta yapılacak oylamada, kararın büyük bir çoğunlukla kabul edilmesini beklediğini belirtti. Gelinen noktada kendilerine danışılmadığına dikkati çeken sözcü, "Şu andaki durumda diyalog söz konusu değil. Bir taraf, diğer tarafın aldığı karara uymak durumunda bırakılıyor. Bu da Belçika ve Avrupa'nın birlikte yaşama ilkelerine uymuyor." dedi. Sözcü, durumu endişeyle takip ettiklerini, tasarının kabul edilmesi durumunda Avrupa'ya yayılması tehlikesinin bulunduğunu söyledi.

"Nazi uygulamalarını tekrar etmeyin"

Tasarıya Museviler de tepki gösterdi. Avrupa Musevi Kongresi Başkanı Moşe Kantor, "Batı Avrupa'nın ve AB'nin merkezinde alınan bu karar, kıtamızdaki Yahudi cemaatlerine, istenilmedikleri yönünde korkunç bir mesaj gönderdi. Bu karar, demokratik bir toplumda eşit haklara sahip eşit vatandaşlar olarak kültürümüz ve dini pratiğimizin özüne bir saldırıdır." açıklamasını yaptı.

Kararın Museviler ile diğer topluluk ve inançlara karşı hoşgörüsü olmayanların imdadına yetiştiğini dile getiren Kantor, bu yasak geri alınana ve Avrupa'daki Yahudilerin en temel dini haklarının yerine getirmesine izin verilene kadar durmayacaklarını vurguladı.

Belçika Musevi Cemaati Başkanı Philippe Markiewicz de Valonya parlamentosundaki konuşmasında, dini kesime yönelik en son saldırının Ekim 1940'ta Nazi işgali altındayken olduğuna işaret ederek, Nazi uygulamalarının tekrar edilmemesini istedi.

Yasağın kabul edilmesi durumunda, Flaman ve Brüksel Bölgesel parlamentolarının da benzer kararlar alması bekleniyor. Müslümanlar ve Museviler, Belçika'da nüfusun yaklaşık yüzde 6'sını oluşturuyor.


#Belçika
#helal
#Musevi
#Müslüman
7 yıl önce