
Doğal gaz ihtiyacının yüzde 40’tan fazlasını Rusya’dan karşılayan Avrupa ülkeleri, alternatif arayışında çözüm bulamayınca, çareyi Yeşil Mutabakat’ı birlik çıkarlarına paralel olarak esnetmekte buldu. Paris İklim Anlaşması ve Yeşil Mutabakat kapsamında iklim değişikliği ile mücadele edeceğini taahhüt eden ve gelişmekte olan ülkeleri baskılayan Avrupa devletleri, çelişkili bir karara imza atarak, gaz ve nükleer enerjiyi yeşil enerji kapsamına dahil etti. Kararla birlikte milyarlarca euroluk potansiyel yatırımın önündeki son büyük engel kaldırıldı.
GELECEK YIL YÜRÜRLÜĞE GİRECEK
Enerji yatırımlarını çevreye zararlı olup olmadığına göre sınıflandıran düzenlemeye, Avrupa Parlamentosu (AP) içerisindeki iki komite, gaz ve nükleerin çevreci olarak tanımlanmaması yönünde itirazda bulunmuştu. Strasbourg’da yapılan oylamada itiraz 328’e 278 oyla reddedilirken 33 milletvekili çekimser kaldı. Teklifin veto edilebilmesi için ihtiyaç duyulan 353 salt çoğunluğa ulaşılamadı. Avrupa Parlamentosu ve üye ülkeler teklife 11 Temmuz’a kadar itiraz etmezlerse, düzenleme gelecek yıl itibarıyla yürürlüğe girecek. Avrupa Parlamentosu raportörü Bas Eickhout, oylamanın ardından kararı “iklim ve enerji geçişi için kara bir gün” olduğunu söyledi. Avusturya ise kararı yasa dışı niteleyerek itiraz edeceğini beyan etti.

KARAR YASA DIŞI
Avusturya İklim Bakanı Leonore Gewessler yaptığı açıklamada, “Özellikle Ukrayna’da devam eden savaşla birlikte, nükleer enerji ve fosil gaz yatırımları için bir ‘yeşil göz boyama’ programımız olamaz. Nükleer enerji ve doğal gaz, iklimin korunmasına katkıda bulunmuyor” ifadelerini kullandı. AB üyesi 27 ülkeden 13’ü (Fransa, Macaristan, Polonya, Finlandiya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Romanya, Slovakya ve Slovenya) elektrik üretiminde nükleer santralleri kullanıyor.
FRANSA’DAN 30 MİLYAR EURO YATIRIM
AB ülkelerinde toplam 106 çalıştırılabilir durumda nükleer reaktör yer alıyor. Nükleer enerjinin AB ülkelerinin toplam elektrik üretimindeki payı da yaklaşık yüzde 25 seviyesinde bulunuyor. Fransa’nın başını çektiği nükleer enerji santrallerine sahip AB üyesi ülkeler, bilimsel olguları ve tutulan raporları rafa kaldırarak, santrallerin yeşil mutabakata aykırı olmadığını savunuyor. Kasım 2021’de Fransa lideri Emmanuel Macron 2030’a kadar inşa edilecek 6 nükleer santral için 30 milyar euro yatırım yapacaklarını kaydetmişti. Çin, Hindistan ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu sayısız ülke, sanayileşmeye ve nükleer yatırıma yönelik attığı her adımda, AB ve desteklediği çevre örgütlerini karşısında buluyor.

AKKUYU’DAN VAZGEÇİN BASKISI
2017 yılında toplanan AP, Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren raporda, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesinden güvenlik gerekçelerini bahane ederek vazgeçilmesini talep etmiş, rapor 64’e karşı 477 oyla kabul edilmişti. Başta Greenpeace olmak üzere birçok örgüt de, Türkiye’nin nükleer faaliyetlerini durdurması için sayısız eylem düzenlemişti. Her fırsatta çevre çığırtkanlığı yapan Batı’nın, kendi refahı için ne kadar bencilleşebileceği bir kez daha gözler önüne serildi.