Cumhuriyetci Parti adayı Mitt Romney, belki de büyük bir gaf yaparak ve "öteki" Amerika'yı kastederek, yüzde 47'nin kendisini fazla ilgilendirmediğini söyleyerek seçimi baştan kaybetmişti. Sonradan zahiri kurtarmak için ortaya attığı "% 100" Amerika sloganı kendisini kurtarmadı.
Seçimler ister istemez dünya medyasında büyük yankı uyandırdı ve seçimler çeşitli boyutlarıyla gündeme taşındı. Amerika'da yayınlanan The Washington Post gazetesi 7 Kasım tarihli sayısında seçimleri seçmen profili üzerinden değerlendirdiği haberini manşetinden "Obama kazandı" başlığı ile gündeme getirdi.
Haberin spotunda Senato'da Demokratlar'ın kazanımları, Cumhuriyetçiler'in Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğunu koruduğu ve Başkan Obama'nın tabanını muhafaza ettiği ve kararsız eyaletlerde üstün geldiği bilgisi veriliyor.
Gazete, Amerika'nın 44. Başkanı Barack Obama'nın başkanlık yarışındaki rakibi Cumhuriyetçi aday Mitt Romney'i alt etmesinde orta sınıf ekonomik menfaatlerini koruma sözü vermesi ve kendisini dört yıl önce başkanlık koltuğuna taşıyan aynı siyasi koalisyonu yeniden oluşturmasının önemli rol oynadığını aktarıyor. Haberde Cumhuriyetçi aday Romney'in seçim kampanyasını sadece Amerikan ekonomisinin hırpalanmış ve Obama'nın başarısızlığı yüzünden kendi haline bırakılmış olduğu ve ticari tecrübesinin kendisini bunu düzeltmeye yetkili kıldığı tezi üzerine kurduğu aktarılıyor.
Gazeteye göre Cumhuriyetçi adayın bu tezi seçim kampanyalarının sonuna gelindiği bir esnada, ekonominin iyi belirtiler göstermesi ve işsizlik oranının Obama'nın işbaşında olduğu dört yıllık süre içerisinde ilk kez yüzde sekizin altına düşmesi ardından zaafa uğradı. Haberde Romney'i yenilgiye uğratan Obama'nın dört yıl önce Cumhuriyetçi aday Senatör McCain'ini yenilgiye uğratan farklı bir Obama olduğuna yer veriliyor: Dört yıl önce sınırsız ümit sembolünü bayraklaştıran Obama'nın bu seçimlerde ümidin sınırlamasını sembolleştirdiğine dikkat çekiliyor.
Obama'nın seçmen profiline de vurgu yapılan haberde Obama'nın beyaz erkeklerin oylarını açık ara alamadığı, ama Amerikalı Afrikalılardan ve kadınlardan da büyük oranda oy topladığı bilgisi veriliyor. Daha da önemlisi demografik olarak yaygınlaşan Latin oylarında Romney'i büyük bir hezimete uğrattığı aktarılıyor.
Obama "öteki" Amerika'nın oyunu alarak bir dönem daha başkanlık koltuğuna oturmayı hak etti. Şimdi merak edilen Obama'nın ikinci başkanlık döneminde Amerika ve Batı dışındaki "öteki"ye ne tür tavır alacağı.
Hindistan'da İngilizce olarak yayınlanan Hindustan Times gazetesi ikinci kez başkanlığa seçilen Obama'nın yaptıkları ve yapacaklarını 8 Kasım tarihli sayısında haberleştirdi. Gazete Obama'nın ilk dönem başarıları olarak milyarlarca dolarlık ekonomik teşvik programı, Irak'tan Amerikan askerlerinin çekilmesinin tamamlanması ve Afganistan'dan asker çekilmesinin başlatılması, Dodd-Frank kanunu gibi mali reformlar, herkes için sağlık tasarısı ve Arap Baharı'nda diktatörlere destek vermemesini hatırlatıyor. Haberde Obama'nın önündeki çetin işler olarak, 600 milyar dolara yaklaşan vergi artırımı ve savunma kesintileri suretiyle "mali uçurumdan" uzaklaşılması, 16 trilyon dolarlık borcun azaltılması, istihdam oluşturma, İran'ı "nükleer uçurum"dan uzaklaştırma ya da İsrail'in İran'ı vurması neticesinde daha geniş Batı Asya Savaşı riskini göze alması, Afganistan'dan asker çekilmesinin tamamlanması ve askeri müdahale olmadan Suriye iç savaşının sonra erdirilmesi zikrediliyor.
